BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSporRıdvan Dilmen'den çok özel açıklamalar----

Rıdvan Dilmen'den çok özel açıklamalar

Rıdvan Dilmen'den çok özel açıklamalar
20 Ağustos 2017 - 10:14 www.finansgundem.com

Rıdvan Dilmen, futbol direktörü olmak istiyor mu, Federasyon Başkanlığı’na aday olacak mı? İşte bu soruların cevapları ve daha fazlası Cengiz Semercioğlu'nun Rıdvan Dilmen röportajında...

Rıdvan Dilmen uzun süredir röportaj veren bir isim değil. Futbol direktörü olmak istiyor mu, Federasyon Başkanlığı’na aday olacak mı çok merak ediliyor.

Sohbetimizde hem bu sorulara yanıt verdi hem de futbol ve siyaset hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Erdoğan’la yakınlığını tüm samimiyetiyle anlattı, federasyonun Terim’i göndermeden önce Lucescu’yla anlaştığını öne sürdü. İzmir Marşı’ndan evet kampanyasına her şeyi konuştu... Rıdvan Dilmen’in eleştirilerinden spor medyası, federasyon ve sanatçılar da payına düşeni aldı... Dilmen ayrıca “Ben omurgalıyım, Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimini de, ailesini de, kendisini de çok seviyorum” dedi.

◊ Sağlığın nasıl? Geçirdiğin hastalıklar hayata bakışını değiştirdi mi?
- Annemin vefatından sonra geçen kış Hz. Ali Camii’nin hocası, dostum Bekir Hoca’yı anneme dua okuması için eve çağırdım. Yalnızdım. O zaman annemin vefatının 52’nci günüydü. 
Futbolculuğum sırasında 13 defa ameliyat oldum. İki evlilik yaptım. Çocuklardan ayrıldım. Üzerine kalp krizi geçirdim. Dört stent takıldı. Bir de kansere yakalandım. Hem ameliyat oldum hem de radyoterapi gördüm. 
Bir de anam vefat etti. Babamı 12 yaşında kaybetmiştim. Bekir Hoca “Allah sevdiğini sınarmış, senin derdin yoksa eyvah de” dedi. 55 yaşında bunu öğrendim. Bunu cebime koydum. Biraz da duygusal bir durumdu. O gün benim için milat oldu. 

◊ Ne yaptın...
- Biraz motivasyonumu artırmaya çalıştım. Kansere yakalananların röportajlarını okuyorum zaman zaman. “Ben hasta gibi görmem kendimi” söylemi var ya, yalan o. Hasta gibi görürsün kendini ve ona göre yaşamaya çalışırsın. Ben de ona göre yaşamaya çalışıyorum.

◊ Kalp krizi geçirdiğinde futbol oynuyordun değil mi?
- Acun’larla (Ilıcalı), Fatih Hoca’larla (Terim) haftada bir gün top oynuyorduk. Top oynarken rahatsızlandım, gittim kenara oturdum. Kalp krizi geçiriyormuşum meğer. O sırada farkında değiliz. Acun geldi yanıma, “Abi devam etsene” dedi. Aynı takımdayız. “İyi değilim” dedim. “Ben senin yerine idare ederim gel” dedi bana. Benim yerime koşacakmış sahada... 
Stentler takıldıktan sonra Acun’un hastanede ilk sözü “Ben işimi yarım bırakmam” oldu. “Öldüreceğim” diyor espriyle. Kalp krizi geçiren insanlar “Işığı gördüm” filan der ya, yok öyle bir şey. Hastaneye girerken ex (ölü) olmuşum. İğneyle geri getirmişler. Hiç ışık filan görmedim. Direkt karanlık gördüm. Işık mışık yalan. İnsanlar cebine koysun bunu.

ACUN’A BENİ ÖLDÜRME FIRSATINI VERMEDİM

◊ Kanser nasıl ortaya çıktı?
- Boynumda yumurta gibi bir şişlik çıktı. 1-2 ay sonra geçti. Nesil Hoca’ya gittim, akrabamdır. Ultrasondan baktı, MR çekti, biyopsi yaptı. Ben kötü bir şey çıkacağını düşünmüyordum. 
Allah’ın takdiri tabii. Sonra boğazımda bir tümör olduğunu, metastaz yaptığını ve boyna ilerlediğini, ciğere de geçebileceğini, hemen ameliyat olmam gerektiğini söyledi. İki tümörü aldılar. 32 lenfi temizlediler. Sonra da radyoterapi gördüm. Şimdi çok şükür iyiyim. 17 Kasım’da bir seans daha radyoterapim var.

