BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemTrump'tan Halkbank talimatı----

Trump'tan Halkbank talimatı

Trump'tan Halkbank talimatı
13 Kasım 2018 - 07:13 www.finansgundem.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile Halk Bankası için görüştüğünü belirterek, "Ben bu işi bitti sanıyordum. Neden bu kadar uzadı. Gider gitmez talimat vereceğim" dediğini aktardı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1. Dünya Savaşı’nı bitiren ateşkesin 100. yıldönümü törenleri için gittiği Paris’ten dönüşünde, kendisini izleyen gazetecilerin sorularını cevapladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un liderler onuruna verdiği yemekte ABD Başkanı Donald Trump’la görüştüğünü hatırlatan Erdoğan terör örgütleri PYD, YPG, FETÖ, Suriye, Halkbank konuları ile ikili ilişkileri ele aldıklarını söyledi.

“ABD’nin PKK’lı üç isim için para ödülü koyması geç kalmış bir adımdır”

Erdoğan, “ABD’nin PKK’lı üç isim için para ödülü koyması geç kalmış bir adımdır. Buna da değinme imkanımız oldu. Biz bunu, PKK ile PYD’nin ayrı yapılar olduğu iddiasını meşrulaştırmak için ortaya atılmış bir oyun olarak telakki ediyoruz. Tabii ki bu oyuna gelmeyiz. Aslında YPG’nin yaptığı açıklama da ABD’lileri yalanlıyor; esasen PKK’dan ayrı olmadıklarını belirtiyorlar” dedi.

“Emrin Suud’daki üst makamlardan geldiği ortada”

Kaşıkçı cinayetine değinen Erdoğan, “Kaşıkçı cinayetini konuşurken görüşmemize Merkel ile Macron’u da dahil ettik. Dörtlü olarak Yemen’deki durumu da konuştuk. Kaşıkçı cinayeti konusunda bizim yaklaşımımızın ne olduğunu, Washington Post’ta yayınlanan yazımda ortaya koyduğumu anlattım. Bu cinayetin önceden planlanmış olduğu; emrin Suud’daki üst makamlardan geldiği ortada. Kendisine sonsuz saygı duyduğum Hadim’ül-Harameyn Kral Selman hakkında benim bu tür bir şey düşünmem asla mümkün değil. Ancak biz, talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz.” dedi.

“Bizler uluslararası düzeyde de bu olayın takipçisi olacağız”

Katilleri sağda solda aramaya gerek olmadığını ABD Başkan Trump’a da söylediğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Katiller bu 18’in (cinayet öncesi Türkiye’ye gelen 15 kişi de dahil, Suudi Arabistan’da görevden alınanlar) içindedir. Bunların dışında olan kim; talimatı veren. Cinayet talimatını kimin verdiği de ortaya çıkarılmalıdır. Kaşıkçı’nın cesedinin akıbeti ne oldu? Gömüldü ise nereye defnedildi? Yoksa parçalanıp kaçırıldı mı? Bizler uluslararası düzeyde de bu olayın takipçisi olacağız.”

“Kayıt gerçekten bir felaket”

Cinayetle ilgili ses kayıtlarını isteyen tüm ülkelere dinlettiklerini ifade eden Erdoğan, “İstihbarat örgütümüz hiçbir şeyi saklamadı. Suudiler dahil, ABD, Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere kim istediyse hepsine dinlettik. Kayıt gerçekten bir felaket. Hatta Suudilerin istihbaratçısı, kaydı dinlediğinde, ‘Herhalde bu eroin almış; bunu ancak eroin alan birisi yapar’ diyecek kadar şok oldu.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Dinlediğinde şok oldu adam. Ortada böyle bir gerçek var. Buna rağmen olayı saptırma peşinde olanlar var. Veliaht Prens beni telefonla aradığında, ‘Başsavcımı gönderebilir miyim’ dedi. Ben de ‘Elbette, buyursun gelsin’ dedim. Geldi, İstanbul Başsavcısı ile görüşme yaptı. ‘Cumhurbaşkanı ile görüşebilir miyim?’ deyince, İstanbul Başsavcısı da kendisine, doğal olarak, ‘Sizin muhatabınız benim, ancak benimle görüşürsünüz’ dedi. Gelen savcıda maalesef ipe un serme havası var. Veliaht Prens, ‘Ben olayı aydınlatacağım, gereğini de yapacağım’ diyor. Bunu benim özel temsilcilerime söylüyor. Biz de sabırla bekliyoruz.”

“Cinayetten rahatsız olduklarını hissettim”

Ses kayıtlarını dinleyen liderlerin reflekslerinden hareketle, bu cinayetten çok ciddi manada rahatsız olduklarını hissettiğini dile getiren Erdoğan, “Sayın Trump’ta da Sayın Merkel’de de Sayın Macron’da da bunu müşahede ettim. Öyle zannediyorum ki kendi istihbaratlarının verdiği bilgilerle bu işi çok daha farklı bir konuma oturtacaklardır. Akşamki görüşmeyi ben böyle değerlendiriyorum. Biliyorsunuz, ABD’de Kongre, bu konuda CIA’dan bilgilendirme istedi. Bu bilgilendirme de yapılınca bakışın değişeceğini düşünüyorum.” diye konuştu.

