BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasalar 7 Haziran'dan ne bekliyor----

Piyasalar 7 Haziran'dan ne bekliyor

Piyasalar 7 Haziran'dan ne bekliyor
23 Mart 2015 - 05:50 www.finansgundem.com

Piyasalar, 7 Haziran'daki genel seçimlerden nasıl bir iktidar çıkmasını arzuluyor?

7 Haziran'da yapılacak genel seçimlere 2.5 ay kala 'anayasa değişikliği' ve 'başkanlık sistemi' tartışmaları Türkiye'nin gündemi olmayı sürdürüyor. Erdal Sağlam, Hürriyet'teki köşesinde piyaların bu tartışmalara nasıl baktığını ve seçimlerden beklentilerini yazdı. İşte Sağlam'ın o yazısı: 

Son 13 yıldır ilk kez, piyasaların yaklaşan seçimlere bakışının değiştiğini gözlüyoruz.
Türkiye'de yatırımı bulunan yerli ve yabancı yatırımcılar, anayasa değişikliğini tek başına yapacak kadar güçlü bir iktidarın artık Türkiye ekonomisi açısından yararlı olamayacağını düşünmeye başladılar. Bir başka deyişle, son günlerde seçimin başlıca konusu haline getirilen 'Başkanlık Sistemi'ni mümkün kılabilecek bir seçim sonucu çıkmasından, böyle bir sonuç çıkması halinde siyasi çatışmanın artması ve uluslararası ilişkilerin bozulması riskinden endişe duyuyorlar. Piyasaların beklediği daha doğrusu umduğu nedir derseniz; net olarak söylemiyorlar ama Ak Parti'nin yine az farkla tek parti iktidarı olması ve ekonomi yönetim anlayışının devam etmesini tercih eder gözüküyorlar.
 
ALİ BABACAN UMUDU
 
Hâlâ Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve ekibinin görevde kalması yönünde umutları olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü Babacan devreden çıktığı zaman yerine gelecek kişi konusunda tedirginlikleri var. Babacan'ın yerini alabilecek bir milletvekili adayı hala göremediklerini söylüyorlar. Piyasada muhtemel isimler konuşulmaya başlarken, henüz adı geçen hiç bir adayın piyasalara güven verecek bir isim olarak öne çıkmadığını söyleyebiliriz.  Maliye Bakanı Şimşek'in 3 dönem şartına takılmadığı ama bu göreve getirilmeyeceği konusunda da yaygın bir kanı var. Çünkü Ankara Kulislerindeki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakan Şimşek'e kızgınlığı konusunda çıkan söylenti, hızla piyasalara da yansımış durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu göreve gelecek kişi konusunda mutlaka inisiyatif koyacağını, kendi görüşlerine yakın birini bu göreve getirmek için Hükümeti zorlayacağını tahmin eden piyasa uzmanları, bunun da kendilerini korkuttuğunu belirtiyorlar. Korkunun en büyük nedeni de yakın geçmişte Merkez Bankası'na karşı, piyasaların bozulmasına neden olan çatışma. Yumuşatılsa bile, temel görüş ayrılıklarının devam ettiği konusunda herkes hemfikir.
 
PARTİ İÇİ ÇEKİŞME DE TAKİPTE…
 

Yerli ve yabancı yatırımcılarla sürekli temas içinde olan bir bankacı, bu kez seçimlere yaklaşımın, geçmiş seçimlere kıyasla çok farklı olduğunu söyledi. İlk kez AKP'nin 300'den fazla milletvekili çıkarmasından korkulduğunu belirten bankacı, böyle bir sonuç çıkması halinde, eskiden coşan piyasaların bu kez bozulacağını söyledi. Son aylarda özellikle yabancıların çok ürktüğünü, çünkü yatırımcıyı ürkütmek için her şeyin yapıldığını belirten bankacı, "İlk kez böyle bir havanın varlığını gözlüyoruz, seçimler öncesi ve sonrası piyasaların tavrını tahmin etmek giderek zorlaşıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'de yatırımı bulunanların ekonomik göstergeler kadar iç siyasi gelişmeleri yakından gözlediğini biliyoruz. Birçok açıdan seçim sonuçlarını yakından takip etmek, olabilecekleri tahmin etmek istiyorlar. AKP'nin örneğin 330 milletvekili çıkarmasının Başkanlık tartışmasının yanında HDP'nin barajı aşamaması yani TBMM'ye girememesi demek olduğunu, böyle bir tablonun siyasi olarak sürdürülebilir olamayacağını, bunun ekonomiye mutlaka olumsuz etkilerinin olacağını da söylüyorlar. Erdoğan ve hükümet arasında açığa çıkan görüş ayrılıklarının da siyasi riski artıracağı kesin. Güçlü olmasa da, tek başına AKP iktidarı bile, Davutoğlu'nun başbakanlığından, yeni kabineye kadar çok ciddi iç tartışmalar başlatabilir. Bence, kim gelirse gelsin temel ekonomik gidişatın değişmesi mümkün değil. Piyasaların artık bunu görmeleri, ekonomi kadrolarını güçlendiren muhalefet partilerinin de, temel ekonomik anlayışın değişmeyeceğini daha iyi anlatıp, piyasalara güven vermeleri gerekiyor.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)