◊ Terapide saçların dökülmedi mi? Seninkiler hep aynı duruyor...
- Başımın arka tarafı ve sakalımın sağ tarafı tamamen döküldü. 7 ay boyunca yediklerimden de hiçbir tat alamadım. Tuz da aynı, çikolata da aynı geliyordu. Tat terapinin 7’nci ayından sonra geri geliyormuş. Şu anda yüzde 60 tat alıyorum. Yine de Allah’a şükrediyorum.

◊ Ölümden korktun mu?
- Bundan 10 sene önce bu soruyu sorsaydın “Tırstım” derdim. Korkmadım dersem yalan olur ama bu Allah’ın takdiri. Bizim vaktimiz belli. Sınavdan geçiyoruz. Geride ne kadar iyi şeyler bıraktığın önemli. 

◊ Acun işini tamamlamaya çalışıyor mu? Hâlâ top oynuyor musunuz?
- Yok. Acun’a o fırsatı vermedim.

ORTALIĞI KARIŞTIRAN ADAM İLAN EDİLDİM

◊ Arda’nın Milli Takım’ı bırakması, Fatih Terim’in istifası, Avrupa Şampiyonası’nda başlayan süreç ve gelinen son nokta... Sen bir yorumcu olarak neredeyse tüm bu tartışmaların öznesi oldun. Türk futbolunu karıştırma gücün ya da buralarda parmağın var mı?
- Çok güzel soru, teşekkür ederim. Bu kaos döneminde ilk ve son röportajım bu. Onun dışında artık yorumlarımda yeşil sahanın dışına çıkmayacağım. Çıktım da ne oldu, buyur işte... 
Türkiye futbolu insan kaynaklarıyla, sistemleriyle, tüzükleriyle tarihinde yönetildiği kadar iyi yönetiliyor da... Arda krizi abartıldı, hiç kriz filan yoktu aslında, sanal bir olaydı da... Fatih Hoca ve prim krizi tamamen senaryoydu da... Hiçbir şey yoktu da ortalık benim yüzümden mi karıştı? Ben o dönem neler yaşandığını anlatıyordum sadece. Açıkçası her şeyin pozitif olmasını istiyordum ama olmadı. 
Ortalığı karıştıran adam ilan edildim. 

◊ Türk futbolunun en büyük problemi ne sence?
- Futbol bir oyun değil Türkiye’de. Herkes kimin ne yaptığını biliyor ama kimse sesini çıkarmıyor. Adalet var mı? Yok. Şeffaflık var mı? Yok? İftira var mı? Var. Hakaret var mı? Var. 
Bu dört unsur olduğu zaman fair (adil) olma şansı hiç yok. Konya’daki bıçaklı taraftar en az suçlu olandır. 
Arda, Fatih Terim olayları insanların meşguliyeti oldu. Yoksa bunlar sporun içinde olabilecek şeyler. Herkes hata yapabilir. Ama bizde herkes ego, para ve güç peşinde olunca problemler çıkıyor. Medyadaki spor müdürleri. 
Federasyon’u yönetenler ve kulüpleri yönetenler. Hiçbirinin taraftar filan umurunda değil.

◊ Ne yani kandırılıyor muyuz?
- Çok açık söylüyorum; evet kandırılıyoruz. Ben de taraftarım, kandırılıyorum. Gözümüzün içine baka baka hem de kandırıyorlar bizi. Mesela Fatih Terim’in gönderilmesi... 
Pazar günü bu röportajı okuduklarında “Rıdvan iftira atıyor” diyebilirler, tekzip yayınlayabilirler. Hatta savcılığa da verebilirler. 
Çünkü çok iddialı konuşuyorum; her türlü yalan yanlış iftirayı atıyorlar. Hatta yalan belge bile düzenliyorlar. Savcı çağırabilir bu söylediklerimden sonra. 
Herhangi bir şahısla ilgili “Terör örgütü üyesi” bile diyebiliyorlar.

