BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkMukim Öztekin'den yeni düzenleme sinyali----

Mukim Öztekin'den yeni düzenleme sinyali

Mukim Öztekin'den yeni düzenleme sinyali
27 Mayıs 2014 - 12:06 www.finansgundem.com

BDDK Başkanı Mukim Öztekin TKBB Olağan Genel Kurulu'nda katılım bankacılığına ilişkin yeni düzenleme sinyali verdi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, "Faizsiz finans alanında ürün ve hizmet çeşitliliğinin artması için vergi konusu başta olmak üzere mevzuatta da değişiklikler yapılması gerekmektedir" dedi.

Öztekin, Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, katılım bankalarının sektördeki payının 2005 yılında yüzde 2-3 seviyesinde iken, 2013 yılında yüzde 5-6 seviyesine yükseldiğini ifade etti.

Aktif büyük toplamının 2005 yılında 10 milyar lira iken 2013 yılında 96 milyar liraya ulaştığının bilgisini veren Öztekin, "Ekonomimiz açısından en belirgin referans haline gelen 2023 hedefleri çerçevesinde, katılım bankacılığı için konuşulan ve arzulanan sektör payı hedefi yüzde 15'tir" diye konuştu.

Öztekin, 2013 yılı verilerine göre katılım bankaları aktif toplamının sektör içindeki payının yüzde 5,5 olduğu gerçeğinden hareketle, bu bankalara ilişkin olarak dillendirilen 2023 hedefinin iddialı bir rakam olduğunu ifade etti.

Bu hedefe ulaşılması yolunda, katılım bankalarının mevcut gelişme trendini hızlandırarak sürdürmesi gerektiğini belirten Öztekin, gerek altyapı gerekse sayısal göstergeler açısından Türkiye’de katılım bankacılığının önemli aşamalar kaydettiğini anlattı.

Öztekin, dünya genelinde faizsiz bankacılık varlıklarının toplam büyüklüğünün 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 1,7 trilyon dolar civarında  bulunduğunu aktararak, Türkiye'nin, katılım bankalarının yaklaşık 45 milyar dolar tutarındaki varlıkları ile küresel faizsiz bankacılık piyasasında sadece yüzde 2,5 civarında bir ağırlığa sahip olduğu bilgisini verdi.

İslami finansın, küresel finans krizi süresince varlık temelli uygulamalarıyla dikkatleri üzerine çektiğini ifade eden Öztekin, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla, günümüz Finans piyasalarında İslami finans modeli önemli rekabet alanlarından biri haline gelmiştir. Güney Asya, Körfez ülkeleri ve hatta İngiltere; İslami finans alanında lider olmak için büyük bir çaba içindedir. Diğer taraftan, ABD, Avustralya, İsviçre, Güney Afrika ve Çin gibi ülkelerde de İslami finans üzerine çalışmalar yürütülmektedir. MENA ülkeleri, Hindistan, Malezya ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler, dünya ekonomisi için giderek artan derecede önem arz etmekte ve bu ülkelerin ekonomileri yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilmekte, İslami finans potansiyeli üzerine çalışmalar yapılmaktadır."

Katılım bankacılığının gelişmesinin, özelde finansal sektör genelde ise ülke ekonomisi açısından son derece önemli olduğuna işaret eden Öztekin, bu segmentin Türkiye için önemini üç temel noktada değerlendirdi.


Öztekin, bunları şöyle sıraladı:

"Birincisi, katılım bankacılığı kendine özgü değerlere sahip ve reel ekonomi - finansal sistem bağlantısını iyi kuran bir modeldir. Bu açıdan, finansal krizlere karşı dayanıklılığı artırdığı değerlendirilmektedir. Reel ekonomik faaliyetlerle birebir ilişkili olması, aşırı risk, spekülatif işlemler ve belirsizlikten kaçınması sebebiyle katılım bankacılığının finansal istikrara olumlu katkıda bulunduğu tezi, finansal piyasa aktörleri tarafından ifade edilmektedir.

İkincisi, ülkemizde faiz konusunda hassasiyeti olan büyük bir kitle vardır. Bu kitlenin, finansal sistem içerisine daha aktif katılımının sağlanması, finansal derinliğin arttırılması ve sektörün sağlıklı gelişimi açısından büyük önem arz etmektedir. Üçüncüsü, İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olma hedefine Türkiye’de faizsiz finansın, dolayısıyla katılım bankacılığının gelişmesinin sağlayacağı stratejik katkıdır. Başka bir deyişle, İstanbul’un faizsiz finansın merkezi olması, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi'nin en büyük destekçisi olacaktır."

 "Faizsiz finans alanında ürün ve hizmet çeşitliliğinin artması için vergi konusu başta olmak üzere mevzuatta da değişiklikler yapılmalı"

 Katılım bankacılığının gelişmesi konusunda da bazı adımların atılması gerektiğini dile getiren Öztekin, faizsiz finansa yönelik algıları olumlu yönde etkileyecek faaliyetlerin bütün taraflarca yoğunlaştırılması ve bu alandaki faaliyetlerin, katılım bankacılığı hakkında bilgi sahibi olan ve olmayan kesimlerin ihtiyaçlarına göre ikiye ayrılması gerektiğini söyledi.

Katılım bankacılığı sisteminin işleyişinin ve farklılığının bu kitleye doğru ve eksiksiz anlatılmasının önemli olduğunu vurgulayan Öztekin, nitelikli insan kaynağı eksikliğinin giderilmesi yolunda çalışılması gerektiğini belirtti.

Sistemin kurumsal yapısının ve hukuki altyapısının güçlendirilmesinin önemine işaret eden Öztekin, "Hukuki altyapının güçlendirilmesi amacıyla birtakım düzenlemeler yapılmakta ise de ideal bir mevzuat altyapısı için daha kapsayıcı bir bakış açısı gerekmektedir" dedi.

Öztekin, katılım bankacılığının gelişmesi için atılması gereken diğer bir adımın ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Ülkemizde katılım bankacılığında yoğun olarak kullanılan modeller, önceden daha net tahmin edilebilen ve kar değerleri sağlayan murabaha ve icaredir. Müşareke ve mudarabe gibi, kar hesaplama ve dağıtımı konularında daha kompleks bir yapı arz eden modeller ise uygulamalardan nispeten küçük pay almaktadır. Bu noktada, sistemin murabaha yerine ortaklığı esas alan ürünlere işlerlik kazandırma çabası içinde olması yerinde olacaktır. Kira sertifikaları, yatırım fonları gibi enstrümanların yaygınlaşmasının önündeki engeller büyük ölçüde kaldırılmıştır.

Katılım bankalarının likidite yönetimini kolaylaştıracak piyasaların oluşmasına yönelik çalışmalar da devam etmektedir. Faizsiz finans alanında ürün ve hizmet çeşitliliğinin artması için, vergi konusu başta olmak üzere mevzuatta da değişiklikler yapılması gerekmektedir. Son olarak, faizsiz finansın üçlü sacayağı yapısını düşündüğümüzde, ülkemizde katılım sigortacılığı ve sermaye piyasası yeterince gelişmeden, katılım bankacılığının istediğimiz düzeye gelemeyeceği gerçeğini göz ardı etmememiz gerekir."

Öztekin, BDDK olarak katılım bankacılığının gelişmesi için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirme gayreti içerisinde olduklarını ve bu minvalde yaptıkları düzenlemeler ve toplantılar hakkında bilgi verdi.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)