BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkSanayiciler kalkınma bankacılığı istiyor----

Sanayiciler kalkınma bankacılığı istiyor

Sanayiciler kalkınma bankacılığı istiyor
07 Mayıs 2014 - 07:46 www.finansgundem.com

İSO Başkanı Bahçıvan'a göre Türkiye artık 'yeni bir sanayi hikayesi' yazmalı. Peki bu nasıl olacak?

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, “Türkiye’nin sanayileşmede, artık yeni bir hikaye yazması gerektiğini” belirterek, bu yeni dönemde sanayiye gerçek anlamda fon sağlayacak bir yatırım- kalkınma bankasının kurulması ve coğrafya bazlı teşviklerden “ileri teknolojili ürün bazlı" teşviklere geçmesi gerektiğini söyledi.

Dünya’ya konuşan Bahçıvan, Türkiye’ye gereken “yeni sanayi hikayesinin” önemli unsurlarından birinin de sanayiye kaynak sağlayacak bir “kalkınma bankası” olduğunu söyledi. Bahçıvan’a göre, mevcut teşvik sistemi de yanlış. “Türkiye’nin bir coğrafi teşvik kompleksine kapılmış olduğunu” ifade eden Bahçıvan, “Bizim artık, katma değer yaratabilecek olan teşvik sistemine döndürmemiz gerekiyor” diyor.

Bahçıvan Türk sanayisinin desteklenmesine ve sanayide yaşanan kan kaybının önlenmesine yönelik politikalarını anlattı.

SADECE ÖZEL BANKALARLA BU İŞ GÖTÜRÜLMEZ

Özellikle son 10 yılda finans sektöründe yaşanan olumlu değişim sanayi ile ilişkilere bire bir yansıdı mı? Finans sektörü sanayiye uygun koşullarla yeterli kaynak sağlayabiliyor mu?

Dünyada, tamamıyla özel sektör bankacılığına bırakarak yazılmış bir sanayi başarısı hikayesi örneği yok. İşin içinde mutlaka kamunun sanayi odaklı bir bakış açısı var. Biz bankacılık sistemini çözdük, bu sistemle sanayi için her şey yeterlidir diye bir hayale kapılmamamız lazım. Gelişmiş sanayilerde bugün dahi hala farklı bir finansman anlayışı var. Bunu tekrar söyleyeyim, sanayinin gelişmesinin altında devlet desteği yatıyor. Avrupa Birliği’nin en sanayileşmiş ülkesi olan Almanya’da da bu böyle, Fransa’da da. Japonya’da, Güney Kore’de ve Amerika’da da bu böyle. Neyi kastediyorum; kalkınma bankacılığını… Sanayinin yatırım vizyonu oluşturabilmesinde kalkınma bankacılığı ve onun da temelinde devlet gücü var. Hazine’nin gücü var. Bir kalkınma bankacılığı modeli olmadan, sadece özel sektör bankalarıyla bu işi götürebilmesi bir yere kadar mümkün. Diğer yandan Türkiye düşük tasarruf düzeyi ile yatırımlarını finanse edemiyor ve ayrıca bankacılık sektörünün kaynak yapısı oldukça kısa vadeli. Dolayısıyla da böyle bir yapıda, kaynakların sanayinin 10-15 yıllık ihtiyaçlarına yanıt vermesini beklememiz hayal. Yani her ne kadar ara sıra bankacılara çatsak da, eleştirsek de böyle bir gerçek var. Onun için Türkiye, mutlaka sanayiyi destekleyen kalkınma bankacılığı modelini oluşturmak zorunda.

KATILIM BANKALARI DİĞERLERİNİ HEYECANLANDIRMALI

Öncelikle devletin bu atmosferi oluşturacak yapıyı inşa etmesi gerektiğini söylüyorsunuz…


Mutlak suretle... Yani o kalkınma bankasının o işin içinde olup da o rüzgarı estirecek, o güvenceyi verecek, o heyecanı diğer bankalara verecek iklimi oluşturması lazım ki diğerleri de onunla beraber gelebilsin. Şu anda sanayiye bir takım sözüm ona destekler var, ama bunlar hakikaten dünyanın baktığı bakış açısıyla çok yetersiz. Biz bir çalışma yürütüyoruz; henüz sonuçlanmadı. Orada görüyoruz ki, dünyadaki gelişmiş ülkelerle o ülkelerin kalkınma bankalarının büyüklükleri arasında bire bir net bir korelasyon var. En belirgini sermaye ilişkisi… Örneğin, Almanya Kalkınma Bankası’nın sermayesi Almanya’nın GSYH’sının binde 7.8’i... Bu oran, Japonya’da binde 5.3, G. Kore’de yüzde 1.96. Türkiye’nin kalkınma bankasının, -ki böyle bir bankamız var hâlâ-, varla yok arasında, on binde 1 düzeyinde. Almanya bizden 78 kat daha fazla. Bir diğer gösterge de aktif büyüklüğü… Kalkınma bankalarının aktifl erinin GSYH’ya oranında dünya ortalaması yüzde 7 civarında. Yüzde 10’lar, 15’ler ve 19’lar da var. Bizde de eğer dünya ortalaması bu rakam seviyesi söz konusu olsaydı, Türkiye Kalkınma Bankası’nın sanayiye sağladığı kaynağın büyüklüğü 77 milyar lira düzeyinde olacaktı. Türkiye sanayiine böyle bir kaynağın verilmiş olduğunu bir düşünün…

ŞU ANKİ HACİM ENERJİYE GİDİYOR

Şu andaki rakamlar ne düzeyde?

Şu anda Türkiye Kalkınma Bankası’nın kredi hacmi 2.5 milyar TL. Bu da sanayiye gitmiyor. Enerji ve turizm sektörüne gidiyor. Dünyada oyun böyle yazılıyor. Siz o kalkınma bankasına o gücü verirseniz, o ülkenin sanayisi de büyümesiyle bir şekilde karşılığını veriyor.

SANAYİ ÖNEMSENMİYOR

Peki, Türkiye’de kalkınma bankacılığı neden böylesi bir işlev görmüyor?

Maalesef son yıllarda diğer sektörler sanayinin önüne geçmiş durumda. Yani, sanayi şu an yeteri ölçüde önemsenmiyor. Kalıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin yolu da bir tek buradan geçiyor.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)