BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisSürdürülebilir yatırımların etkisi hafife alınıyor----

Sürdürülebilir yatırımların etkisi hafife alınıyor

Sürdürülebilir yatırımların etkisi hafife alınıyor
18 Kasım 2021 - 16:15 www.finansgundem.com

ESG yatırımlarının çevre konusundaki samimiyetine ve güvenilirliğine ilişkin eleştiriler artıyor. Ancak Federated Hermes’in CIO’su Eoin Murray sürdürülebilir yatırımın daha çok desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

BlackRock'un Eski Sürdürülebilir Yatırım Birimi Baş Yatırım Sorumlusu Tariq Fancy yakın zamanda ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal hassasiyetlere sahip) yatırımlarına ilişkin sert ifadelerde bulunmuştu. Fancy yaptığı açıklamada sürdürülebilir yatırımın en kötü ihtimalle sektöre olan güvenin sarsılacağını ve en iyi ihtimalle de bu yatırım türüyle nelerin başarılabileceğine yönelik tartışmaların tetikleneceğini söylemişti.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Fancy dünyanın en büyük varlık yönetimi firmasından ayrılmasının ardından sektörün ESG kimliğiyle çelişen bir yapıda olduğu konusunda uyarmıştı. Baş yatırım sorumlusu ESG firmalarını “kanserin başlangıcında olan halka ayrık otundan plasebo satmakla” suçlamıştı. Financial Times yazarı Robert Armstrong da Fancy’le aynı fikri paylaştığını belirtmişti.

ESG fonları çevreye zarar mı veriyor?

Ancak Federated Hermes’in Baş Yatırım Sorumlusu Eoin Murray Financial News’teki yazısında, iki ismin de bazı önemli noktaları gözden kaçırdığını belirtiyor:

“Fancy ve Armstrong, varlık yönetimi endüstrisinin tek başına dünyayı kurtarmayacağını söylemekle haklılar; sektörün bazı abartılı iddialarını vurgulamak için bazı şeylerin söylenmesi gerekiyor. Sistematik değişimin ancak uyumlu bir şekilde şekillenebileceğini belirtmekte haklılar. Bu uyum yatırımcıların ve bireylerin aşağıdan yukarıya doğru çabalarına ek olarak hükümetlerin, düzenleyici kurumların ve merkez bankalarının yukarıdan aşağıya doğru gelen hamleleriyle mümkündür.

Bununla birlikte, sermayenin sağlayıcıları ve aracıları olarak yatırım yönetimi endüstrisinin, özellikle sermayenin bir hizmetkarı olarak önemli bir rolü vardır.

Ayrıca, yatırım yönetimi sektörünün asıl amacının yatırımcılara getiri sağlamak olduğu konusunda da hemfikiriz. Ancak varlık yönetimi sektörünün bugün yanıt verdiği bu yatırımcılar, iyilik yapma ve doğru bir iş yapma konusunda birleşen çözümler arıyorlar. Bu, Fancy'nin kabul etmediği önemli bir noktadır.

Yatırımcı talebi

ESG yatırımlarını yönlendiren kibir değil, birçok kişinin yıllardır savunduğu bir yatırım yaklaşımı için net bir piyasa talebidir.

Neyse ki, olumlu bir değişimi desteklerken getiri sağlamak için geniş bir fırsat var. Bu fırsatlara ulaşabilmek için firmalar ekonominin bulunduğu yere doğru değil gittiği yola doğru yatırım yapmak zorundalar. Mevzuat kanadından ve hükümetlerden gelen etkiler aracılığıyla oluşan maddi değişim bol miktarda yatırım fırsatı yaratmaktadır.

Ancak Fancy'nin de belirttiği gibi, ESG etiketli yatırım çözümlerindeki yatırımcıların, temel portföy yatırımlarını bu hassasiyetle konumlandırmadığı durumlarda, yatırımcıların iyi bir iş yaptıklarını düşünmeleri gerçek bir risk oluşturmaya devam ediyor. Elbette, bazı varlık yöneticileri gerekli beceri veya sofistike bilgi olmadan yükselişte olan bir piyasaya atlayacaktır. Ancak bu herkes için doğru değildir.

