BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiResesyonu önlemek için kayıp 1,5 milyon kadını bulun----

Resesyonu önlemek için kayıp 1,5 milyon kadını bulun

Resesyonu önlemek için kayıp 1,5 milyon kadını bulun
18 Kasım 2022 - 13:16 www.finansgundem.com

ABD ekonomisi yumuşak iniş için şartları zorluyor. Yeni bir bakışa göre bunu başarmak için kadınlara hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuluyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de politika yapıcılar hem yüksek enflasyonla hem de resesyon tehdidiyle mücadele ediyor. Yumuşak iniş senaryoları ise her geçen gün riskli hale geliyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, yeni bir bakış açısının resesyonun önüne geçmek için işe yarayabileceği düşünülüyor. Buna göre, pandemi öncesine kıyasla iş gücüne katılan kadın sayısındaki azalmanın engellenmesi, resesyon ihtimalinin de azalması anlamına geliyor.

1,549 milyon kadın iş gücünden eksildi

Fortune’dan Katica Roy’un haberine göre, ABD'li politika yapıcıların bir resesyondan kaçınmak için son bir şansları bulunuyor: İş gücünden kaybolan 1,5 milyon kadını bulmak.

Yumuşak bir iniş yapmak isteniyorsa, toplumsal cinsiyet eşitliği gündemine bağlı kalmaya çalışılmalı. ABD iş gücü piyasasındaki toplumsal cinsiyet eşitliği açığını kapatarak, liderlerin ulaşmaya çalıştıkları, gıpta ile bakılan yumuşak iniş politikasına ulaşılabilir. Ve bunu yaparak, iş gücü piyasası öz sermayesinin 1.789 trilyon dolarlık getirisini de geri kazanmak mümkün hale gelebilir.

Ekonomiye kesişimsel cinsiyet merceğinden baktığımızda, yani ekonomik verileri cinsiyet artı ırk ve etnik kökene göre ayrıştırdığımızda büyüleyici bir sonuç ortaya çıkıyor.

Pandeminin vurmasından hemen önce kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 59,2'ye çıkmıştı. Ekim 2022 istihdam raporuna göre bu oran yüzde 58'e düşmüş durumda. Nüfus artışını kontrol eden yüzdeleri de dikkate aldığımızda bu, Şubat 2020'den bu yana 1.549 milyon kadının iş gücünden kaybolduğu anlamına geliyor.

Bu oldukça rahatsız edici. ve adalet nedenleriyle değil. Çünkü ABD ekonomisi gücünü emek tabanının çoğulluğundan alıyor. Ekonomik motoru daha doğru çalıştırmak için milyonlarca kayıp kadına ihtiyaç var. 1970 yılından bu yana kadınların, iş gücüne katılımlarını artırarak ABD ekonomisine 2 trilyon dolar değer kattığı gerçeği de bu gerekliliği doğruluyor.

Pandemi tarafından yok edilen trilyon dolarlık fırsat

Pandemi öncesinde, iş gücüne katılımdaki cinsiyet farkını kapatmak, ABD ekonomisi için 1970'ten bu yana kazanılan 2 trilyon doların üzerine yaklaşık 789 milyar dolar daha getirebilirdi. Ancak, son iki yılda, iş gücü piyasasında toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik 29 yıllık ilerleme yok edildi. Bu gerileme, ABD'ye 1.789 trilyon dolarlık ekonomik potansiyele mal oldu. Başka bir deyişle, iş gücü piyasasındaki cinsiyet eşitliği açığını kapatmak, pandemi sonrası ABD ekonomisini 1.789 trilyon dolar destekleyebilir.

Ekim ayı işsizlik rakamlarına iş gücü piyasasından kaybolan 1.549 milyon kadın dahil edildiğinde, kadınların gerçek işsizlik oranı yüzde 5,42 oluyor. Genel resim, kesişim merceğinden çok daha kasvetli görünüyor. Şubat 2020'den bu yana iş gücünden kaybolan 328.000 kadın da dahil olmak üzere siyah kadınlar için işsizlik oranı yüzde 8,58 civarında seyrediyor; bu oran iş gücünden yoksun kalan Latinler  söz konusu olduğunda 313.000 kişiyle yüzde 6,03 olarak gerçekleşiyor. Ekonomi politikası, bu kadınları hesaba katmamakla kalmıyor, aynı zamanda iş gücünden ayrılma nedenleri hakkında pek bir şey bilmek istiyor gibi de görünmüyor. Detaylı veriler mevcut değil, ancak ekonomistler birçoğunun kayıt dışı ekonomiye girdiğinden şüpheleniyor.

