Milyarder ailelerin yatırım tercihi

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Büyük merkez bankalarının serbest para politikasını sona erdirmesine rağmen milyarder yatırımcılar yüklü miktarlarda özel sermaye yatırımları gerçekleştirmeye devam ediyor. Financial Times’ın haberine göre milyar dolarlık varlıkları yöneten aile yatırım ofisleri özel sermaye şirketlerine olan yatırım tahsislerini 5’te 1 oranına yükseltti. Bu oran 2019’da %15 seviyesindeydi. Söz konusu rakamlar herhangi bir varlık sınıfı için en yüksek artışı ifade ediyor.

İsviçre bankası UBS tarafından hazırlanan bir rapora göre aile yatırım ofislerinin büyük bir çoğunluğu önümüzdeki beş yıl içerisinde özel sermaye şirketlerine daha fazla para yatırmayı hedefliyor. UBS’in 2 milyar doların üzerinde varlığı yöneten 200 aile yatırım firması ile gerçekleştirdiği ankete göre, merkez bankalarının ekonomiyi yavaşlatarak enflasyonu zayıflatma çabalarına rağmen aile yatırım firmaları yatırımlarına devam edeceklerini belirtiyor.

UBS’in Küresel Aile ve Kurumsal Servet Birimi Baş Yatırım Görevlisi Max Kunkel konuyla ilgili açıklamasında, “Şu anda para politikasında yaşadığımız değişimin özel sermaye üzerinde bir etkisi olacağı kesin. Yapılacak şey esas olarak bu likidite odaklı ralliyi sürdüren ve değer katmaya odaklanan özellikle de karşı kaldıraçlı ve havalı hikayeleri kullanan fonları ortaya çıkarmaktır” ifadelerine yer verdi.

Kunkel, tüm risklere rağmen, birçok aile ofisinin daha sıkı durum tespitleri yaparak ve üst düzey yöneticilerle uzun süredir devam eden ilişkilerinden yararlanarak satın alma anlaşmalarına ayrıcalıklı erişim elde etmek istediğini belirtti. Finans uzmanına göre aile yatırım ofisleri özel pazarlarda hala üstün getiriler bulabileceklerinden emin olduklarını belirtiyor. Kunkel, “Kimse bu konuda fazla naif davranmıyor. Çok uzun zamandır bu işin içerisindeler” ifadeleriyle aile yatırım ofislerinin tecrübesine dikkat çekti.

Özel sermaye şirketlerini çevreleyen endişe, emeklilik fonlarından büyük varlık yöneticilerine kadar birçok farklı türdeki para yöneticilerinin özel varlıklara daha fazla para akıtmasıyla ortaya çıktı. Söz konusu özel varlıklar arasında satın alma fonları, gayrimenkul ve kurumsal borç piyasaları da bulunuyor. Yatırımcılar daha yüksek getiri vadeden ve enflasyondan koruma potansiyeli bulunan bu yatırımların cazipliğinden etkileniyor. McKinsey verilerine göre özel sermaye sektöründe 6 trilyon dolardan fazla varlık yönetiliyor.

UBS özel sermaye yatırımlarından elde edilen getirilerin milyarder yatırımcıların tahvil piyasalarından çekilmesinden kaynaklandığını belirtiyor. Milyarderlerin yatırım ofisleri son birkaç yıldır düşük getiriler nedeniyle halihazırda tahvil piyasalarındaki yatırımlarını azaltmaktaydı.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre milyarderlerin tahvil yerine özel sermaye yatırımı tercihindeki en önemli sebep yatırım dünyasındaki klasik tahvil-hisse senedi dağılımı stratejisinin zarar görmüş olması. UBS’in araştırmasında aile yatırım ofislerinin %63’ü yüksek kaliteli sabit getirili varlıkların artık portföylerde riskleri çeşitlendirmeye yardımcı olmadığına inanıyor.

UBS araştırması üst düzey yatırımcıların gayrimenkul ve özel şirket borçlarına harcanan likiditeyi daha fazla getiri uğrunda feda edilen kaynak olarak gördüğünü gösteriyor.

Bununla birlikte özel sermaye piyasalarında uzun vadeli performanslar konusunda şeffaflığın daha sınırlı olması özel sermaye şirketlerine yönelik eleştirilerini de beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz hafta Avrupa’nın en büyük varlık yöneticisi Amundi’den söz konusu piyasanın bazı bölümlerinin “Ponzi şemasına” benzer hareket ettiği eleştirisi gelmişti.

Pandemi sürecinde yatırımcıların bol miktarda nakit biriktirmesi ve özel sermaye piyasalarında yeni yüzlerin ortaya çıkması bazı yatırımcılarda “çok daha az sayıda iyi anlaşma için çok daha fazla para harcandığı” endişelerini de beraberinde getiriyor.

Buna karşın UBS Küresel Aile Yatırım Ofisi Başkanı Joe Stadler varlıklı müşterilerinin doğru yöneticileri ve fırsatları seçeceği konusunda güvenlerinin tam olduğunu belirtiyor. UBS’in müşteri ağının görece daha sıkı olduğuna dikkat çeken Stadler, “Başarı başarıyı doğurur” ifadelerine yer verdi.

Workup ve Workup Agri Girişimcilik Programları’ndan 11 girişim mezun oldu

Ünlü yatırımcı Ray Dalio: Yeniden faiz indirecekler

Avrupa’nın kasasından Ponzi uyarısı