Ayrıca, Fancy, Armstrong ve diğerleri, sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda yatırımcıların ne kadar sofistike hale geldiğini küçümsüyor gibi görünüyor. Tecrübelerimizi bize yatırımcıların içerikten yoksun firmalar ile güçlü bir getiri kaydıyla süreç odaklı firmalar arasındaki farkı anlayabildiğini söylüyor.

Tüm mesele isimde

Fancy, ESG yatırımı söz konusu olduğunda bir tanım sorunu olduğunu sıklıkla belirtiyor. Ancak gerçek şu ki sorumlu yatırım; olumsuz tarama (en kötü suçluları ortadan kaldırma), olumlu tarama ('sınıfının en iyilerini’ tercih etme), sürdürülebilir yatırım ve etki yatırımını içeren geniş bir yatırım ailesidir. Farklı yatırımcıların değişen risk tercihleri ve hedefleri olduğu gibi, her stratejinin de ayrı bir yeri vardır.

Fancy ayrıca piyasaların zaman çerçevesinin (genellikle kısa vadeli) ve etkilerin yarattığı değiminin (doğası gereği daha uzun vadeli) yanlış hizalanmış olduğunu ve sürdürülebilir bir portföy oluşturmak isterken bunun sorunlu olabileceğini iddia ediyor. Ancak aslına bakılırsa yatırımcı ufukları ve ESG sorunlarının zaman içinde mükemmel bir şekilde hizalanması için borsalara başvurmak aykırı bir fikirdir.

Peki ESG konusundaki endişeler sadece uzun vadeli mi? Bu yaz Almanya ve Çin'deki sel felaketi, Yunanistan ve ABD’nin kuzeybatısındaki orman yangınları gibi doğal afetlere maruz kalanlar farklı olmak için yalvaracaklar.

Artan seller ve yükselen deniz seviyeleri riskini poliçelerine alan sigorta primi ayarlamaları, değişen tüketici tercihleri, hızla değişen işgücü piyasası ve iklim değişikliğini azaltmak için yasal mevzuat değişimleri fiyatlandırmanın şimdi ele alınması gerektiğini gösteren kısa vadeli risklerdir.

Beklenen zaman geldi

Genel olarak, Fancy varlık yönetimi sektörünün sahip olabileceği etkiyi ve ortaya çıkarmaya yardımcı olabileceği değişiklikleri küçümsüyor. Örneğin, sürdürülebilirlik tahvilleri gelecek için büyük umutlar sunuyor. Bu yatırımların gelişimi şimdiye kadar yavaş ve sınırlıydı. Ancak şirketlerin ve onları yönetenlerin stratejilerini değiştirmesi ve bunun sonucunda ödüllendirilmesi fırsatı paha biçilemez.

Yatırım yöneticileri, hissedarlar ve tahvil sahipleri olarak nüfuzlarını ve güçlerini kullanarak, olumlu değişimi etkilemek için çok daha iyi bir konuma yerleşirler. Fancy ve Armstrong'un dediği gibi, yatırımların tasfiye edilmesi sadece varlığın başka biri tarafından satın alınmasına yol açar. İklim kriziyle yüzleşeceksek, sermaye yeniden tahsisiyle birlikte ve düzenleyici kurumların ve siyasilerin politikalarında değişim yaptığı ortak bir katılım gereklidir.

Fancy ve Armstrong, varlık yöneticilerinin sadece kısa vadeli getirileri en üst düzeye çıkarmayı hedeflemesi gerektiği ve sorunların çözülmesi için piyasayı düzenleme ve/veya vergilendirme konularının sadece karar alıcı kurumlara bırakılması gerektiğini iddia etmekle haksızdır. Zira herkesin kendi payına düşeni yapması gerekiyor. Yatırım dünyası nihayet sahip olduğu önemli bir rolün farkına varmak için büyük adımlar atıyor ve hepimiz bunu memnuniyetle karşılamalıyız.

ESG fonları iklim değişikliğiyle mücadele edebiliyor mu?

 

ESG fonları skandala mı dönüşecek?

 

ESG yatırımcıları enerji hisselerinin yükselişiyle sınanıyor

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)