Milyarlarca insan ölümle burun buruna

ABD’de Princeton Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre dünyanın tropik alanlarındanki yaşam koşulları yükselen sıcaklık ve artan nem nedeniyle gittikçe zorlaşıyor. Hükümetlerin sera gazı emisyon oranlarını Sanayi Devrimi öncesinin 1,5 derece altında tutmasındaki başarısızlık nedeniyle, ekvatorun çevresindeki ülkelerde yaşayan milyarlarca insan ölümle burun buruna yaşıyor.

TERMOMETRE SICAKLIĞININ 35 DERECEYİ GEÇMESİ ÖLÜME SEBEP OLABİLİYOR

İnsanların vücut ısılarını düzenleme yetenekleri, havanın sıcaklığına ve nemine bağlı olarak değişiyor. Araştırmacılar, vücut sıcaklığının 37 derecede nispeten sabit kaldığını, cilt sıcaklığının ise ısının iç vücuttan uzaklaşmasını sağlamak için daha düşük olduğunu açıkladı. Ancak, yaş termometre sıcaklığı (su ile ıslatılmış bezle kaplı bir termometre ile okunan ve üzerinden havanın geçirildiği sıcaklık. Yüzde 100 bağıl nemde, yaş termometre sıcaklığı hava sıcaklığına eşit; düşük nemde yaş termometre sıcaklığı, buharlaşmalı soğutma nedeniyle kuru termometre sıcaklığından daha düşük), 35 dereceyi geçerse, oluşan yüksek cilt sıcaklığı, vücudun kendini soğutamayacağı ve ölümle sonuçlanabileceği anlamına geliyor.

Nature dergisinde yayınlanan yeni çalışmayı yöneten Yi Zhang, "Eğer hava çok nemliyse, insan vücudu ter atarak serinleyemez. Yüksek sıcaklıklari tehlikeli ve öldürücüdür” ifadelerini kullandı.

Araştırma ekibi, gezegen ısınmaya devam ettikçe yaş termometre sıcaklık aşırılıklarının nasıl değişeceğini belirlemek için çeşitli tarihsel verilere ve simülasyonlara inceledi. Ardından tropik bölgelerde yaş termometre sıcaklığının ortalama küresel sıcaklıklarla aynı oranda arttığını keşfetti.

YAŞ TERMOMETRE SICAKLIĞININ 35 DERECEYİ AŞMASINI ÖNLEMEK İÇİN...

Bu durum ise tropik alanlarda, yaş termometre sıcaklığının 35 dereceyi aşmasını önlemek için dünyadaki sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması gerektiği anlamına geliyor. Bununla birlikte dünya, insan faaliyetleriyle nedeniyle ortalama olarak 1,1 derece civarında ısındı ve hükümetler Paris İklim Anlaşması’nda küresel sıcaklık artışını 1, 5 derece ile sınırlama sözü vermelerine rağmen bilim adamları bu sınırın on yıl içinde aşılacağı konusunda uyardı.

NÜFUSUN %40'I TEHLİKEDE

Bunun ise dünya nüfusunun büyük bir kısmı için korkunç sonuçlara neden olacağı ifade edildi. Dünyadaki insanların yaklaşık yüzde 40'ı şu anda tropikal ülkelerde yaşıyor ve bu oran, bölgedeki gençlerin büyük oranına bağlı olarak 2050 yılına kadar küresel nüfusun yarısına ulaşacak.

Araştırmacılar, çalışma kapsamında Meksika, Libya ve Hindistan'ın dahil olduğu 20 derece güney enlemi ile , Brezilya, Madagaskar ve Avustralya'nın kuzey bölgelerinden geçen 20 derece kuzey enlemi arasındaki bölgelere odaklandı.

Bilim insanları, aşırı sıcak dalgalarının Orta Doğu'nun bazı kısımlarını insan dayanıklılığının ötesine itebileceğini ve yükselen sıcaklıkların Çin ve Hindistan'ın bazı bölgeleri için büyük riskler oluşturduğunu keşfetti. Araştırmalar, potansiyel olarak ölümcül nem ve ısı olaylarının küresel olarak 1979 ile 2017 arasında ikiye katlandığını açıkladı.

"HİÇBİR İNSAN 35 DERECENİN ÜZERİNDEKİ SICAKLIĞA TAHAMMÜL EDEMEZ"

Boise Eyalet Üniversitesi'nde iklim riskleri konusunda uzman olan Mojtaba Sadegh, knuya ilişkin yaptığı açıklamada, artan sıcaklıkların "önemli altyapı yatırımlarının yokluğunda tropik bölgelerin bazı kısımlarını nasıl yaşanmaz hale getirebileceğini" analiz etmek için "harika bir iş" çıkardığını söyledi.

Araştırmada yer almayan Sadegh, "Bu sınır aşılırsa, soğuk hava barınakları gibi bir altyapının oluşturulması kesinlikle insanların hayatta kalması için gereklidir. Etkilenen alanın çoğunun düşük gelirli ülkelerden oluştuğu göz önüne alındığında, gerekli altyapıyı sağlamak zor olacaktır. Teorik olarak hiçbir insan, ne kadar su içmeleri gerektiğine bakılmaksızın, 35 derecenin üzerindeki yaş termometre sıcaklığına tahammül edemez” dedi.

Mardin'de son 20 yılın en kurak dönemi yaşanıyor

Prof. Dr. Doğanay Tolunay'dan kuraklık uyarısı

Son 51 yılın en sıcak 8. şubat ayı yaşandı

Dünya'nın sonu ne zaman gelecek?