BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaTürk şirketlerin İngiltere cazibesi----

Türk şirketlerin İngiltere cazibesi

Türk şirketlerin İngiltere cazibesi
17 Aralık 2018 - 13:59 www.finansgundem.com

Türk şirketleri için yatırım cazipliğinde İngiltere ilk sırada yer aldı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Bain & Company iş birliği ile hazırlanan ‘Yurt Dışı Yatırım Endeksi 2018" raporu açıklandı. Son yıllarda Türk şirketlerinin yurt dışı yatırımlara artan ilgisine dikkat çeken rapor, yatırım coğrafyalarının risk ve potansiyelini Türk yatırımcılar açısından değerlendiriyor. Önceki yıla kıyasla endekste, yüksek gelirli ülkeler sınıfında Birleşik Krallık (İngiltere), bu yıl liderliği ABD’den devraldı. Orta gelirli ülkeler sınıfında Çin liderliğini korurken düşük gelirli ülkeler sınıfında ise Endonezya ilk sırada yer aldı. Bölgesel bağlamda Amerika’nın biraz ikinci planda kaldığı dönemde, Doğu Avrupa ülkeleri yatırım adresi olarak son yıllardaki çıkışlarını sürdürdü.

DEİK/Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi ve Bain & Company tarafından Türk şirketlerine yönelik geliştirilen 2018 yılı Yurt Dışı Yatırım Endeksi açıklandı. Endeks, Türk yatırımcılar açısından önem arz eden seçilmiş belli başlı kriterlere göre dünya ülkelerini derecelendiriyor. Dönemsel olarak hazırlanan endeks, yatırım yapılacak ülkenin iç dinamiklerinin yatırım önceliklerini etkilediği gerçeğinden hareketle ülkeleri yüksek, orta ve düşük gelirli olmak üzere 3 grupta inceliyor.

Türkiye’nin yurt dışına yatırımları 20 kat arttı

‘2018 Yurt Dışı Yatırım Endeksi’ne ilişkin yaptığı açıklamada DEİK Başkanı Nail Olpak, küresel yurt dışı yatırım tutarının 1990-2000 yılları arasında 4 trilyon ABD doları civarında iken 2000-2017 yılları arasında yaklaşık 5 kat artışla 20 trilyon ABD Dolarının üzerine yükseldiğini, aynı dönemde Türkiye’nin ise yurt dışına yaptığı yatırım tutarını yaklaşık 20 kat artırarak 40 milyar ABD Dolarına çıkardığını söyledi. Türk iş insanlarının, bugün dünyanın dört bir yanında çeşitli sektörlerde önemli yatırımlara imza attığını vurgulayan Olpak, “Bizler de DEİK olarak, yatırımcılarımızın önünü açmak ve onlara yol göstermek için dünyada 138 ülke ve bölgede faaliyet gösteren 145 iş konseyimizle ticari diplomasi faaliyetleri yürütüyor, yatırım fırsatlarını araştırıyor ve üyelerimizi bu bağlamda teşvik ediyoruz” dedi.

Bu yıl üçüncü kez hazırlanan ve zamanın değişen şartlarına göre güncellenen Yurt Dışı Yatırım Endeksi’nin, Türk şirketlerinin yurt dışı yatırımlara artan ilgisini çarpıcı sonuçlarla ortaya çıkardığını belirten Olpak, sözlerine şöyle devam etti: “Bu bağlamda yatırımcılarımızın, yatırım kriterlerinin başında pazar büyüklüğünün geldiğini gördük. Ayrıca öne çıkan kıstaslar arasında kalkınmışlık düzeyi ve mevzuat altyapısı da endeksimizin ortaya çıkardığı sonuçlar arasında yer alıyor. İnanıyorum ki, endeksimizde yer alan tüm bu kıymetli bilgiler önümüzdeki dönemde de yatırımcılarımızın dünyaya açılma serüvenlerinde onlara ışık tutar, rehberlik eder ve Türkiye’den küresel markalar çıkmasına vesile olur.”

Küresel ölçekte her sektörde ilk 500’e giren şirketlere sahip olmalıyız

DEİK Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı ve Bain & Company Şirket Ortağı Volkan Kara ise, “Bu yılki raporumuzun bulgularından da görüleceği üzere önceki yıla kıyasla küresel yatırım akışlarında hafif bir dalgalanma yaşandığı görülse de yurt dışına giden Türk yatırımlarında son yıllarda yakalanan hızın fazla altına inilmedi.