◊ Federasyon’un içinde mi atılıyor bu iftiralar?
- Evet, federasyondaki bazı kurumlar atıyor bu iftirayı.

◊ Böyle iftiraların atıldığı kişiler var mı?
- Birkaç kişi için atıldı. Hem de önemli insanlardı. Federasyondan uzaklaştırıldılar o raporlarla. 
Ben bunlara “sahte raporlar” diyorum. Federasyon, “Hayır, bunlar devletin raporlarıdır” diyorsa beni savcılığa şikayet etsinler. Eğer savcı bunu ciddiye alıyorsa beni çağırsın.

BENDEN KORKTULAR DİREKTÖRLÜĞÜ KALDIRDILAR

◊ Fatih Terim “Büyük büyük adamların aldığı kararları küçük küçük adamlara uygulatmayacağım” dedi. Ne demek bu?
- Açıkça çıkıp söylesin “Şu karar şöyle uygulandı” diye. Benim biraz önce anlattığım, Federasyon’un içindeki olayları kastetmiş olabilir.

◊ Sen bu tartışmaların içinde neden kaldın?
- Bana bir yararı var mı bunların? Yok. Bana bu yüzden mi NTV’de program yaptırıyorlar? Hayır. Futbol direktörlüğü mü bekliyorum? Hayır. Ama benim bu görevi beklediğimi düşünüyorlardı, o yüzden de Fatih Terim gider gitmez Futbol Federasyonu’nun aldığı ilk karar futbol direktörlüğünü kaldırmak oldu. Hiç kendilerini kandırmasınlar, benim yüzünden yaptılar bunu. Ola ki gelir Rıdvan, birtakım rezaletleri deşifre eder diye o makamı kaldırdılar. 
Benim gelebileceğimden korktular. O göreve gelmek gibi bir niyetim yoktu benim.

YEMİN ETTİM VE O KONU KAPANDI

◊ Federasyon başkanı olmayacağına dair namusun ve şerefin üzerine yemin ettin. Peki Yıldırım Demirören ve ekibi gittikten sonra teklif gelirse?
- Asla olmayacağım. Ben yeminimi ettim ve o konu kapandı. Yıllar önce Reha Muhtar’ın “Ateş Hattı” programına katılmıştım. O zaman Fenerbahçe’nin teknik direktörlüğünden ayrılmıştım. “Tekrar yapar mısın?” dediğinde “Asla, taraftar olarak kalacağım” dedim. Ondan sonra en az 8 kere teklif geldi ama yapmadım. Federasyon başkanlığı konusu da benim için aynı şekildedir.

◊ Bu yıl Aykut Kocaman’dan önce de geldi mi sana teklif? 
- Aziz Bey “Bu kapı sana her zaman açık” demiştir. 
10 gün önce de aynı şeyi söyledi.

◊ Federasyon başkanlığı senin gibi bir futbol adamı için uygun olmayabilir. Ama futbol direktörlüğü senin için cazip bir şey değil mi?
- Evet ama ben gelecek teknik direktörü yönetmeyeceğim ki. Ben sadece düzensizlikleri, yabancı kurallarını, seyirci kurallarını bu işi bilen insanlarla dizayn ederim.

◊ Göreve gelsen ilk ne yaparsın?
- Hemen insan kaynaklarını değiştiririm. Göreve gelsem federasyonda çalışanların yüzde 50’sini gönderirim. Hiçbir kongre üyesini kurullara sokmam. Ben Aziz Yıldırım’a oy atacağım, sonra gidip ceza vereceğim. Nasıl olacak? Avukat mı yok? Hukukçu mu yok? Kurallar belli, tak tak tak uygulayacaklar. İşte bunlardan hep rahatsız oldular.

ŞİMDİ FUTBOL DİREKTÖRÜ OLURSAM FUTBOLA ZARAR VERİRİM

◊ Futbol direktörlüğünün kaldırılmasını doğru buluyor musun?
- Kesinlikle doğru bulmuyorum.

