BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiOPEC’in petrol piyasasındaki gücü kırıldı mı?----

OPEC’in petrol piyasasındaki gücü kırıldı mı?

OPEC’in petrol piyasasındaki gücü kırıldı mı?
16 Eylül 2020 - 14:24 www.finansgundem.com

60. yılına giren OPEC’in petrol piyasasındaki etkisi oldukça azaldı

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bu hafta Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)’nün kuruluşunun 60. yılı. OPEC önemli petrol ihracatçılarından oluşuyor ve kurulduğundan bu yana çoğu zaman petrol piyasalarının hakimi oldu. OPEC’in hala etkisini sürdürüp sürdürmediğini sormak için doğru bir zaman. Örgütün petrol fiyatları üzerinde etkili olma konusunda geçtiğimiz 60 yılda giderek güç kaybettiği bir gerçek. Dünya çapında yüksek miktarda ham petrolün varlığıyla, OPEC artık eskisi kadar etkili değil.

1960 yılındaki kuruluşunda, örgütün iki misyonu vardı. İlki, petrol üretiminde sınırlamalar getirerek petrol fiyatlarını korumaktı. İkincisiyse, ulusal hükümetlerin, kendi ülkelerindeki petrol kaynakları üzerindeki kontrolünü güçlendirmekti. Ancak on yıldan fazla bir süredir OPEC bu hedefleri gerçekleştirme konusunda çoğunlukla etkisiz kaldı. Ticari birlik, 1973 yılına kadar şöhret kazanmadı ya da siyasilerin konuştuğu bir oluşum haline gelmedi. 1973 yılında OPEC, petrol piyasalarını, büyük uluslararası petrol şirketlerini ve tüketicileri tek taraflı yüksek fiyatlarla zorlayarak şaşırttığında bilinirlik yazandı. O dönemin petrol ambargosu yalnızca Arap OPEC ülkelerinin bir hamlesiydi.

OPEC’in 1973 yılında ilk kez bu kontrolü sağlayabilmiş olmasının temel nedeni, 1970 yılında Teksas’ta ham petrol üretiminin düşmüş olmasından kaynaklanıyordu. 1970’li yılların ilk dönemlerinden itibaren, Teksas ABD’de artan talebi karşılamakta yetersiz kaldı. Bunun yerine ABD petrol ithalatına yöneldi ve OPEC ülkeleri o dönem petrol ihracatının %80’ini kontrol ettiği için, ABD kendini OPEC’in elinde buldu. ABD’nin müttefik ülkelerinden biri olan Japonya da aynı şekilde etkilendi. OPEC petrol için istediği fiyatı belirleyebileceğini keşfetti; müşterilerin bu fiyatı ödemekten başka çaresi yoktu ve petrol devleri OPEC’in koşullarına uymayı reddederse petrole erişimlerini kaybedeceklerdi. Sonuç olarak, petrol ambargosuyla birlikte, OPEC piyasaların kontrolünü ele geçirdi, petrol fiyatları oldukça yükseldi ve petrol üreten ülkeler büyük miktarlarda kazanç elde etti. Dönemin Suudi Bakanı Zeki Yamani, muzaffer bir havayla “kendi ürünümüzün efendisiyiz” dedi.

Ancak OPEC’in bunu yapabilmesinin ardındaki tek neden üretici ülkelerin dünyadaki küresel atıl kapasiteyi kontrol ediyor olmasıydı. Buna ek olarak dönemin artan talepleriyle birlikte, dünya OPEC’in sağlayacağı petrole muhtaçtı ve kimsenin bu durumu değiştirecek gücü yoktu. Kolektif hafızamızda yer eden bu durum, 1970’li yılların koşullarından kaynaklanıyor. Ancak OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki etkisi geçtiğimiz 60 yılda oldukça değişkenlik gösterdi zira her zaman küresel atıl kapasite üzerinde kontrol sağlayamıyor.

Örneğin 1980’li yıllarda OPEC dışındaki petrol üretimi, özellikle de Alaska’da artış gösterdi. Bunun sonucunda OPEC’in küresel tedarik zincirindeki payı küçüldü. 1986 yılında, petrol fiyatları sert bir düşüş yaşadı ve OPEC fiyatları yükseltme konusunda başarı gösteremedi. Bunun nedeni OPEC ülkeleri dışından gelen petrol ve talepteki düşüştü. Bunun üzerine OPEC üretimi yavaşlatmaya çalıştı ancak fiyatlar yine de düşük kalmaya devam etti. Fiyatların yeniden artması için talebin artması gerekti.

2014 yılında Suudi Arabistan ve OPEC, örgütün petrol üretim kotalarına son vererek, petrol fiyatlarında bir çöküşe neden oldu. Ancak örgüt bu hamleden altı yıl sonra bile, petrol fiyatlarını çöküş öncesi seviyelere getiremedi. Bu başarısızlık, ABD’deki yüksek miktarda kaya petrolü ve küresel alanda yapılan diğer araştırmaların sonuç vermesinden kaynaklandı. Korona virüs öncesinde, ABD günde 13 milyon varil üreterek dünya rekoru kırıyordu. OPEC’in Rusya ve Meksika gibi örgüt dışındaki ülkelerle koordinasyon kurma çabaları da sınırlı bir etki göstermişti.

Bloomberg’in haberine göre şimdilerde OPEC çok daha kötü bir durumla karşı karşıya. Korona virüs krizinin ekonomik etkileri nedeniyle, ABD’nin üretimi günde 11 milyon varile düştü ve yine de biliyoruz ki ABD günde 3 milyon varil daha üretme kapasitesine sahip. OPEC’in veya ortaklarının kendi üretimlerini düşürmek ve sonucunda petrolün fiyatını yükseltmek için yapacağı herhangi bir hamle, ABD’nin kaya petrolü üreticilerinin üretimi arttırmasıyla karşılanacak.

OPEC’in petrol piyasalarındaki gücü kırıldı mı? Tam olarak değil. Petrol fiyatlarında uzun süreli düşük fiyatlar, yeni petrol için keşif ve üretime yönelik daha az yatırım yapıldığı anlamına geliyor. 2014 yılında yaşanan çöküş ve 2020 yılının bahar aylarında meydana gelen petrol felaketi (ironik bir şekilde OPEC üyesi Suudi Arabistan neden olmuştu) nedeniyle, neredeyse her üretici keşif bütçelerinde önemli miktarlarda kesintiye gitti. Küresel ekonomi iyileşmeye başladığında, talepte artış görüldüğünde, petrol miktarları yetersiz kalabilir ve bu durumun sonucunda OPEC’in yeniden petrol fiyatlarını belirleme konusunda eli güçlenebilir.

Diğer taraftan, OPEC’in korkusu, yeni gelişmeler sonucunda dünya çapında petrole bir alternatif üretilmesi halinde, talebin karşı konulmaz bir şekilde düşmesi. Bu durumda, siyasi alanda ve piyasalardaki gücünü geri kazanmaktan ziyade, kendini ekonomi tarihinde ilginç bir vaka analizi olarak bulabilir.

OPEC'in petrol üretimi ağustosta arttı

 

Küresel petrol arzı ağustosta arttı

 

ABD'nin ham petrol stokları azaldı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)