BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiResesyon yıkıcı olmayacak----

Resesyon yıkıcı olmayacak

Resesyon yıkıcı olmayacak
05 Ağustos 2022 - 11:34 www.finansgundem.com

Teknik olarak resesyona giren ABD’de, durgunluğun olası şiddeti tartışılıyor. Birçok uzman ve ekonomiste göre yumuşak iniş mümkün.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yüksek enflasyonla mücadele eden ABD ve dünya ekonomisi, FED’in rekor faiz artırımlarıyla talebi azaltarak enflasyonu yenmeyi planlıyor. Ekonomiyi yavaşlatmayı amaçlayan bu hamle, şiddetli bir resesyon riskini de beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, resesyonun şiddetli olup olmayacağı noktasında ayrılıyor. Rekor faiz artırımları esnasında ‘yumuşak bir iniş’ hedeflediğini açıklayan FED’e duyulan güven istikrarlı bir seyir izlemiyor. Bugün açıklanacak olan ABD istihdam verilerinin ise bu noktada bazı ipuçları vereceği düşünülüyor.

‘Yumuşak iniş’ mümkün

Fortune’dan Tristan Bove’un haberine göre, ABD’de resesyonun 2023 yılına da sarkacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Bu kişiler arasında eski FED üyesi Randall Kroszner de bulunuyor. Ancak Kroszner, resesyonun ihtimali ne kadar yüksekse, resesyonun şiddetli olmama ihtimalinin de bir o kadar yüksek olduğunu belirtiyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD’de, önümüzdeki yıla da sarkacak bir resesyonun mümkün olduğunu belirten Kroszner, ekonomik durgunluğun muhtemelen yıkıcı olmayacağını söylüyor. Kroszner, 1980’lerin başı tipi bir resesyonun en kötü senaryolardan biri olduğunu ancak bunun muhtemelen gerçekleşmeyeceğini düşünüyor. Aynı zamanda Chicago Üniversitesi Booth İşletme Okulu'nda ekonomi profesörü olan Randall Kroszner’ın görüşüne göre, yumuşak bir iniş mümkün. Kroszner’in bu görüşü, hafif bir resesyon olasılığını yüzde 80 olarak gören Bank of America stratejistlerinin görüşüyle de paralel.

Şimdi herkesin hayali, işsizlik rakamlarında hafif bir artış ve ekonomik büyümede yönetilebilir bir büyüme ile resesyonun hafif geçeceğine dair ikna edici işaretler alabilmek.

Bank of America’ya göre yatırımcılar ciddi bir resesyon yaşanma olasılığını yüzde 30 oranında fiyatlıyor. Senatör Elizabeth Warren ise FED’in mevcut Faiz oranlarını bu hızda yükseltmeye devam ederse ‘yıkıcı bir resesyonu’ tetikleme riski olduğunu söylüyor. Kroszner ise şu an için yıkıcı bir resesyon ihtimalini düşük görüyor.

1980’lere benzer yönler var

Kroszner, yıkıcı bir resesyon olasılığının neden düşük olduğuna inandığını belirtirken tarihe odaklanıyor.2022’nin ekonomik ortamı ile 1980’ler arasındaki benzerliklerin ortada olduğunu söyleyen Kroszner, “Bugün yıllık enflasyon oranı 1981’den bu yana görülen en yüksek oran olan yüzde 9,1’e yükselmiş durumda ve FED, talebi düşürmek ve ekonomiyi soğutmak amacıyla 1980’lerdekine benzer bir agresif faiz artırımı stratejisi izliyor” şeklinde konuşuyor.

FED’in enflasyonun düştüğünden emin olana kadar faiz oranlarını artırmaktan vazgeçmesi pek mümkün değil.

Ancak Kroszner, FED’in enflasyonun düştüğünden emin olana kadar faiz oranlarını artırmaktan vazgeçmesinin pek mümkün olmadığını belirtiyor. Kroszner, bunun, 1970'lerin sonlarında FED'in yanlış yaptığı şeylerden biri olduğunu söylüyor. Kroszner “Enflasyon yükseldi, faizleri yükseltmeye başladılar. Sonra enflasyon biraz düştü ve oranları düşürdüler. Enflasyon daha sonra gerçekten yükseldiğinde ise faiz oranlarını çift haneli seviyelere çıkarmak zorunda kaldılar” diyor.

