BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaSinemia'nın batış öyküsü----

Sinemia'nın batış öyküsü

Sinemia'nın batış öyküsü
01 Ağustos 2019 - 14:02 www.finansgundem.com

Milyar dolarlık şirket olmak iddiasıyla yola çıkan Sinemia büyük bir gürültüyle battı.

İnternet ekosistemi bugünlerde abonelerine sınırsız veya indirimli sinema bileti izleme imkanı sunan Sinemia’nın batışıyla çalkalanıyor. Çünkü bu herhangi bir yeni şirketin batışından daha fazlasını ifade ediyor. Hasan Aslanoba’dan Rina Onur’a Revo Capital’den İstanbul Startup Angels’a alemin büyük yatırımcılarının Forbes tahminine göre 3,5 milyon dolara (1,5’u çevrilebilir borç) kaynak aktardığı, ABD pazarına açılmış son birkaç yılın en parlak girişimlerindendi. Sinema işini dönüştüreceği ve dünya çapında milyar dolarlık bir işe dönüşeceği varsayılıyordu. Ama girişim geçen ay ABD pazarının ardından Türkiye’deki faaliyetlerini de durduğunu açıkladı. Şirketten yapılan yazılı açıklamada, kapanma nedeni olarak Türkiye’deki 7163 sayılı yeni sinema kanunu ve ABD’deki rakibi Moviepass’ın patent ihlali davası gerekçe gösterildi. Açıklamanın ardından önce ABD, sonra Türkiye’deki kullanıcılar şirkete dava açtı; dünyaca ünlü Change.org’ta şirketin kurucusu Rıfat Oğuz’un aleyhine kampanya düzenledi -şikayetler o kadar ileri gitti ki Oğuz dolandırıcılıkla itham edildi ve tutuklama talebinde bulunuldu. Çünkü Forbes’un tahminine göre Türkiye’deki ve ABD’deki kullanıcılarına 2019 başından bu yana yapması gereken geri ödeme miktarı yaklaşık 10 milyon lira...

Dolayısıyla çıkan gürültü de hayli fazla. Amerikan Federal Ticaret Komisyonu tarafından haklarında soruşturma başlatılmış durumda. Türkiye’de henüz bir şey yok ama ABD’deki mağdurların Twritter’da yönelttikleri suçlamaların benzerleri dolaşıyor. Örneğin yatırımcı ve girişimci Serkan Sevim tepkisini Twritter’dan paylaştığı şu postla dile getirdi: “ABD’de müşterilerine bu kadar kötü davranan hiçbir şirket başarılı olamaz. Kaldı ki kurucusu sorunları bilmesine rağmen son dakikaya kadar 500 bin dolar köprü yatırım arıyordu. Az kaldı, ben de girecektim. Kötü niyetli girişimciler ile iyileri ayırt etmek lazım. Nokta...”

Rıfat Oğuz’dan ise bu tepkilerle ilgili açıklama gelmedi (Forbes’un ulaşma çabalarına Oğuz geri dönmedi). Üstelik kendine sosyal medyadan ulaşılmasını engelledi -Instagram hesabındaki tüm fotoğraflar sildi; Twitter hesabındaki takipçilerine kısıtlama getirdi.

Aslında Rıfat Oğuz ekosistemin sevdiği bir isim. 2010’da Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olmuş, Garanti Bankası ve Turkcell’de çalışmış, Kasım 2015’te de Sinemia’yı kurmuştu. Forbes’a Aralık 2016’da verdiği söyleşide “en büyük tutkusunun film izlemek olduğunu, bu tutku sayesinde Sinemia’yı kurabildiğini” anlatmıştı. Fikri de iyiydi: Cüzi bir ücret karşılığında sınırsız sinema filmi izleme imkanı sunacak bir platform. Abonelik modeliyle işleyecek bu sistem yatırımcıların da çok ilgisini çekti. Sinemia’nın sinema sektöründeki tüketim alışkanlıklarını değiştirebilecek teknolojiye ve iş modeline sahip olduğuna inandılar. Dolayısıyla girişim çok kısa süre içinde dört yatırım sığdırdı (Forbes Türkiye olarak bazı yatırımcılara ulaştık. Ama hiçbiri bu konuyla ilgili görüş vermek istemedi).

