Sabancı, Türkiye'nin enerji politikasını çizdi

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'nin son 10 yılda rekabete dayalı ve serbest enerji piyasalarına doğru önemli adımlar attığını belirterek, "Olumlu çabalar ve politikalarla gerçeğe dönüşen istikrarlı ve güvenilir ortam, önemli uluslararası ve ulusal şirketlerin bu sektöre ciddi yatırımlar yapmasını sağladı" dedi.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin (IICEC) düzenlediği Uluslararası Enerji Forumu'nun beşincisi, "Küresel Enerji Yatırımları: Zorluklar ve Fırsatlar" başlığıyla İstanbul'da başladı.

Güler Sabancı, açılışta, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'na düzenlenen baskına ilişkin, "Umarım Musul’da kaçırılmış olan Türk vatandaşları güvenli bir şekilde bir an evvel ülkelerine, buraya getirilebilirler" dedi.

Katılımcılara IICEC'i kurmaya karar verdiklerinde geçirdikleri süreç ve hedeflerle ilgili bilgi veren Sabancı, bölgesel ve küresel olarak enerji açısından daha iyi bir gelecek için enerji ve iklimle ilgili stratejilere katkıda bulunacak, küresel olarak tanınan bir merkez hayal ettiklerini, İstanbul’da bu fikri uygulamaya almaktaki motivasyonlarının oldukça somut gerekçelere dayandığını anlattı.

Türkiye'nin bölgesel ve küresel enerji alandaki rolünün arttığını ve İstanbul'un küresel enerjinin birleştiği noktada yer aldığını dile getiren Sabancı, bu stratejik konumun sadece kıtaları birbirine bağlamakla kalmadığını, aynı zamanda önemli enerji kaynaklarını ve talep merkezleri ile enerji açısından daha iyi bir geleceği şekillendirmeye yönelik fikirleri de bir araya getirdiğini vurguladı.

Sabancı, "Karar mercilerinin enerji ve çevre alanlarında meydana gelen küresel gelişmeleri doğru bir şekilde ve zamanında değerlendirmesi ve bu değerlendirmeleri, almakta oldukları önemli kararlarda yansıtmaları stratejik olarak önemlidir. IICEC'in ulusal ve uluslararası karar mercileri için interaktif bir şekilde görüş alışverişinde bulunabileceği seçkin bir platform sağlamasından dolayı son derece mutluyum" dedi.

Küresel enerji sisteminin dinamiklerinin, enerji yatırımları açısından çok çeşitli zorluklar ve fırsatlar doğurmaya devam ettiğine işaret eden Sabancı, bu nedenle bu sene yapılan forumun adını 'Küresel Enerji Yatırımları: Zorluklar ve Fırsatlar' olarak belirlediklerini söyledi.

Son derece dinamik enerji dünyasında, Türkiye’nin enerji sektörünün hızlı bir değişim ve gelişme süreci içinde olduğunu belirten Sabancı, ekonomik büyüme, nüfus artışı, kentleşme ve artan yaşam standartlarıyla birlikte Türkiye'nin enerji talebinin, dünyadaki en yüksek büyüme hızlarından birine sahip olarak artmaya devam ettiğine işaret ederek, bu nedenle, talepteki artışı güvenilir ve etkin bir şekilde karşılayabilmesi için Türkiye enerji sektörünün tüm segmentlerinde zamanında ve yeterli yatırımlara ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Son 10 yılda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) desteğiyle Türkiye'nin, rekabete dayalı ve serbest enerji piyasalarına doğru önemli adımlar attığını dile getiren Güler Sabancı, şöyle devam etti:

"Olumlu çabalar ve politikalarla gerçeğe dönüşen istikrarlı ve güvenilir ortam, önemli uluslararası ve ulusal şirketlerin bu sektöre ciddi yatırımlar yapmasını sağladı. Enerji sektörünün aktörleri olarak son derece hassas olmalıyız. Özellikle düzenleyici kurumların ve karar verici otoritelerin gerekli düzenlemeleri geciktirmeden hayata geçirmeleri, oluşturulan küresel güven ortamını bozmamaları adına hayati bir öneme sahiptir. Bugün burada en üst düzeyde temsil edilen bu önemli küresel enerji şirketleri de Türk enerji sektörüne olan bağlılıklarını yansıtıyor. Serbest enerji piyasasının devam eden gelişimine güveniyorlar. Bunun neticesinde Türk ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaklar. Bu gelişmeleri desteklemek üzere daha fazla araştırma ve entelektüel çabaya ihtiyaç bulunmaktadır." 



"2013 itibariyle küresel enerji yatırımları 1,6 trilyon dolara eşdeğer oldu”

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Dr. Fatih Birol, 2013 yılında küresel enerji yatırımlarının 1,6 trilyon dolara eşdeğer olduğunu belirterek, "Son 10 yılda yatırımlarda artış yaşanmasına karşın, son 3 yılda yatırımlar düz bir çizgi izledi" dedi.
IICEC 5. Uluslararası Enerji Forumu'nda Birol, zirvede üzerinde durulacak ana konunun enerji yatırımları olduğunu, sektörü yapılan yatırımların bugün ile yarın arasındaki köprü oluşturduğunu anlattı.

Yaptıkları araştırmaya göre, 1 birim enerji üretmenin maliyetinin reel anlamda son 10 yılda 2 katına çıktığını, dolayısıyla sermaye maliyetinin 2 katına çıktığını dile getiren Birol, bunun enerjiyle ilgili ucuz fiyat döneminin sona erdiği anlamına geldiğini, yatırımları teşvik edebilmek için fiyatları yükseltmek gerektiğini anlattı.

Avrupa'da son 10 yılda yenilenebilir enerjiye yatırımın ABD'deki kayaç gazına yapılan yatırımın 3 katı olduğuna işaret eden Birol, dolayısıyla Avrupa'da yenilenebilir enerjiye verilen önemin buradan da görülebileceğini, enerji sektöründe bundan sonra yatırımcıların işinin daha da zorlaşacağı öngörüsünde bulundu.

Yüksek petrol fiyatlarının Türkiye ve Türkiye gibi enerji ithal eden ülkelere zarar verdiğini, cari açık üzerinde etki yarattığını belirten Birol, 2013 itibariyle küresel enerji yatırımlarının 1,6 trilyon dolara eşdeğer olduğunu, son 10 yılda yatırımlarda yaşanan artışa karşın son 3 yılda trendin düz çizgi izlediğini dile getirdi.

Bu yatay seyrin iki sebebi olduğunu belirten Birol, şöyle devam etti:

"Öncelikle Çin dışında elektrik sektörüne yapılan yatırımlar yavaşlıyor. İkinci olarak yenilenebilir enerji yatırımları, son yıllarda ciddi oranda artmışken artık bir düşüş trendine girmiş durumda. Son 3 yılda ortaya çıkan bu iki trend sonucunda yatırım oranlarında bir artış yok. Küresel elektrik sektöründe dünya çapında bakıldığında, yapılan bütün yatırımların yüzde 60'ı son 10 yıl içerisinde yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar. Bu bilgiyi dikkatle incelemek, yaratacağı sonuçları göz önüne almak lazım. Dünyanın önümüzdeki 20 yıl boyunca enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için 40,2 trilyon dolarlık bir yatırımı öngörmesi gerekiyor. Bu da yılda ortalama 2 trilyon dolarlık yatırım anlamına geliyor." 

Birol, enerji piyasalarında hükümetlerin rolünün artacağını, finansman sağlamanın zorlaşacağını, dünya liderlerinin enerji yatırımlarına yön verici politika geliştirmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.