BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiTürkiye ekonomisi için stagflasyon tehlikesi var mı----

Türkiye ekonomisi için stagflasyon tehlikesi var mı

Türkiye ekonomisi için stagflasyon tehlikesi var mı
14 Ekim 2021 - 07:16 www.finansgundem.com

Türkiye, IMF'nin de öngördüğü şekilde 2021'i, OVP doğrultusunda yüzde 9 büyüme ile kapatacak görünüyor. Ancak uzmanlar 2022 için stagflasyon tehdidine dikkat çekiyor

IMF, önceki gün yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda Türkiye'nin büyüme rakamını yüzde 5.8'den yüzde 9'a revize etti. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) açıklaması da, Türkiye'nin Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Orta Vadeli Programı'nda öngörüldüğü gibi bu yılı yüzde 9 ile kapatacağı ihtimali yükseldi. 

amerikaninsesi.com'da yer alan Hilmi Hacaloğlu imzalı haberde, IMF'nin 2022 için büyüme tahminini yüzde 3.3 olarak öngördüğü belirtilerek uzmanların görüşlerine yer verildi. Uzmanlar Türkiye için bir stagflasyon tehlikesinin olduğu görüşünde. 

Prof. Güneş: ‘‘2022’de büyümenin sürmesini beklemek iyimserlik olur, ihracatın büyümeyi sırtlaması çok mümkün değil’’

Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü öğretim üyesi Hurşit Güneş başta Cumhurbaşkanlığı-Merkez Bankası ilişkisi olmak üzere ekonomideki yapısal sorunlardan hareketle Türkiye’nin çok daha ciddi bir durağanlıkla karşı karşıya kalmasından endişe duyuyor.

amerikaninsesi.com'da açıklamalarına yer verilen Profesör Güneş, ‘‘Hızlı fiyat artışları arz yönünde sıkıntılara işaret ediyor. Özellikle gıda enflasyonunda bu denli yüksek artışlar yapısal sorunlar olduğunun göstergesi. 2021’de bir önceki yılın baz etkisiyle özellikle ihracat kaynaklı ve döviz kuru destekli büyüme hızlandı. Ama 2022’de büyümenin sürmesini beklemek iyimserlik olur. Örneğin COVID’in aşılacağını hesaplıyorduk ama öyle olmadı, şimdi delta plus’tan bahsediliyor. Gelişmiş ülkeler bile bundan muzdarip. Tüm dünyada yanlış tarım politikalarından kaynaklanan gıda fiyat artışları var. Küresel ısınma da sürüyor. Bu ortamda kur motivasyonuyla bile tüm dünyada büyümenin daralacağının öngörüldüğü 2022 yılında ihracatın büyümeyi sırtlaması çok mümkün değil’’ dedi.

IMF raporunda 2021 yılında dünyanın geneli için öngörülen büyüme oranı yüzde 5,9’dan yüzde 4,9’a çekildi. Türkiye’nin ana ihracat pazarı Avrupa Birliği’ne dair büyüme beklentisi yüzde 5 iken bu oran yüzde 4,3 olarak revize edildi.

Mahfi Eğilmez: ‘‘Küresel sistem 2022’de IMF tahminlerinde görüldüğü gibi rahat değil, enflasyonun da zorlamasıyla zor bir yıl geçirecek’’

Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, IMF’nin salgın sonrası dünya için öngördüğü büyümeyi oldukça iyimser buluyor.

Kendi internet sitesinde yayınladığı yazısında Eğilmez, ‘‘Gelişmiş ülkelerin 2022’de ciddi enflasyon sorunları yaşamasını bekliyorum. ABD ile ilgili veriler FED’in enflasyon konusundaki ‘geçici gelişme’ değerlendirmesinin pek doğru olmadığını gösteriyor. Tablonun bana göre en tutarlı tahminleri cari dengeyle ilgili olanları. Özellikle enflasyon alanında ABD ve Euro Birliği ülkelerinin durumu çok karışık görünüyor. Parasal genişlemeyi durdursalar ekonomik canlılık kaybolacak, faizi arttırsalar ekonomik canlanmanın kaybolmasına ek olarak dünyaya dağılmış bulunan Dolar ve Euro'lar ülkesine dönecek ve bu da enflasyonda yeni bir artış dalgası yaratacak. Kanımca, küresel sistem 2022’de IMF tahminlerinde görüldüğü gibi rahat değil, enflasyonun da zorlamasıyla oldukça zor bir yıl geçirecek’’ dedi.