◊ Neden? Bundan üç sene öncesine kadar böyle bir şey yoktu...
- Ben futbol direktörlüğü ile teknik direktörlüğünü bir arada doğru bulmuyorum. Teknik direktör A Milli Takım’la birlikte mücadele edecek. Futbol direktörü ise üstte oturacak, ne sıkıntılar varsa onları görecek. 

◊ “Şunu yapardım, bunu yapardım” diyorsun ya, bence kafanın bir yerinde futbol direktörlüğü var senin...
- Futbol direktörlüğü var. Ama şu anda böyle konuştuğum, eleştirdiğim insanlarla birlikte bunları düzeltemeyeceğime göre mümkün değil. Şimdi başlamış olsam futbola zarar veririm. Çünkü beğenmediğim bir yönetim tarzı var.

İSTİKLAL MARŞI’NI SAHADA ÜÇ-DÖRT OYUNCU ZOR OKUYOR

◊ 2019’da görev süresi dolmuyor mu şu anki yönetimin?
- Evet, görev süreleri 2019’da bitiyor. Yıldırım Bey’le benim şahsi problemim olamaz. Hiçbir yöneticiyle olamaz. Aylardır bu konuların altını çiziyorum. Bir tane medya kuruluşu yazmıyor. Neden yazmıyorlar biliyor musun? Turkcell televizyonu ve BIP Sport var. Gazete müdürlerinin pek çoğu, etkin insanlar burada çalışıyor ve maaş alıyorlar. Anaların ak sütü gibi helali hoş olsun.

◊ Ne diye maaş alıyorlar?
- Örneğin “Galatasaray şöyle oynadı” diye video gönderiyor ve maaş alıyorlar. Herkes ekmek yesin. Ama Turkcell’in CEO’su Kaan Terzioğlu Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi, nasıl yapacağız şimdi? “Ligin değerini 500 milyon dolara çıkardık” diyorlar. 500 milyon dolara 20 tane firma girdi de mi değerini çıkardınız? 
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olmasaydı, Katar’la ilişkilerimiz böyle olmasaydı ihaleye giren bir tane firma yoktu.

◊ Fatih Terim neden bunları değiştiremedi? Sonuçta o da futbolda çok güçlü bir figür...
- Açıkçası Hoca’yla bunu birkaç kez görüştüm. Son birkaç aydır görüşmüyoruz. Maksimum yapabileceklerini yapmaya çalıştığı dönemdi. Bunun da sıkıntısını hissettim açıklamasa da bana. 
“Davul bende tokmak başkasında” durumunu gördüm Hoca’da. Keşke sadece antrenör olarak kalabilseydi. Onun değiştirmek istediği şeyleri ben de değiştirmek istiyorum. 
Ama şu andaki konjonktür buna müsait değil. Siyaseti katıyorlar ya. Gerçekten şu söylediklerimle Cumhurbaşkanı’na gitseler ve bu projeyi doğru aktarsalar hemen uygular.

◊ Sen o kadar yakınsın Cumhurbaşkanı’na, sen neden aktarmıyorsun?
- Bu dedikoduya girer, sanki insanları şikayet ediyormuşum gibi olur. Ben Spor Bakanı’na, Yıldırım Bey’e ve Göksel Gümüşdağ’a söyledim. Daha kime söyleyeceğim? Tayyip Bey’e mi şikayet edeceğim? 
Bize yakışık almaz. Spor adamıyız sonuçta. Ben 1.5-2 yıldır bekliyorum. Ve soruyorum... İki sene önce bir futbol yasası hazırlandı, ona ne oldu? Nerede? Yok. Çünkü o yasada şahıslar sorumlu değildi. Bugünlere gelmek için her şeyi yaptılar ve kulüpleri batırdılar. 
Bittik. Aykut Kocaman’ın sözlerini yapıştırın, “Türk futbolu bitti” diyor. O yasada şahıslar sorumlu tutulmadı. O zaman ben de başkanlık yaparım, sen de yaparsın. İşte gördük. İstiklal Marşı’nı sahada üç-dört oyuncu zor okuyor artık.