“Trump, ‘döner dönmez talimatı vereceğim’ dedi.”

ABD Başkanı Trump’la yaptığı telefon konuşmasında Halkbank konusunu da dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:

“Telefon görüşmemizden sonra Sayın Trump, 24 saat içinde Hazine Maliye Bakanı’na talimatı verdi ve bakan da bizim Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey’i aradı. Bu konunun halli ile ilgili olarak neler yapılabileceği konusunu görüştüler.

Fakat daha sonra farklı bir gelişme olunca, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey Sayın Pompeo ile görüştü. Pompeo da konuyu takip etti. Washington’dan New York’a kaydırılması söz konusuydu. Ben dün akşam söyleyince Trump, ‘Ben döner dönmez talimatı vereceğim. Ben bu işin bittiğini zannediyorum, niye bu kadar uzadı’ dedi.”

“(İdlib) Oradaki başarımızı takdirle karşılıyor”

Trump’ın İdlib konusuna çok önem verdiğini belirten Erdoğan, “Oradaki başarımızı takdirle karşılıyor, övüyor. YPG konusunda da bazı konularda kendi aralarında bir iletişimsizlik var gibi geliyor bana. ‘Bu konuda da beraber yapabileceğimiz çok şey olabilir’ dedim. Fırat’ın doğusunu görüyorsunuz çözemiyoruz ve burada farklı gelişmeler var. Bu konuda gerek Mevlüt Bey ve gerekse Savunma bakanımızın muhatapları ile yapacakları çalışmalar inşallah bizi daha rahatlatacaktır.” dedi.

“Sadece Kandil değil, bir de Mahmur Kampı meselesi var”

ABD’nin PKK’lı üç teröristin başına ödül koymasının tatmin edici olmadığını dile getiren Erdoğan, sürecin 20 yıllık bir süreç olduğunu, tüm bu süreç içerisinde Birleşmiş Milletler’in (BM) PKK konusunda çok büyük vebali olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Zira sadece Kandil değil, bir de Mahmur Kampı meselesi var. Mahmur PKK’nın kuluçka yuvası. Şu anda orada 12-13 bin kişi var. Burayı kimin dağıtması lazım? Buranın BM ile özel bir statüsü vardı. BM de artık bu işten bıktı, orayı dağıtma havası içinde. Peki dağıtıldıktan sonra ne olacak? Irak yönetimi, ABD ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini ile daha yoğun temas içine girerek Irak’taki PKK varlığı hususunda bir çalışma yapmamız gerekecek. İnşallah buradaki bu sıkıntıyı çözeriz. ABD’nin bu iddialı çıkışını Kandil’de böylece farklı bir zemine oturturuz.” şeklinde konuştu.

“Tehlikeler maalesef halen devam ediyor”

Le Figaro’daki makalesinde 1. Dünya Savaşı’ndan çıkarılması gereken derslere vurgu yapan Erdoğan, yeni bir tehlike görüp görmediği yönündeki soruya şöyle yanıt verdi:

“Tehlikeler maalesef halen devam ediyor. Filistin’de olanları görüyorsunuz. 1948’denasıl bir Filistin vardı, bugün nasıl bir Filistin var. Yemen’deki gelişmeler malum. Çok kısa zaman içerisinde Yemen’de on binlerce insan açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Dün akşam Sayın Trump, Sayın Macron ve Sayın Merkel ile Yemen’i de konuştuk. Merkel, ‘Yemen için çok ciddi bir parasal destek hazırlamamız lazım. Bunu sadece ben yapamam, bunu beraberce yapalım’ teklifinde bulundu. Sefalet, açlık meydana gelirse Yemen’de de Suriye’dekine benzer bir durumla karşılaşılabilir.”

“Yeni bir BM Güvenlik Konseyi yapısının oluşması şart”

Paris’te tüm bunları BM Genel Sekreteri Guterres’e de söylediğini belirten Erdoğan, BM’nin reforme edilmesinin şart olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Yeni bir BM Güvenlik Konseyi yapısının oluşması şart. Sayın Guterres bu düşüncelerimizi destekliyor. Artık 2. Dünya Savaşı şartlarında bir dünya yok. Çok farklı bir BM Genel Kurulu, çok farklı bir BM Güvenlik Konseyi’nin oluşması gerekiyor. BMGK, beş ülkenin ya da bir ülkenin iki dudağı arasında olmamalı; sayısı 20 olur ve 20’si de daimi olur. Güvenlik Konseyi’nin yaptırım gücünün de olması lazım, müdahale gücü de olması lazım.” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

“BM noktasında güvenlik dendiği zaman akla ne geliyor? Barış gücü geliyor. Belki burada barış gücü ötesinde bazı şeylerin de düşünülmesi gerekir. Yaptırım gücünün olabilmesi için barış gücü dışında bir şey düşünülmesi gerekir. Ayrıca az gelişmiş ülkeler için de yardım toplamanın dışında BM öyle güçlü olmalı ki, gerektiğinde Osmanlı’da olduğu gibi kendi cebi hümayunundan vermek suretiyle işi çözmeli.”

