Suzan Sabancı Akbank’ın desteklediği projeleri anlattı

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, “Üst Düzey” de, Akbank kurumsal sosyal sorumluluk projeleri hakkında konuştu, sanat faaliyetleri, eğitim faaliyetleri ve girişimcilik üzerine odaklandıklarını söyledi. Suzan Sabancı Dinçer, Arzu Mali'nin sorularına şu yanıtları verdi.

-Akbank Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerinizi paylaşır mısınız?

-3 alanda aktifiz. Biz finans ağırlıklı bir şirketiz, bizim topluma finansal açıdan verdiğimiz değer kadar toplumsal, sosyal açıdan verdiğimiz değerlerde bir o kadar değerli. 3 alanda odaklanıyoruz, ilki sanat faaliyetleri. Eğitim faaliyetlerimiz kapsamına ise CEF Finans Mükemmeliyet Merkezi diyoruz. Bunu Sabancı Üniversitesi ve Akbank beraber ana sponsor olarak başlatacağız. Eğitimde CEF'e odaklanacağız. Üçüncüsü de girişimcilik.

-CEF organizasyonu nasıl bir proje olacak?

-Lansmanını büyük bir konferansla 3 Haziran’da yapacağız. Bizim çok heyecan duyduğumuz bir faaliyet. Bir tarafta Sabancı Üniversitesi var akademik olarak ve gurur duyduğumuz bir kurum. Bir yanda da çok saygın bir finans kuruluşu olan Akbank var. Finans konusunda hem özel sektör hem reel sektör çalışan veya çalışmayı düşünen kişileri daha mükemmel yapabilmek için niye hizmet vermiyoruz niye işbirliği yapmıyoruz diye yola çıktık.  Dolayısıyla akademi dünyası, Finans dünyası ve reel sektörü bir araya getirerek muhtelif çalışma mekanizmalarıyla finans konusunda kendisini geliştirmek isteyen profesyonelleri, yöneticileri daha mükemmel olmaları için insan gücüne yatırım yapma ile yola çıktık.

-CEF'e yabancı ilgisi nasıl?

-CEF'in bir danışma kurulu var. Çok kaliteli yabancı üyelerimiz var. Josepf Ackermann bankacılık sektöründe çok büyük bir duayendir. Stephen Green, eski HSBC Bankası’nın Başkanı ve İngiltere'de Ticaret Bakanı idi. Robert Rubin, Larry Summers, Daron Acemoğlu, Profesör Dante Roscini Harvard Business School'da çok kuvvetli bir finans hocasıdır. Bu projeyi duydukları zaman hepsi çok etkilendiler ve burada yer almak istediklerini söylediler. Ve 3 Haziran’daki konferansa Joseph Akermann,Lord Green ve Larry Summers da konuşmacı olarak katılacak.

-CEF’in konuları neler?

-Birinci konferansın ana teması “Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Ekonomilere Bakış”. Dünyada finans sektöründe bir değişim yaşanıyor özellikle iş yapış şekilleri değişiyor. Yeni normaller var. İşte bu yeni bakış açısının ne gibi etkileri var finans sektöründe ve Türkiye'ye ne gibi etkileri olacak bunun bir tartışması olacak. Ve bu konferansları senede bir kere yapmayı planlıyoruz. Ayrıca akademi, finans sektörü ve reel sektörü bir araya getirerek, devlet kurumlarıyla da birlikte çalışarak, muhtelif farklı farklı seminerler yapmak istiyoruz. Bu seminerlerde o günkü gündem ve konuları tartışabileceğimiz bir panel halinde, sohbet ortamında değerlendirebileceğiz.

Bunun yanında eğitim çalışmaları olacak. Burada da hem lisans öğrencilerini hem de finans sektörüne yeni girmiş, belki kariyerinde bir yere gelmiş fakat farklı alanlarda kendisini geliştirmek isteyen, finans sektörünün ihtiyaç duyduğu finansla uğraşan arkadaşların kendisini tamamlamasında katkısını düşündüğümüz konularda da bazı çalışmalar yapacağız, eğitim çalışmaları. Araştırmalar dördüncü bir alan. Yine finans sektörü için araştırmalar yapılacak ve burada akademi devreye girecek. Bu tarz araştırmaları 3 ayda bir çıkarmayı planlıyoruz. Tabi şu anda bu proje İstanbul merkezli ,ama tabi ki biz Akbank olarak tüm Türkiye'ye yayılmış bir kuruluş olduğumuz için artık çağımızda da dijitalleşme çok yaygın olduğu için dijitalleşmeyi de kullanarak önümüzdeki 4-5 yıl içinde Türkiye geneline ulaşmayı hedefliyoruz.

-Girişimcilik çalışmaları neler?

-Türkiye çok dinamik bir ülke. Reel sektör son derece dinamik, ilk olarak çok genç bir nüfusumuz var. Girişimcilikte ülkede çok aktif ve gurur duyulacak bir alan, biz tabi Türkiye'nin genç nüfusu ve dinamik yapısının aslında ülke için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Çünkü girişimcilikle ekonomiye daha çok katma değer yaratılabilir, daha çok istihdam yaratılınabilir. Girişimcilik bizim bir bütün olarak desteklediğimiz bir konsept ama tabi bunun içinde kadın girişimciliğini de çok destekliyoruz. Kadın girişimciliği ile faaliyette olan kurumlarla işbirliklerimiz var. Bende KAGİDER'in kurucu üyelerindenim ve uzun süre çalıştım. Endeavour bizim çok aktif olduğumuz bir kurum bende kurucularındanım. Akbank da burada çok aktif olmuştur. Dolayısıyla biz kurum olarak girişimciliği çok destekliyoruz. Mesela Endeavour'un onayladığı girişimcilere Akbank, belirli bir paket içinden kredi verir, finansman desteği. Ülke ekonomisine katkısı olacağını düşündüğümüz, büyüyen Türkiye'ye pozitif destek verebilecek bir alan olarak gördüğümüz için Akbank olarak girişimcilikte çok aktifiz. Girişimcilikte özellikle teknoloji ve lojistikte büyük fırsatlar var ve bunu desteklemek ülke genelinde yaymak son derece önemli.

-Kültür-Sanat çalışmaları?

-Kültür sanata çok büyük yatırım yaptık. Çünkü nesiller boyu bir ülkenin hazinesidir kültür ve sanatı. Bunları yurtdışına tanıtabilmek ve yurtdışındakileri buraya entegre edebilmek son derece önemli. Yani biz biraz önce de söylediğim gibi, CEF içinde dedim bizim için sürdürülebilirlik önemli. Sanat faaliyetlerine de bakarsanız Akbank'ın faaliyetleri hep uzun sürelidir. Akbank sanatta da özverili bir grubumuz var, buraya çok gönül vermişizdir. Akbank Caz dediğiniz zaman 25 sene bitti. Akbank'ın bugün kısa film festivalleri var. Bu da 12 yıldır devam ediyor. Akbank'ın yine Modern Sanatta Contemporary ile uzun bir işbirliğimiz var, 9 yıldır beraber çalışıyoruz. Bugün Contemporary İstanbul, İstanbul'un tanıtımında Türk çağdaş sanatçıların tanıtımında son derece aktif olmuştur, bayrağını çok iyi taşımıştır. Biz her türlü çalışmamızda uzun süreli olmayı tercih ediyoruz.