◊ Yabancılar çoğunlukta olduğu için mi? 
- Evet. Pepe’nin cümlesi aslında o kadar önemli ki. Adam 34 yaşında, “Hayatımda ilk kez seyircisiz oynadım” diyor. Biz daha bunu çözemedik. 
Aklına çözüm yolu gelen birileri vardır mutlaka. Mesela “Altyapıdan oyuncu alın, mecbursunuz” diyorlar. 
Şimdi kalktı mı bilmiyorum. “Eğer oyuncu almazsan 50 bin lira ceza” diyorlar. Bunlar peşin veriyor cezayı, sonra almıyorlar oyuncuyu. Nerede genç takımdan gelecek olan oyuncu? 50 bin lira cebinden de çıkmıyor. Kulübün kasasından veriyor.

FATİH HOCA’YLA BİRBİRİMİZE KIRILDIK

◊ Az önce Fatih Terim’le birkaç aydır görüşmediğini söyledin. Neden?
- O kırıldı. Kendine göre haklı olabilir. Ben de kırıldım.

◊ Arda’yı savunduğun için mi?
- Arda’yı savunma meselesi değil. Ben Arda’yı severim. Fatih Hoca da çok uzun yıllardır tanıdığım, dostluğunu gördüğüm, evine girip çıktığım bir abimizdir. Türkiye’de işin sıkıntısı şu, şeffaf değiliz. Herkes birbirinin arkasından konuşuyor. Arayıp da “Böyle bir durum oldu mu” diye soracak kadar mesafemiz yakındır Fatih Hoca ile... 

TERİM’İ GÖNDERMEDEN ÖNCE LUCESCU’YLA ANLAŞMIŞLARDI

◊ Lucescu’yla anlaşılmasına ne diyorsun?
- Yıldırım Demirören aHaber’de Serkan Korkmaz’ın programına çıktı. “31’inde biz hoca ile görüştük” dedi. Lucescu için söylüyor. Bu arada bir parantez açayım. 31’inden çok daha önce anlaştılar. Bunda iddialıyım. Hatta şunu söyleyeyim, Fatih Terim’i göndermeden anlaştılar Lucescu’yla. Hadi yalanlasınlar...

◊ Terim görevdeyken ne ara gittiler, ne ara anlaştılar?
- Teknoloji var. Daha da ileri gidiyorum, Şenol Güneş’le formaliteden görüştüler. Abdullah Avcı’yla hiç konuşmadılar. Abdullah Avcı’ya teklifi Göksel Gümüşdağ ayın 1’inde yapıyor. Adamla dalga mı geçiyorsunuz? 31’inde Lucescu’yu açıkladılar. Üşenmedim Abdullah Hoca’yı aradım ve görüşüp görüşmediklerini sordum. “Yoo” dedi. Ayın 1’inde Göksel Gümüşdağ “İki takımı çalıştırman zor olmaz mı?” demiş. Ya Abdullah Hoca “Olmaz” deseydi? Lucescu ile anlaşmışlardı zaten. İşin daha dramatik yani şu: Lucescu Galatasaray’la görüşüyor. “Ayın 1 ya da 2’sinde görüşelim” diyorlar. 31’inde anlaşmış ama Milli Takım’la. Lucescu sen bunu neden Galatasaray’a söylemiyorsun? 
Romanya’ya kadar gitti yöneticiler. Bir kahve içip döndüler. Ben bunu söylediğim zaman neden gazete müdürleri haber yapmıyor? Önemli bir haber değil mi bu?

◊ O zaman koskoca Galatasaray’ın başkanı kandırılıyor...
- Evet. Uçak yoldayken, Galatasaraylı Ali Dürüst’ün de olduğu, Yıldırım Demirören’in de bindiği uçak Lucescu’yu almaya gidiyor.

◊ Lucesscu niye söylemiyor?
- “Ben Galatasaray’da antrenörlük yaptım, siz gelmeyin ben Milli Takım’la anlaştım” demesi gerekirdi. Sakın bana “Daha anlaşmamıştık” demesinler. Bildiğimi biliyorlar. 
Bildiğimi bildikleri için futbol direktörü yapmazlar zaten beni. Bu son konuşmam ama eğer bunları inkar ederlerse tekrar sana söyleyeceğim. Bak çok çarpıcı örnekler veriyorum sana. 

