BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiMerkez Bankası bardağın ne tarafına bakmalı----

Merkez Bankası bardağın ne tarafına bakmalı

Merkez Bankası bardağın ne tarafına bakmalı
10 Aralık 2015 - 06:50 www.finansgundem.com

“Merkez bankaları bardağın genel olarak boş tarafına bakıp uyarıcı olurlar ama bizim Merkez Bankası bir süredir dolu tarafına bakmayı tercih ediyor”

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı dün 2016 para ve kur politikası bilgilendirme toplantısı düzenledi. Erdal Sağlam, Hürriyet'teki köşesinde Başçı'nın açıklamalarını değerlendirdi. 

İşte Sağlam'ın o yazısı:

Dün Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın yaptığı açıklamalar yine iyimserdi.
Geçen hafta bir toplantıda sohbet ettiğimizde, “yarısı dolu bardak” örneğini dile getirdiğinde kendisine de söylediğim gibi, “Merkez bankaları bardağın genel olarak boş tarafına bakıp uyarıcı olurlar ama bizim Merkez Bankası bir süredir dolu tarafına bakmayı tercih ediyor”. Bu tercihin önümüzdeki dönem nasıl sonuçlara yol açacağını ise hep birlikte göreceğiz.
 
Başçı’nın özellikle enflasyon konusundaki açıklamaları bence iyimser. Asgari ücret artışının 1,5 puanlık artışa yol açacağını, bu nedenle tahmini yüzde 6.5’e çıkardıklarını söylüyor. Bence diğer unsurları yok sayan iyimser bir tahmin...
Aynı şekilde döviz rezervleri ve cari açığın geleceği konusunda da iyimser konuştu. FED faiz artışından sonra sermaye akımında önemli bir azalma beklemiyor, hatta mevcut rakamın üzerinde bile akış olacağını öngörüyor olsa gerek. Rezervlerde Botaş’ın ihtiyacı azaldığı için artış olacağını söylüyor. Bence mevcut jeopolitik sorunlarımızı, bu nedenle yaşadıklarımızı ve riskleri gözönünde tutarsak bu da çok iyimser bir beklenti gibi gözüküyor. Buradan yola çıkıp kurların enflasyona etkisi de belli ki çok azımsanıyor.
 
Merkez Bankası Başkanı Başçı kendi göreviyle ilgili sorulara ise “görev verilince süre bitene kadar görevini yerine getireceği” gibi yuvarlak bir yanıt vermiş ki, bu aşamada bence zaten söylenecek fazla bir sözü de bulunmuyor.
 
Başçı’nın yine sorular üzerine Merkez Bankası’nın yasasında görev tanımının değiştirilmesi ile ilgili olarak “Hükümet programında yazanın yasada yazanla çelişmediği” demiş. Bu da piyasalar tarafından ister istemez, “tüm bunların Başçı’nın yetki alanı içinde olmadığı” biçiminde yorumlanıyor ve piyasaların korktuğu Merkez Bankası yasasında değişiklik ihtimalini yok etmiyor.
 
İşte bu noktada yeni AKP Hükümeti’nin bugün açıklamaya başlayacağı reform programı ve uygulamaları belirleyici olacak. Elbette, niyetleri olsa bile, şimdiden Merkez Bankası yasası değişecek demeyecekler ama genel olarak açıklayacakları unsurlar Merkez Bankası’nın bundan sonra ne yapacağını derinden etkileyecek. Örneğin; mali disiplin konusunda endişeler yaratacak açıklamalar, Merkez Bankası’nın işleyişiyle doğrudan ilgili olacak. Asgari ücret artışında olduğu gibi, bundan sonra harcamalardaki artış, işaleminin beklediği gibi yoğun vergi artışları ve zamlar gelmesi halinde Merkez’in enflasyonu nasıl dizginleyeceği, ciddi merak konusu olacak. Tabi ki bu aşamada kimin Merkez Bankası başkanı olacağı ve yasa değişikliklerinin önemi daha da artacak.
 
EKONOMİDE HER ŞEY BİRDEN İSTENEMEZ

 
Bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yeni dönem reformları açıklanmaya başlıyor. Beklentimiz o ki; bugünkü açıklamada çok detaya inilmeyecek, asgari ücret gibi ilk 100 günde alınacak, çoğu seçim vaatleri açıklamada yer alacak. Yanısıra AB ile açılacak fasılları da kapsayacak biçimde sadece ekonomi değil reform yapılacak tüm alanların açıklanmasını bekliyoruz.
 
Bu açıklamada reformların hangi kamu kuruluşları tarafından yapılacağı ve bununla ilgili takvimin de yeralmasını bekliyoruz. Burada önemli olan nokta; yapılacak tercihlerin birbiriyle çelişmemesi. Hem altyapı tam gaz sürecek hem dönüşüm reformları yapılacaksa,gelir ve gider tercihleri iyi yapılamazsa yani her şey birarada olsun istenirse, açıklamaların inandırıcılığı baştan azalacaktır. Hükümetin bugünkü açıklamalardan başlayarak inandırıcı olması, mutlaka güven vermesi gerekiyor. Aksi takdirde işi çok zor gözüküyor...
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)