Geçen hafta onaylanan son FED faiz artırımı kararıyla faiz oranı yüzde 2,25 ile yüzde 2,5 arasında bir aralığa gelmiş oldu. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu 1981 yılında FED borçlanma oranlarını yüzde 19'a kadar çıkarmıştı. Kroszner, "Faiz oranlarını yüksek tutacaklar çünkü enflasyonun istikrarlı bir şekilde düşmesini sağlamaları gerekiyor" diyor.

Artan riskler

FED yetkilileri bir resesyondan çok enflasyonla mücadeleye odaklandıklarını açıkça belirtiyor. Kroszner de bunun FED’in birincil hedefi olması gerektiğini düşünüyor. Ancak bu FED’in resesyon olasılığını hiç düşünmediği anlamına gelmiyor. Kroszner, FED’in ‘yumuşak bir iniş’ tasarlıyorsa faiz oranları konusunda daha temkinli davranması gerektiğini belirtiyor. Kroszner’e göre bunun için, işsizlik ve ekonomik gerilemede gözlenebilecek olası olumsuz gelişmeleri, bugüne kıyasla daha zayıf faiz artırımlarının izlemesi gerektiğini söylüyor.

Şimdiye kadar oldukça güçlü kalan iş gücü piyasasında hala risklerin olduğunu ve birçok ekonomistin ılımlı bir resesyonu daha olası görmesinin de bundan kaynaklandığını belirten Kroszner, ancak bu görüşleri FED’in şahin duruşuna bağlı olarak hızla değişebileceğinin altını çiziyor.

İşsizlik rakamları hayati öneme sahip

Kroszner, yükselen faiz oranlarının iş gücü piyasasının önemli ölçüde zayıflamasına neden olabileceğini söylüyor. Kroszner, “Faiz oranlarını bu kadar artırıp ekonomiye bu kadar çok olumsuz şok yaşatarak işsizlik oranının uzun vadeli ortalamanın biraz üzerine çıkmasını sağlayamazsınız” diyor.

Kroszner’in altını çizdiği ‘olumuz şok’ların birçoğu ise FED’in kontrolünün dışında gelişiyor. Bunlar arasında devam eden tedarik zinciri sorunları, yüksek enerji fiyatları, Ukrayna’daki savaş ve Asya’da artan jeopolitik gerilimlerin küresel piyasalar üzerindeki etkisi yer alıyor.

İşsizlik oranı yüzde 4'ün üzerinde gelebilir

ABD’de işsizlik oranı şu an yüzde 3,6 seviyesinde seyrediyor. 2022 yılı başında FED’in işsizlik tahminleri, öngörülebilir gelecekte yüzde 4’ün üzerine çıkmayacağı yönündeydi. Ancak artan makroekonomik riskler göz önüne alındığında bu hedefe ulaşmak oldukça zor olabilir.

Kroszner ise işsizlik oranının yüzde 4’ün üzerine çıkmasını beklediğini ifade ediyor. Kroszner’e göre ayrıca bu veri, resesyonun ne kadar sert olacağına dair güçlü bir gösterge işlevi görüyor. Kroszner, işsizlik oranında yaşanacak yüzde 5’lik bir artışı ise ‘tarihi standartlara göre oldukça iyi’ şeklinde tanımlıyor ve bu olasılıkta ‘yumuşak bir iniş’in mümkün olacağının altını çiziyor. Ancak Kroszner, olumsuz şokların ekonomiyi ‘kırılgan bir durumda’ bıraktığını ve bu olumsuzlukların işsizlik oranını yüzde 6 veya daha yükseğe çıkarabileceğini sözlerine ekliyor.

Resesyona karşı 5 önemli adım

 

Resesyonun cüzdanlardaki 3 büyük etkisi

 

Resesyon FED’in suçu olacak

 

Resesyon beyaz yakalıları vuracak

 

Avrupa'da resesyon ve yüksek enflasyon korkusu

 

FED kaynaklı bir resesyon, enflasyon hastalığından daha kötü bir ilaç olabilir

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)