İlk yatırımı Aralık 2015’de Aslanoba Capital yaptı. Aynı yılın temmuz ayında Aslanoba Capital ile İstanbul Startup Angels üyeleri Burak Örücü ve Ali Çebi ikinci tur yatırımcılar oldu. Üçüncü tur Kasım 2016’da 500 Startups’tan, dördüncü tur Ocak 2017’de Revo Capital’den geldi. Yatırım miktarı açıklanan ilk ve tek tur buydu. Bu turdaki toplam yatırım miktarı Sinemia tarafından 5,5 milyon lira kasaya girdi. Şubat 2018’de ise Slack, Box ve Intercom gibi girişimlerin yatırımcısı Social Capital’den -miktarı açıklanmayan- son para akışı gerçekleşti.

İlk başta herşey çok iyi gitti. Sinemia yurtdışı açılımının ardından Ocak 2019 rakamlarına göre Türkiye, İngiltere, Kanada, Avustralya ve ABD’de 38 kat büyüdü. Toplam satışının yüzde 93’ünü yurtdışından elde etti. Ekosistemin ‘ağır ağabeyi’ ve Sinemia’nın ilk yatırımcısı Haşan Aslanoba, Aralık 2016’da Forbes Türkiye’ye verdiği röportajda, şirketin Türkiye’de başarılı bir performans gösterdiğini ve bunu yurtdışında tekrar edeceğine inandığını söylemişti. Ancak “farklı pazarda başarılı olmak için yerel şartların müsait olması ve şirketin bu şartlara uyum sağlaması gerektiği” konusunda şerh koymuştu.

Aslonoba haklı çıktı. Temmuz 2017’de -kuruluşunun ikinci yılında- ABD pazarına açılan şirket, bir sene sonra problemler yaşamaya başladı. Ülkedeki rakibi Moviepass ile girdiği pay kapma savaşında kısa sürede abone sayısını artırmasına rağmen aşırı fiyat rekabetine girmek zorunda kalmıştı. Bu da finansalları zorlamaya başlamıştı. Çareyi ABD’de son kullanıcı pazarından çıkmakta buldular. Ve doğrudan sinema zincirlerine özel üyelik sistemi (B2B) modeline geçtiler. Ama tüm bu yeniden yapılanma süreci devam ederken 2018’de, Moviepass patent ihlali davası açtı -şu anda ABD Federal Ticaret Komisyonu tarafından haklarında soruşturma yürütülüyor. Üzerine Sinemia son kullanıcılara yapamadığı abonelik ücreti geri ödemeleri nedeniyle de toplu davalarla yüzleşmek zorunda kaldı. Beklenmeyen yasal işlemlerin maliyeti ve operasyonları sürdürmek için gereken parayı bulamamaları sonun başlangıcı oldu ve geçen nisan ayında ABD’den çekildiler.

ABD’de bu tür patent davalarının çok yaşandığını anlatan ismini açıklamayan bir yatırımcı, “Genelde büyük şirketler, rakiplerine yüksek meblağlı dava açarak, onları finansal olarak yoruyor. Bu duruma çoğu şirketin finansal olarak dayanamıyor. Beş sene önce bizim de başımıza gelmişti. Ayda 200 bin dolar avukatlık masrafı ödüyorduk.” diye konuşuyor.

Türkiye’de de işler istendiği gibi gitmedi. Şirket, 7163 sayılı yeni sinema kanunun 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girmesiyle faaliyetlerini sona erdirdiğini açıkladı. Çünkü sinema işletmeleriyle film yapımcıları arasında büyük bir tartışmaya neden olan kampanyalı bilet satışı tamamen kaldırıldı. Yeni kanunla birlikte salon işletmecileri kampanya yapmak için filmin yapımcısı ve dağıtımcısından izin almak zorunda. Yapımcı ve dağıtımcının izni olmadan abonelik, promosyon, kampanya ve toplu satış yapılamayacak. İndirimli kod, promosyonlu bilet gibi kampanyalar, indirimi kabul eden yapımcıların filmlerinde geçerli olacak.

Sinemia, kullanıcıların üyelik ücretlerini geri ödeyeceğine dair bir açıklama yaptı. Ama bunu nasıl gerçekleştirebileceği bir soru işareti. Çünkü fiili olarak şirket artık yok tabii bir muhatap da. Nihayetinde Sinemia Türk İnternet ekosistemi için büyük bir potansiyelden hayal kırıklığına dönüştü. Rıfat Oğuz, banka kartı altyapısıyla lokasyon bazlı teknoloji fikrini doğru değerlendiremedi. Yurtdışı açılımında ülkenin yerel dinamiklerini doğru idare edemedi. Bu da kaçınılmaz sonu başlattı.  (Candeğer Muradoğlu/Forbes Türkiye Dergisi)

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mertcan Kara01 Ağustos 2019 20:31

    Batmasına şu hayatta tek sevindiğim şirket diyebilirim. Müşteri hizmetleri adamı deli eder. Papağan gibi aynı cevabı verirler