BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinPeskov: Türkiye'den araba getirip sattım----

Peskov: Türkiye'den araba getirip sattım

Peskov: Türkiye'den araba getirip sattım
17 Ocak 2019 - 09:05 www.finansgundem.com

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in basın sözcüsü, Türkiye'deki anılarıyla ilgili açıklamalarda bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in basın sözcüsü, Türkolog Dmitri Peskov, SSCB’nin dağılmasının ardından ekonomik sıkıntılarla boğuşurken Türkiye’den ikinci el araba getirerek sattığını itiraf etti.

AiF dergisine verdiği demeçte özel hayatını anlatan Peskov, 1989’dan itibaren girdiği Dışişleri Bakanlığı’nda çalışırken, Ankara’da büyükelçilikte görev yaptığı yılları da anımsattı. Peskov, “Elimden ne geldiyse yaptım. 90’lı yıllarda Türkiye’den aldığım arabayı kullanıp Rusya’ya getirip sattım. İki gün kamyon şoförleri ile birlikte yol teptim. O yıllarda yollarda eşkiyalar vardı. Bryansk’ta ormanda pusu kuran silahlı adamlar vardı. Bunların hepsini yaşadım” diye anlattı.

Peskov daha önce de, 90’ların başında Milliyet yazarı Mehmet Ali Birand’ın Moskova’da açtığı büroda çalışmak için başvurduğunu anlatmıştı.

2014’te Rus-Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) düzenlediği ’Zirve Sohbetleri’ne konuk olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Basın Sözcüsü Dmitry Peskov, Türkçe olarak Türkiye maceralarını paylaştı. Moskova’da Türk dili eğitimi alan ve Ankara’da 10 yıl Rus elçiliğinde görev yapan Peskov konuşmasına, “Uzun süredir yeterince Türkçe pratiği yapamadım” diye başladı. Peskov Türkiye ile tanışmasını ve nasıl Türkiye aşığı oluşunun öyküsünü ise şöyle anlattı:

“Hayatımın önemli kısmı Türkiye’de geçti. Her zaman Türkiye benim hatıralarımda ve kalbimde. Her gün Türkiye aklıma geliyor. Politik ve ekonomik haberlerde hep Türkiye’yi hatırlıyorum. Türkiye ile aslında tesadüfen tanıştım. Türkçeyi öğrenmeden önce Türkiye’yi ilk kez 1980 yılında gördüm. Libya’dan gemiyle Odessa’ya gelirken İstanbul’a uğradık. O zaman darbe vardı. İstanbul’da gemiden çıktık, asker dolu, her kes tabancalı böyle. Korkunç bir tabloydu. Ama işte ne yapalım. Türkçe öğrenmeye başladık.

Türkoloji bölümünde çok iyi hocalar vardı. Hocalarımız ister istemez size Türkiye’yi sevdiriyordu. Hocalarımızdan biri enstitü başkanı Mihail Meyer o zamanlar Sovyetler Birliği’nde ceza aldığı için dışarıya çıkamıyordu. Ama Türkiye tarihi derslerinde yeniçerinin İstanbul’da nasıl dolaştığını deftere çiziyordu. Hangi sokaklardan geçtiğini, nerede kazan kaldırdıklarını hepsini çiziyordu. 6-7 sene sonra bu sokaklardan geçtim ve hayret ettim Adam hayatında İstanbul’u görmeden defterde ne kadar güzel çizmiş. Yani Türkiye’yi ne kadar öğrenmiş olduğunu düşünün. Bu aşkını bizimle paylaştı. Biz de aşık olduk.

1990’ların başında dışişleri bakanlığında memur oldum. İlk yurt dışı görevim Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’ydi. Rahmetli büyükelçi Albert Çernışev ile Türkiye’nin her bölgesini aşağı yukarı gezdik. Gerçekten de hayatımın en mutlu yıllarını Türkiye’de geçirdim. Meslek hayatımın ilk yıllarında Rusya’da ekonomik ve siyasi olarak belirsizlik vardı. Bir ara Milliyet’in Moskova bürosunda çalışmayı bile düşündüm. Sonra diplomatlığa devam etmeye karar verdim.

İstifa etmeden önce Rusya eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin AGİT için İstanbul’a geldi. Moskova’ya beni Devlet Başkanlığı’na çağırdılar. Yeltsin istifa etti ama teklif edilen iş baki kaldı. Kremlin’e 2000’de Putin ile birlikte geldim. Seneye 15’inci yılımızı kutlayacağız.

Putin iktidara geldiği vakit Rusya paramparça olacaktı. Dış borçlar, sefalet, Kafkasya’daki savaş. İktidar oligarkların elindeydi. Ordu zayıftı. Tek kutuplu sistem uluslararası ilişkilerde hepimizi zor duruma soktu. Putin, ülkeyi toparladı ve Rusya’yı Rusların yine dünyada kendi vatanıyla gurur duyduğu bir ülke yaptı."

Putin’in sesi olarak bilinen Dmirty Peskov’un kızı babasının izinde. Peskov’un Ankara’da doğan büyük kızı Liza (Elizabet) Türkoloji okumaya karar verdi. Liza’nın Türkoloji okuyacağı haberini konferans sırasında, Rus Türk İşadamları Birliği RTİB’in Genel Sekreteri Vladimir Solotsinskiy konuklarla paylaştı. Peskov kızı Liza için, “O Çağ Hastanesi’nde doğmuştu, Türk de sayılır. Eğer pasaport verseler alırdık” diye espri yapmıştı. Peskov’un ayrıldığı eşi de Türkçe biliyor. Yani “aile boyu” Türkçe ve Türkiye tutkuları biliniyor.

Peskov, 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği'nin, daha sonra da Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde ataşe ve 3.kâtip görevlerinde bulundu. Rus diplomat, 1994-1996 yıllarında ise tekrar Moskova'ya dönerek Dışişleri Bakanlığı'nda görev yaptı. Pekov, 1996-2000 yıllarında ise Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde 2. ve başkâtip olarak görev aldı.

Peskov, 2000 yılında ise Kremlin'in Basın Merkezi'nde yeni göreve atandı. 2004 yılından bu yana Rusya Devlet Başkanı'nın Basın Danışma'nın Birinci Yardımcılığı görevini yapıyordu. , İngilizce, Türkçe ve Arapça bilen Dmitri Peskov, yabancı basınla ilgili koordinasyon çalışmalarından sorumlu yetkili idi. Peskov son 10 yıldır Putin’in basın sözcüsü ve ona yakın isimlerden biri.(Turkrus)

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)