Tek eksiğimiz bir tatlı huzur!..

"İyi şeyler var ama huzur yok" diyor Doğan Heper, Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde. Oysa dışarıdan bakıldığında işler yolunda görünüyor. Peki neden bu kadar sinirli bir millet olduk? Bu bitecek gibi görünmeyen "onlar-bizler" ayrımının nedeni ne?..

İşte Heper'in tespitleri ve bulduğu yanıtları:
Boğaz’ı alttan geçtik.
3. Köprü ile bir kez daha üstten geçeceğiz.
Yeni havaalanımız dünya çapında olacak.
Duble yollar, bölünmüş yollar, kazaları neredeyse sıfıra indirdi. Mesafeyi adeta azalttı, denilebilir.
Halkımızın ekonomik durumu daha iyi olabilir evet ama bugün de çok fena sayılmaz.
Mesela, komşumuz ve AB üyesi Yunanistan’la Türkiye’yi mukayese edersek halimize şükrederiz. Bakın Yunanistan’a:
7 bin Yunan doktor dışarıda iş arıyor. Ağır ekonomik kriz ve sıkı tasarruf tedbirleri Yunanları fakir düşürdü. Avrupa İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ülkede yaşayanlar beş yıl öncesine göre yüzde 40 oranında fakirleşti. Hane halkının kullanılabilir geliri bu yılın ikinci çeyreğinde, 2008’in aynı dönemine kıyasla yüzde 29.5 oranında düşük çıktı. Son dört yılda sosyal güvenlik harcamaları yüzde 26 oranında azalan Yunanistan’ın, ihtiyaç sahiplerine yaptığı ödemelerin düşmesi, milli gelirin üçte ikisine tekabül eden tüketim harcamaları üzerinde olumsuz etki yaptı.
Gayri safi yurtiçi hâsıla’nın bu yıl da yüzde 4 oranında daralması bekleniyor. Bu Yunanistan’ın 2008’den bu yana ekonomik gücünün dörtte birini kaybettiği anlamına geliyor. Bu olumsuz tabloya karşı ülkede 2014’te cüzi büyüme kaydedilmesi bekleniyor. Ülkedeki ekonomik krizin 4 yılda kamu ve özel sektörde 900 binin üzerinde istihdam kaybına neden olduğu görüldü. Yunanistan İstatistik Kurumu ELSTAT verilerine göre, 2009’un ikinci çeyreğinden bu yana geçen dört yıllık sürede özel sektörde 737 bin 100, kamuda ise 162 bin 700 çalışanın işine son verildi.
Gördünüz mü Yunanistan’ın halini, biz neredeyiz o nerede?

***

Dönelim başa.
Peki niye huzurumuz yok?
Çünkü politikacılarımız kavga halinde. Halkın tansiyonunu hep yükseltiyorlar.
Uzun uzun örnekler verip zamanınızı almayayım.
Yalnız salı günleri yeter.
Salı günleri halkın 76 milyonun sinirini bozma günleri oldu.
Gruplarında parti liderleri konuşuyor, aslında konuşmuyor kavga ediyorlar.
Oysa Tayyip Erdoğan, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatsa, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, o yapılan ve yapılacak olanları beğenmiyorsa, kendi plan ve projelerini ortaya koysa, AKP yerinde CHP olsa, ne yapar nasıl yapar, bunu anlatsa olmaz mı?
Olur.
Onlara yakışan da budur.
Ama liderler kavgayı tercih ediyorlar. Saçma sapan sözlerle tansiyonu yükseltiyorlar.
Yapılan iyi şeyler, mukayeseler de bu saçma sapan konuşmalarla güme gidiyor.
Böyle bir ortamda huzur kalır mı?