“Filistinliler noktasında en büyük sıkıntıyı Ürdün çekiyor”

“Filistinler, İsrail’in verdiği seyahat belgeleri ya da Ürdün’ün verdiği geçici pasaportlarla hac ve umreye gidebiliyorlardı. Şimdi İsrail’in talebiyle Suudi Arabistan’ın, seyahat belgesi ve geçici pasaporta vize vermeyeceği konuşuluyor. Bu konuda Türkiye’nin bir girişimi olacak mı?” sorusuna yanıt veren Erdoğan şunları söyledi:

“Bunu İSEDAK toplantısında gündeme alabiliriz. Ayrıca İslam İşbirliği Toplantısında da gündeme alabiliriz. Ürdün Kralı Abdullah’ı Türkiye’ye davet ettim. ‘Resmi değil, ailece bekliyorum’ dedim. Memnun oldu, gelecek. Geldiğinde bu tür sorunları konuşma imkanımız da olacaktır. Zira Filistinliler noktasında en büyük sıkıntıyı Ürdün çekiyor.”

“Karasularda ne çıkarsa tüm Kıbrıs halkınındır”

Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki uzlaşmazlığa da değinen Erdoğan, “Uluslararası yasalara göre karasularda ne çıkarsa tüm Kıbrıs halkınındır. Ancak çıktıktan sonra dağıtımı kastetmiyoruz. Anlaşmaları yaparken KKTC yetkililerinin ya da garantörlerin de işin içinde olması lazım. Karşılıklı güven ancak bu şekilde tesis edilebilir.” dedi.

“Arkadaşlarımızı da büyük oranda istirahate çekeceğiz”

Yerel seçim çalışmalarına değinen Erdoğan, genel merkezde yoğun bir çalışma yapacaklarını belirterek, bunun isim belirlemekten ziyade bir ön hazırlık olduğunu ifade etti.

Erdoğan şöyle devam etti:

“Özelikle büyükşehirler önem arz ediyor. Belli bir noktaya geldik, devam edeceğimiz arkadaşlar var. Ama üç dönem belediye başkanlığı yapmış arkadaşlarımızı da büyük oranda istirahate çekeceğiz. Tamamına yakını için geçerli. Çünkü halk değişim istiyor. Bunun için biz üç dönem aynı yerde belediye başkanlığı yapmış arkadaşları dördüncü dönem için aynı yeri düşünmüyoruz. Dördüncü dönem bir başka yerde, bir başka il veya ilçede belediye başkanı adayı olabilir. Bu daha ziyade ilçeler bazında böyle olur.”

“Demokraside halkın iradesine saygı duyacaksın”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AK Parti’ye oy verirseniz harama ortak olursunuz” şeklindeki açıklamalarına ve Türkçe ezan tartışmalarına değinen Erdoğan, “Haram helal gibi meseleleri Kılıçdaroğlu ile konuşacak değiliz. Haramı da helali de elhamdülillah biz gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu bir defa bu noktada ilmini artırsın, ondan sonra konuşsun. Bugün 1800’e yakın belediye AK Partili ise bunun bir sebebi var. Bu millet niçin bu kadar belediyeyi AK Parti’ye teslim ediyor. Demokraside halkın iradesine saygı duyacaksın.” dedi.

“Olayın top atış testi sırasındaki bir patlama ile cereyan ettiği kesin”

Hakkari’de meydana gelen patlama konusunda Erdoğan, “Olayın bir top atışı testi sırasındaki bir patlama ile cereyan ettiği kesin. Mühimmat deposu ile birbirine yakın, bundan kaynaklanan bir olay. Yedi evladımız maalesef mühimmat deposunun yakınında bir konumdaydı. Rapor netleştikten sonra açıklamayı Savunma Bakanımız yapacaktır.”

Kasım programı yoğun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i İstanbul’da ağırlayacak. İki lider, Türk akımı boru hattının deniz kısmının tamamlanması münasebetiyle düzenlenecek törene katılacak. 26 Kasım’da Katar Emiri Ankara’ya gelecek; aynı günlerde İstanbul’da Erdoğan’ın başkanlığında İSEDAK toplantısı yapılacak. Erdoğan, 29 Kasım’da G-20 zirvesi için Arjantin’e gidecek ve devamında bazı Latin Amerika ülkelerini ziyaret edecek.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)