Eğilmez, Türkiye ve Rusya için öngörülen büyüme rakamları hakkında menfi bir görüşe sahip değil.

Ancak kimi ekonomistler Mahfi Eğilmez’den daha kötümser. Özellikle de Türkiye’de stagflasyon ihtimali bulunduğu düşünenler arasında Profesör Hurşit Güneş de var.

Prof. Güneş: ‘‘Küresel likiditeden nasibini az alan ülkelerde stagflasyon daha ciddi bir ihtimal haline geliyor’’

Durgunluk (resesyon) ortamında yüksek enflasyon anlamına gelen stagflasyon özellikle 1970’li yıllardaki petrol krizi sırasında tüm dünyayı kavurmuştu.

Profesör Güneş, ‘‘Bu stagflasyon elbette 1973-1974 yıllarındaki enerji kaynaklı stagflasyondan farklı olacaktır. Zira o dönemdeki ekonomi politikaları farklı, ekonomilerin yapısal durumları bambaşkaydı. Kur ve bütçe sistemleri de bugünkünden farklıydı. Fakat gerek doğalgaz gerek petrol fiyatlarındaki artışlar sonrası çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Unutmayın Türkiye net enerji ithal eden bir ülke. Üstelik yanlış faiz politikası kuru tetikliyor. Küresel ve yapısal sorunlardan dolayı kuruna eklenen ciddi bir maliyet enflasyonu kapıda. Maliyet enflasyonu genellikle büyümeleri düşürür ve stagflasyonu kaçınılmaz hale getirir. Amerikan ekonomisinde canlanma beklentisi var. Faizlerin artması da gündemde. Gelişmiş ülkelerde faiz artarsa Türkiye gibi ülkelere sıcak para gelişinde daralma olur. Küresel likiditeden nasibini az alan ülkelerde stagflasyon daha ciddi bir ihtimal haline geliyor’’ dedi.

Kahveci: ‘‘Biz ekonomiyi reel olarak büyütmüyoruz, şişiriyoruz; 2022 geçiş dönemi olur 2023 kesin stagflasyon’’

Türkiye’nin yalnız 2021 yılına ilişkin değil önceki üç yıla ilişkin verilerinin de gerçek sayının çok üstünde olduğunu savunan ekonomi gazetecisi İbrahim Kahveci, en geç 2023 yılında stagflasyonun kaçınılmaz olduğu görüşünde.

Kahveci, ‘‘Stagflasyon tehlikesi küresel düzeyde de var Türkiye’de de var. Parasal genişleme yüzde 70’in üzerindeydi. Dünyada varlık fiyatlarındaki artışın sıkıntısını görüyoruz. Dünyada parasal genişlemenin faydasını görmüyoruz. 2008 yılında petrol fiyatları 128 dolara çıkmıştı ama dolar/TL kuru 1,20'lerdeydi. TL bazında etkilenme sınırlı kalıyordu. Bugün petrol fiyatı 85 dolar ama kur 9 lira olunca can yakıyor. Kaldı ki 2017’den beri biz ekonomik olarak durmuşuz. Çalışan sayısı dört sene sonra 2017 seviyesinde. Biz ekonomiyi reel olarak büyütmüyoruz, şişiriyoruz. Bu şişme sürdürülebilir değil. Eninde sonunda patlama olacak. Durağanlık bu kur artışıyla beraber başladı. Resmi rakamlara henüz yansımadı fakat 2022’de durağanlık içerisine gireceğiz.. Fiyat artışları da devam edecek. Buna tam bir stagflasyon diyebilir miyiz? 2022 geçiş dönemi olur, 2023’te kesin stagflasyon. Mevcut hükümet ve bu hükümet sistemi ile bunu engellemek imkansız’’ diye konuştu. 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Erol g.14 Ekim 2021 08:27

    STAGFLASYONU/DURGUNLUĞU ZATEN 1979 YILINDA ASGARİ ÜCRETLE 15 GRAM ALTIN ALINIRKEN BUGÜN 6 GRAM ALTIN ALINAMIYOR ASGARİ ÜCRETLİLERİN İKİNCİ ELDEN KONUT/ARABA SATIN ALMA İMKANLARI KALMADI YANİ BIZİM PARAMIZ DA DOLAR DA KEZA EURO DA DEĞERLİ METALLER KARŞISINDA DEĞER KAYBEDIYOR ALIM GÜCÜ HEPSİNDE AZALIYOR