Geçtiğimiz iki yılın birincisi ABD bu sene liderliği Birleşik Krallık’a (İngiltere) devretti. Özellikle yatırımlarını küreselleştirmeye çalışan pek çok Türk şirketi, kurdukları aracı şirket veya doğrudan yatırımları ile Birleşik Krallık’ı bir üs olarak belirledi. Birleşik Krallık, özellikle Türkiye’ye yakınlığı, uluslararası hukuk, finans ve yatırım danışmanlarına erişim kolaylığı ile cazip bir yatırım adresi oldu. Ülke, diğer gelişmiş batı ülkelerine kıyasla vergi avantajı, şirket kurma süreçlerindeki esneklik ve para biriminin kullanım kolaylığı ile ön plana çııyor.

Türk şirketlerinin 2017 yılında tespit edilen yurt dışı yatırım ve şirket satın almalarının işlem bazında yüzde 18’i Birleşik Krallık’ta gerçekleşti” dedi. Türk şirketlerinin dış yatırımlarda 2017 performansını olumlu değerlendirdiğini vurgulayan Kara, önümüzdeki yıl analizi yapılacak 2018 performansının, özellikle yılın ikinci yarısında ortaya çıkan kur krizinin etkisi ile yavaşlamasının beklendiğini ifade etti.
Kara sözlerine şöyle devam etti:

“Endekste son dönem Türk yatırımcılarının davranışlarına paralel olarak yatırım adreslerinin seçiminde başta Doğu Avrupa ülkeleri ve komşu coğrafyalar olmak üzere, organik ticari bağı olan ülkeler ve politik ilişkilerin hareketlendiği ülkeler öne çıkıyor. Gıda, inşaat ve taahhüt, lojistik, ağaç ve kâğıt ürünleri imalatı, enerji ve perakende ise en fazla yatırım yapılan sektörler oldu.”Yurt dışı yatırımın küresel rekabetçilik için çok önemli olduğunu vurgulayan Kara, “Kendi değer zincirinde üst basamaklara tırmanmak isteyen şirketler için yeni nesil destek mekanizmalarının geliştirilmesi artık elzem bir konudur. Küresel ölçekte her sektörde ilk 500’e giren şirketlere sahip olmamız gerekiyor” dedi.

Metodolojisi DEİK/Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi ve Bain & Company danışmanlarının katkıları ile hazırlanan endeks dünya ülkelerini ‘iş yapma ortamı ve kalkınmışlık’, ‘know-how potansiyeli’, ‘iç ve komşu pazar büyüklükleri’, ‘mevzuat altyapısı’, ‘üretim ve hammadde maliyeti’, ‘Türkiye ile ilişkiler’ ana başlıkları altında belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendiriyor. DEİK üyelerine dönük gerçekleştirilen dönemsel yatırımcı algı anketi sonuçları ile belirlenen kategoriler, gelişmiş ülkelerin pek çoğunda yüksek performans olarak karşımıza çıkıyor. Türk yatırımcılar açısından cazip, az kalkınmış ülkeleri de değerlendirmeye alabilmek adına bu yıl endeks 3 kategoride hazırlandı.. Böylelikle gelir seviyesine göre ayrılan ülkeler arasında nispi bir sıralama yapma imkânı yakalanıyor.

Raporda öne çıkan bölümler:

Geçtiğimiz iki yılın birincisi ABD, bu sene liderliği Birleşik Krallık’a devretti. Özellikle yatırımlarını küreselleştirmeye çalışan Türk şirketleri, kurdukları aracı şirket veya doğrudan yatırımları ile
Birleşik Krallık’ı bir üs olarak belirledi. Birleşik Krallık, özellikle Türkiye’ye yakınlığı, uluslararası hukuk, finans ve yatırım danışmanlarına erişim kolaylığı ile cazip bir yatırım adresi oldu.

Ülke, diğer gelişmiş batı ülkelerine kıyasla vergi avantajı, şirket kurma süreçlerindeki esneklik ve para biriminin kullanım kolaylığı ile ön plana çıkıyor. Türk şirketlerinin 2017 yılında tespit edilen yurt dışı yatırım ve şirket satın almalarının işlem bazında yüzde 18’i Birleşik Krallık’ta gerçekleşti.