Bu baş döndürücü kesişen işsizlik oranları, yalnızca Fed'in maksimum istihdam yetki ve görevini ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik refah ilkelerini de ihlal ediyor. Fed’in hedef işsizlik oranı yüzde 4,1 ila yüzde 4,7 arasında değişiyor.

Peki ya ekonomiyi soğutmak için faiz oranlarını düşürmek yerine, bu kadınları tekrar iş gücüne kazandıracak çözümler üretilirse? Bunu yapmak, yumuşak iniş sorununa üçlü bir çözüm getirme potansiyeli taşıyor: Fiyatları istikrara kavuşturmak, adil istihdamı teşvik etmek ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi hızlandırmak.

Cinsiyet eşitliği yumuşak inişin anahtarı mı?

Üç adımdan oluşan bu çözümlerin sonunda ise ‘yumuşak iniş’ bekliyor. İlk olarak ekonomi ısındı ve enflasyon yükseldi. Ekim ayı fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 7,7 oranında arttı. İkincisi, Fed ekonomiyi soğutmak için faiz oranlarını yükseltti. Fed, faizleri yalnızca sekiz ayda 375 baz puan artırdı. Ve üçüncüsü, fiyatlar istikrar kazanır ve ekonomi durgunluktan kaçınır. Bu henüz gerçekleşmedi ancak 1.549 milyon kadının tekrar iş gücüne katılması sağlanabilirse yumuşak bir iniş mümkün olabilir.

Ekonomide iş arayan her kişi için yaklaşık iki açık iş bulunuyor.

Adil istihdamın ekonomiye faydaları

Ekonomide iş arayan her kişi için yaklaşık iki açık iş bulunuyor. Genişletilmiş bir iş gücü tabanıyla, çalışan oranı ile açık iş arasındaki farkın yaklaşık yüzde 33 oranında kapanması öngörülüyor. Öngörülere göre, daha az iş kovalayan daha fazla çalışan, ücret-fiyat sarmalının zararlı etkilerini hafifleterek enflasyonu kontrol altında tutmaya yardımcı oluyor.

Resesyonu önlemek için, tüm kesişen gruplar için işsizliği maksimum istihdam hedef aralığı olan yüzde 4,1 ila yüzde 4,7 aralığında tutmak gerekiyor. Cinsiyet ve ırka göre ayrıştırılmış verilerin gösterdiği üzere, Siyah ve Latin kadınları anlamlı bir şekilde iş gücüne geri kazandırmanın, halihazırda en korkunç ekonomik tabakalaşma düzeyinde olan ABD’de uzun süreli bir toparlanma yaşamaya da katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.

Daha fazla Faiz artışı, genel olarak adil istihdam seviyeleri için iyiye işaret olarak kabul edilmiyor. Daha sıkı para politikası, şirketlerin iş gücünü ‘son işe alınan, ilk işten çıkarılan’ ritmine göre konsolide etmesine neden oluyor. Ve bu, genellikle ilk işten çıkarılanların kadınlar ve Siyah çalışanlar olduğu anlamına geliyor.

Araştırmalar, iş gücü piyasası öz sermayesinin 1.789 trilyon dolarlık getirisinin ihtiyatlı bir tahmin olduğunu gösteriyor çünkü bu rakamı hesaplamak için kullanılan modeller, personel sayısı ölçümü olarak bilinen ölçüme dayanıyor. Hesaplama, her kişiye, ‘çalışan çalışandır’ mantığıyla aynı şekilde bakıyor.

Oysa, kadınlar ve erkekler iş gücü piyasasında birbirlerinin mükemmel ikameleri değiller. Çünkü belirli bir iş biriminin cinsiyet çeşitliliğinin arttırılması, modellerin yakalayamadığı bir şekilde firmanın finansal performansının iyileşmesine de yol açıyor.

Örneğin, bir araştırma, kesişen toplumsal cinsiyet eşitliğindeki her yüzde 10'luk artışın, gelirde yüzde 1-2 aralığında bir artış sağladığını gösteriyor. Modeller, toplumsal cinsiyet eşitliği hesaba katıldığında, kadınların iş gücüne katılımının ekonomik kazanımlarının beşte bir oranında daha fazla olabileceğini gösteriyor.

Şirketler yönetim kurullarında kadınlara artık daha fazla güveniyor

 

Kadın yatırımcıların ilk tercihi kripto paralar

 

Teknoloji devlerinde işten çıkarmalar resesyon işareti mi?

 

İstihdam resesyonunun derinleşmesi bekleniyor

 

ABD'de resesyon korkusu işçi kıyımına sebep oluyor

 

İş gücü piyasası, göründüğü kadar sıkı olmayabilir

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)