BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro Ekonomi​Ufukta hızlı büyüyen bir Türkiye var----

​Ufukta hızlı büyüyen bir Türkiye var

​Ufukta hızlı büyüyen bir Türkiye var
08 Şubat 2014 - 15:21 www.finansgundem.com

Başbakan Yardımcısı Babacan: "Dünya Bankası ve OECD Türkiye'nin tüm Avrupa'da en hızlı büyüyecek ekonomi olacağını söylüyor."

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye'nin önümüzdeki 10 ve 20 yıllık ufkuna bakacak olursak; pek çok uluslararası kuruluş, bunların içinde Dünya Bankası ve OECD var, Türkiye'nin tüm Avrupa'da en hızlı büyüyecek ekonomi olacağını söylüyor. Bu çok önemli bir fırsat. Ancak bu ekonomik büyümenin sıhhatli şekilde devamı ve buna ulaşmamız, öncelikle siyasi reformların ve siyasi istikrarın muhafazası ile mümkün" dedi.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Hatay Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği ile Antakya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda, Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu önemli reform sürecinde, Hatay'ın potansiyelini iyi değerlendirerek kalkınan bir kent olduğunu belirtti.

Türkiye'nin genel ekonomisi ve gelecekte nasıl bir ülke olacağı değerlendirilirken dünyada olup bitenleri dikkate almak gerektiğini ifade eden Babacan, Türkiye'nin dışa açık bir ekonomisi olması ve sermayenin rahatça hareket edebildiği bir ülke olması nedeniyle dünyada olup bitenlerin kuşkusuz ülkeyi etkilediğini bildirdi.

Son 3-4 yıllık dönemde yüzyılın en büyük ekonomik ve finans krizinin yaşandığını, Türkiye'nin bunu çok fazla hissetmediğini anlatan Babacan, şunları söyledi:

"Dünyanın en büyük finans kuruluşları ve bankaları çok ciddi sarsıntılar yaşadı. Çok büyük Finans kuruluşlarından batanlar oldu. 2014 yılı bu küresel krizi yavaş yavaş arkamızda bırakacağımız bir yıl olacak. ABD'de toparlanma başladı, Avrupa'da çok zayıf da olsa toparlanma sinyalleri var. Ve Asya'da özellikle gelişmekte olan ülkeler iyi bir performans ortaya koydu. Dünyadaki ekonomik şartların bundan sonraki dönemde  yavaş yavaş da olsa artık toparlanacağını bekliyoruz. Özellikle Avrupa'ya olan ihracatımız açısından bu son derece önemli. Çünkü Avrupa'da ekonomi ve iş iyi olunca bizim de Avrupa'ya olan ihracatımız iyileşiyor."

Babacan, Irak'ın, Türkiye'nin ikinci büyük pazarı haline geldiğine, bu ülkede istikrar sağlanamamasına rağmen ticari ilişkilerin hızlı şekilde geliştiğine işaret etti.

 Türkiye'nin önünde, bütün bu değişim ve farklı gelişmeler çerçevesinde önemli fırsatları kullanabileceği bir dönem olduğuna dikkati çeken Babacan, "Türkiye'nin önümüzdeki 10 ve 20 yıllık ufkuna bakacak olursak; pek çok uluslararası kuruluş, bunların içinde Dünya Bankası ve OECD var, Türkiye'nin tüm Avrupa'da en hızlı büyüyecek ekonomi olacağını söylüyor. Bu çok önemli bir fırsat. Ancak bu ekonomik büyümenin sıhhatli şekilde devamı ve buna ulaşmamız, öncelikle siyasi reformların ve siyasi istikrarın muhafazası ile mümkün" diye konuştu.

Siyasi istikrarın önemi
Babacan, siyasi istikrar ve güven ortamının ekonominin temeli olduğunu, bunların olmaması halinde ekonomide ilerleme ve kalkınmanın da mümkün olmadığını dile getirdi.

Güven ortamı olması halinde yatırım olacağını, endişe ve korkunun olduğu dönemde ise bunun mümkün olmayacağını anlatan Babacan, bu nedenle AK Parti hükümetlerinin her zaman istikrar ve güvene önem verdiğini vurguladı.

İstikrar ve güven ortamının güçlendirilmesi için siyasi reformlara hızla devam edilmesi gerektiğini bildiren Babacan, bugüne kadar hak ve özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda çok önemli adımlar atıldığını kaydetti.