◊ Ama kimse üzerine gitmiyor bunların…
- Gidemezler ki... Turkcell, BIP Spor ve beIN Sports diyorum sana... Hadi gitsinler. 

◊ Peki Dursun Özbek niye ortalığı yıkmıyor?
- Söyle spor gazetecilerine, basın toplantısında sorsunlar Dursun Bey’e. Ama sormuyorlar. Çünkü onlara “sorma” diyorlar. Sorsalar yazılmıyor da. “Havada bulut var” dediğimde bile manşet oluyor, bunları söylediğimde yazılmıyor. Ama sen yazacağın için rahat rahat söylüyorum. Yazık Dursun Başkan’a, Galatasaray taraftarına. Bugün bunu yapan Lucescu, beni dünya kupasına götürse ne olur götürmese ne olur? Antrenörlüğünden banane. Böyle insan kaynaklarıyla nasıl mücadele edeceğiz?

◊ Türk antrenör getirilemez miydi?
- Türk ya da yabancı. En az 10 Türk antrenör sayarım A Milli Takım antrenörlüğünü yapabilecek. Ama istemediler zaten. Milletin ve kendilerine göre bir yerlerin -karışmadığı halde- gazını almak için Lucescu’yu getirdiler. 
Ben Şenol Güneş’in Yıldırım Demirören ve Servet Yardımcı ile buluştuğunda yapılan teklifi kabul edip etmediğini çok merak ediyorum. Ne dedi? Teklifi kabul etti de Fikret Orman mı istemedi? 
1.5 saatte Şenol Güneş’in adı geldi ve gitti. Abdullah Hoca hiç konuşulmadı. 
Hop karambol oldu, Lucescu geldi. Şunu söyleyeyim, müthiş bir antrenödür. Neden buradaki hocalara dört maçlık anlaşma öneriyorsunuz da Lucescu ile 2.5 sene anlaşma yaptınız?

◊ Neden?
- Bilmiyorum. Yoksa Şenol Güneş’in dört maçta iki takımı aynı anda çalıştıracak kapasitesi yok mu? Var. Abdullah Hoca da aynı şekilde. Lucescu dört maçlık teklife gelmezdi. Zaten Galatasaray istiyordu.

ETİKETLER :
YORUMLAR (9)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • çılgın demirören21 Ağustos 2017 09:49

    biz bu kafayla hİçbişey yapamayız aga

  • sallama20 Ağustos 2017 18:52

    ya bu bir terim iki..sıktı artık..

  • yerli mal20 Ağustos 2017 16:09

    yerli oto yapalım derken, milli takım teknik direktörü bile romen oldu

  • ıtri20 Ağustos 2017 16:09

    türkiye futbolu son 10 yıldır çok kötü yönetiliyor. nerede dünya 3.sü türkiye, nerede izlandaya yenilen türkiye. keşke daha kaliteli birileri yönetse ülkeyi

  • yalancı20 Ağustos 2017 16:08

    eski türkiyenin yeni türkiyeden farkı yok. halkın değil, kodamanların isteği oluyor

  • Hakikat 20 Ağustos 2017 15:17

    Birisi çıkar fikrini söyler . Beğenmeyince hemen damga . Geçmişe özlem böyle bir şey çünkü yakın zamana kadar hep son söz onlarınmış . Çiftlikte büyüyenler har vurup harman savuranlar devletin her imkanını kullananlar " hop durun bakalım bu gücün sahibi millettir " denince sudan çıkmış balığa döndüler . 2019 da inşaAllah milletimiz üzerindeki vesayet kırıntılarının son tortularını da atacağız . EvvelAllah buna bu aziz milletin devletin gücü yeter ve herkes bir kez daha şahit olacak ...

  • jale20 Ağustos 2017 13:12

    mevcut yönetimi beğeniyor, ama federasyonu beğenmiyor. ahh rıdvan ahh, sen ne şeytansın

  • Itri20 Ağustos 2017 11:51

    Feto yapmistir bunlari. Ya da siyonistlerin oyunudur. Yoksa reis demirorenin babasini aglatir

  • Keklik20 Ağustos 2017 11:50

    Futboldaki bu sorunlari 16 yildir cozmeyenler, bundan sonra da cozmez