Sıralanan tüm ülkelerin 21 tanesi Avrupa’da yer almakla birlikte, endekste öne çıkan önemli bir bulgu, Doğu Avrupa ülkelerinin yatırım adresi olarak son yıllardaki çıkışını sürdürmeleri oldu. Polonya,
Macaristan, Romanya ve Sırbistan gerek Türkiye’den gerek dünyadan özellikle imalat operasyonlarına dönük önemli miktarda yatırım çekiyor. Romanya, bu alanda Türk yatırımcıların birinci adresi olsa da, Türk yatırımcılar geçtiğimiz yıl özellikle Sırbistan merkezli imalat yatırımlarını arttırdılar. Endekste iki yıldır iyi bir yer edinen Çekya’nın şirketlerimizce potansiyelinin altında değerlendirildiği gözlemleniyor. Bununla birlikte, özellikle son dönemde Türk şirketlerinin satın aldığı önemli markaların menşei ve ekonomik büyüklükleri göz önünde bulundurulduğunda, Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika gibi gelişmiş Batı Avrupa ülkeleri önemli birer yatırım adresi olmaya devam ediyor.

Yıllık yatırım istatistiklerinden de görüldüğü üzere Avrupa’nın Türkiye açısından gerek yatırım kaynağı gerekse yatırım adresi olma niteliği endeks sonuçları ile de destekleniyor. Kendi değer zincirinde üst seviyelere yaklaşan şirketlerimiz, marka ve teknoloji transferi sağlayacak alımlarına gelişmiş ülkelerde devam edeceklerdir.

Afrika ülkeleri özellikle fırsat odaklı yaklaşımları olan Türk şirketleri için düşük gelirli ülkeler grubunda önemli yer edindi.

Kuzey Afrika ülkeleri daha çok öne çıksa da Türkiye’nin Sahra altı Afrika’da gerek siyasi gerekse ekonomik atılımları zaman içerisinde yatırıma dönüşmeye başladı. Ayrıca, bu yıl, Kenya da listeye girmeyi başardı. Tanzanya ve Nijerya listede yer alamasa da bu ülkeleri takip ediyor. Son yıllarda Sudan da Türk yatırımcıların ilgi alanına girmeye başladı. Ortadoğu’da yaşanan politik belirsizliğin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğine yönelik algının, Türk yatırımlarının bu bölgeye yönelmesine neden olabileceği düşünülüyor.

Küresel ekonomik hareketliliğin tersine, ekonomi gündemimizde çeşitli sebeplerle ikinci planda kalmış Asya Pasifik bölgesi hala önemli fırsatları barındırıyor. Genç ve büyüyen ciddi bir nüfusa sahip bu ülkelere dönük gerek siyasi gerek ekonomik ilişkiler sonyıllarda önemli mesafe kat etti. Listeye girmeyi başaran Çin, Güney Kore, Hindistan, Endonezya ve Malezya’nın yanında bu yıl Vietnam ve Tayland da endekste kendine yer edindi. Hindistan, Orta ve Güney Asya’daki en fazla yabancı yatırımı çeken ülke olsa da yabancı yatırım girişleri halen nüfusuna göre çok küçük. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen
Cumhurbaşkanlığı seviyesindeki ziyaretin ikili ekonomik ilişkileri güçlendireceği öngörülüyor.
Önceki döneme oranla nispi olarak artan petrol fiyatları, yakın pazarlardaki ekonomik görünümü az da olsa yukarı çekmeyi başardı. Irak ve Suudi Arabistan’ın yatırımcılar için daha iyi bir izlenim yarattığı görülüyor. İran, yaptırımların devreye alınması sonrası önceki seneki rüzgârını kaybetti. En fazla Türk yatırımını barındıran Rusya’nın, Ukrayna ve Batı ülkeleri ile yaşadığı ekonomik ve politik sorunlar sebebiyle çektiği doğrudan yabancı yatırımlar 2014’ten bu yana hızla düşüyor. Ülke, Türk yatırımcıları açısından da bir önceki yıla nazaran daha düşük bir derece elde etti.

2017 yılında yurt dışında 2 milyar ABD Dolarlık sıfırdan yatırım ve yarım milyar ABD Dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirildi. İmalat, lojistik, inşaat malzemeleri, ahşap işleme, enerji ve gıda sektörlerine yatırım ön plana çıktı.

Endekse göre bölgesel ve küresel coğrafyada öne çıkmak isteyen Türk şirketleri, 2017 yılında yurt dışında 2 milyar dolarlık 72 sıfırdan yatırıma imza attı. (2016 yılında 2 milyar ABD Doları). Buna ek olarak, yine 2017 yılında Türk şirketleri tarafından yurt dışında yarım milyar dolarlık 17 birleşme ve satın alma işlemi (2016 yılında 3,6 milyar doları) gerçekleştirildi. 2017 yılı ile birlikte son 15 yılda Türk şirketleri yurt dışında toplamda 30 milyar doların üzerinde 300 adet birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirmiş oldu.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)