Türkiye'de özgürlükçü bir bakış açısı ve devletin vatandaş ilişkisini yepyeni bir felsefeye oturtabilmek istediklerini belirten Babacan, şöyle devam etti:

"(Çözüm sürecini de içerisine alan bütün bu felsefenin özü ve ruhu nedir?) dedik. Devlet etnik kökeni ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun, tüm vatandaşlarını aynı samimiyetle kucaklamalı. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan herkesin özgürlüklerini doyasıya yaşayabilmesi bakış açısıyla yola çıktık ve bunu güçlendirerek sürdürüyoruz. Bunun önemli mimarlarından birisi olan Sadullah Ergin burada büyükşehir başkan adayımız. O Ankara'daki pek çok reformun itici gücü oldu."

Türkiye'nin demokrasi ve hukuk sınavlarından başarıyla geçeceğine inandığını dile getiren Babacan, Türkiye'nin gerçek anlamda demokrasi ve hukuk devleti olmasının ekonominin olmazsa olmazlarından olduğunu aktardı.

Babacan, 11 yıllık reform sürecinde çok işler yaptıklarını ve önlerinde uzunca bir yapılacaklar listesi bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hele hele son 2 ayda Türkiye'nin kendi içinde yaşadıkları, aslında daha ne kadar çok çalışmamız gerektiğini ve ne kadar çok kendimize çekidüzen vermemiz gereken adımlar atmamız gerektiğini bize gösteriyor. Geçen yıl 4'üncü yargı reformunu gerçekleştirdik. Bu yetmiyor arka arkaya paketler geliyor. İyi işleyen demokrasi ve gerçek anlamda bir hukuk devleti, iş dünyamız için Türkiye'nin gerçek anlamda kalkınmış ekonomisi için olmazsa olmaz bir şart. Bu konudaki çalışmalarımız kararlılıkla devam edecek. Milli gelirimiz 3 mislinden fazla arttı. İhracatımız 4 mislinden fazla arttı. Ve Türkiye'de yoksullukla mücadelede önemli sonuçlar aldık. Türkiye'de gelir dağılımının düzelmesiyle ilgili çok önemli politikalar oldu. Artık günlük kişi başına 1 doların altında yaşayan nüfusumuz kalmadı. Dünya'da 7 milyar nüfusun 1 milyarı hala o sınırın altında yaşıyor."

Son iki aydır piyasalarda olan hareketliliğin sadece dış kaynaklı olmadığını, bundan içeride olup bitenlerin de etkilediğini anlatan Babacan, son gelişmelerin bir miktar güven ve istikrar konusunda soru işareti oluşturduğunu söyledi.

Yargının bağımsızlığı
Hukuk devleti olabilmenin bazı temelleri olduğunu kaydeden Babacan, "Kuşkusuz yargının bağımsızlığı önemli. Birinci sınıf demokrasilerde bağımsız çalışan yargı vardır. Dolayısıyla yargı içinde münferit az sayıda kişinin farklı hedeflerle hareket ediyor olması, hukuk devleti açısından önemli risktir. Bu riskin biran önce ortadan kalkması lazım ki yargı aynı zamanda tarafsız olarak çalışabilsin. Yasama, yürütme ve yargının ayrı ayrı çalışması ve kendi içinde otokontrol mekanizmalarının sıhhatli işlemesi de çok önemlidir" diye konuştu.

Yerel seçimlerin Türkiye için çok önemli sınav olacağını ifade eden Ali Babacan, Türkiye'nin birlik, beraberlik ve kararlılığını koruması durumunda iddialı hedeflerine kolay şekilde ulaşabileceğini kaydetti.

Suriye, Irak, Mısır, Tunus ve Libya gibi ülkelerde sorunlar yaşandığını, bu sorunların önemli bir kısmının birlik ve beraberlik olmamasından kaynaklandığını belirten Babacan, "Dışarıdan da olumsuz müdahale olabiliyor ama kendi içinde birlik olursa dışarıdan geleni bertaraf etmek kolaydır. Bu zor coğrafyada Türkiye istikrar adası gibi. Bunu hep birlikte korumak ve sahip çıkmak gerekir. Bizi birbirimize karşı düşürecek söylemlere de hep beraber karşı koymak gerekir. Bunlar Türkiye için ve aynı zamanda Hatay için önemli" dedi.

Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, eski Adalet Bakanı ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sadullah Ergin, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ve Hatay Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Abdulkadir Teksöz'ün de konuşma yaptığı toplantıya, esnaf odaları temsilcileri ve iş dünyası çevreleri katıldı.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)