Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son yıllarda, Türkiye'de gıda fiyatlarındaki artış tüketicileri zor durumda bırakıyor. Özellikle tarladan sofraya ulaşan ürünlerin fiyatlarındaki büyük fark, dikkat çekici bir hale geldi. Bazı ürünlerde üretici ile tüketici fiyatları arasında 4 ila 5 kat fark oluşması, halk arasında büyük tepki topluyor.
Sabah'tan Betül Alakent'in haberine göre, üreticiden tüketiciye ulaşan çeşitli ürünlerde 15 farklı aracı, haksız kazanç elde ediyor. Yani üretimin çilesini çiftçi çekerken bunun kaymağını ise aracılar yiyor. Sonunda ise ne çiftçi ne de vatandaş kazanıyor. Hal böyle olunca tarlada 3 lira olan ürün rafta 30 liraya kadar çıkıyor. Hemen her üründe farklı aracılar var. Mesela üzüm, kayısı, incir, fındık gibi değeri yüksek ürünlerde ilk aracı üreticiden malı toplayan ve adına çengelci denilen kişiler oluyor. Bu kişiler genellikle kayıt dışı çalışıyor. Herhangi bir fatura kesmiyorlar. Çengelcinin işi üreticiden malı toplamak.
İLK DURAK ÇENGELCİ
Örneğin, son dönemde fiyatı rafta 500 TL'ye çıkan kuru inciri ele alalım. Aydın bölgesinde çiftçi incirini toplayıp, kuruttu. Kurutulan bu incirlerin kilogramını çengelciler üreticiden 120 TL'ye alıyor. Ürünün fiyatına kendi kârını ekliyor. Üreticilerin verdiği bilgilere göre, en az yüzde 50 kâr koyarak bu ürünü depocuya veriyor. Yani üreticide 120 TL olan kuru incir depoya 180 TL'den giriyor. Depocu 180 TL'den aldığı ürünü tüccar ve ihracatçılara satıyor. Tabii, kendi kârını ekleyerek… Böylece depocunun 180 TL'den aldığı ürün şehirden çıkmadan en az 250 TL'ye yükseliyor. Tüketiciye ulaşmadan fiyatı ikiye katlamış oluyor. Ardından tüccar ya da komisyoncu devreye giriyor.
DEPOCUDAN TÜCCARA
Depocudan ürünü alan bu kişiler, ürüne kârını koyarak 350 TL'den markete satıyor. Marketçi de işletme giderlerini ekleyerek ürünü satışa çıkarıyor. Son tahlilde satışı yapan market en düşük kârı elde etmiş gibi görünse de aslında birçoğu bu aracı silsilesini kendi paravan şirketleriyle yürütüyor. 120 TL'den çiftçiden aldığı ürünü kendi şirketleri aracılığıyla markete getirip 500 TL'den satıyor. Dolayısıyla 4 kata yakın kâr etmiş oluyor.
SATIŞTA 5 KAT FARK
Meyve-sebzede ise sistem farklı işliyor. Mesela hali hazırda tarlada 3 TL olan domatesi ele alalım. Bu ürün nasıl oluyor da markette 30 liradan satılıyor? Domatesini tarlada üreten çiftçiden ürünü ilk alan kişi hal dışı esnaf. Bu kişilerin de yüzde 90'ı kayıt dışı çalışıyor. 3 TL'den aldıkları domatesi toptancı ve tedarikçiye 5 ya da 6 TL'den satıyorlar. Daha ürün şehir dışına çıkmadan fiyat ikiye katlanıyor. Hal dışı esnafı ürünü toptancıya satıyor. Toptancı ya da tedarikçi de ürünü İstanbul ya da Ankara'daki hallere veriyor. Lojistik giderlerini öne sürerek ürün için 15 TL fiyat biçiyor. Böylece domates üretildiği ilde satıldığı ile gelene kadar 5 kat artıyor.
ÇARKTAN EN AZ KİM KAZANIYOR?
Ürünü 15 TL'den alan hal esnafı da kendi kâr ve komisyonunu ekliyor. Böylece, 1 kilogram domates pazarcı ve markete 20 TL'den götürülüyor. Aracı çarkında en düşük kâr eden pazar esnafı. Pazarcı 20 TL'ye kendisine getirilen ürünü, 25 TL'den satışa çıkarıyor. Market ise işletme giderleri gerekçesiyle ürünü rafa 30 TL'den çıkarıyor.
NASIL ÇÖZÜLÜR?
Çiftçi, üretici ve ziraat odaları başkanları aracı sisteminin düzeltilmesini istiyor. Çözümün üretici kooperatifleri ile mümkün olduğu belirtiliyor. Bunun için Kooperatifler Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Avrupa'daki sistemi örnek gösteriyorlar. Avrupa'da üreticiden malı alan tek yetkili kurum kooperatifler. Pazarlama sürecini de yönetiyorlar. Devlet kooperatiflere depo ve soğuk zincir aracı tedariki ediyor. Kooperatifler çok sıkı denetleniyor. "Sistem böyle olmalı, hata yapan kooperatif başkanı tutuklanmalı" diyen başkanlar Hal Yasası'nın çıkmasına aracı lobisinin izin vermediğini belirtiyor.
Market ve restoranlarda fahiş fiyat denetimi!
Korsan taşımacılık ve fahiş fiyata milyonlarca liralık ceza
Ticaret Bakanlığı'ndan 20.8 milyon liralık fahiş fiyat denetimi
Sarımsak hasadı başladı: Tarlada 9, markette 30 lira...
Ülkemizde yapılan yanlış politakalarla üretici, çiftçi, emekçi, çalışan, emekli hakkı gasp edilmekte hiç bir önlem alınmamaktadır. Sistem iflas etmiştir. Hırsızlığın adı fırsatçılık komisyonculuk olmuş....
Yahu Nakliye masrafın unuttunuz her halde Hani kamyona taş koyup istanbula getirin bakalım o taşın maliyeti ne kadar oluyor. evet haksız kazananlar var ama zorunlu yol masrafı ve akaryakıt maliyetini öpücükle mi ödeüyorlar?
Finansgundem.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.