BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkMerkez bankaları kredi programlarını neden genişletiyor?----

Merkez bankaları kredi programlarını neden genişletiyor?

Merkez bankaları kredi programlarını neden genişletiyor?
03 Aralık 2020 - 13:32 www.finansgundem.com

Politika yapıcılar, ekonomide parasal genişlemenin ulaşamadığı alanları canlandırmak için yeni yöntemler deniyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bu yıl merkez bankacılığında ortaya çıkan tüm yeniliklerin arasında çok azı, Japonya Merkez Bankası’nın, sürdürülebilir kalkınma için maliyetleri kısan, birleşme yoluna giden ya da kredi veren yerel bankalara özel bonus faiz oranı uygulaması kadar dikkat çekici. Bunun temelinde yatan konu tüm merkez bankalarını endişelendiriyor. 

Bankalar, iyileşmeyi finanse etmek için yeterince güçlü olabilecek mi? Özellikle de küçük ve orta ölçekli şirketler, hükümetin sağladığı kredilerin süresi dolduğunda risk altında kalacak. Politika yapıcıların bu soruya ne şekilde cevap vereceği, bankaların kar paylarını, finansal düzenlemeleri ve parasal genişleme programlarının şeklini belirleyecek.

Bu Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bir sonraki önlemlerini çok daha ilgi çekici hale getiriyor. Geçtiğimiz ay, Japonya Merkez Bankası eşi benzeri görülmemiş bir adım atarak, Japonya’nın küçük yerel bankalarına “yerel finansal sistemin direncini arttırmak” amacıyla fazladan %0,1 faiz oranı ödedi. Japonya Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, eğer karlılık düşmeye devam ederse finansal aracılığın düzgün bir şekilde çalışmayabileceği konusunda uyarı yapıldı. 

Teminatlı krediler bu yıl Euro Bölgesi’nde, İngiltere’de ve ABD’de neredeyse, küçük işletmelere verilen her kredide öne çıktı. Merkez bankalarının, ekonominin diğer parasal genişleme programlarının ulaşamadığı alanlarını canlandırmak için parasal politikaları geliştirme konusunda yaratıcı hale gelmesi şaşırtıcı değil.

Yeni Zelanda yakın zamanda, bankaların küçük işletmelere kredi vermesine yardımcı olmak için kredilere fon sağlama uygulaması başlattı. Bu hafta ABD Merkez Bankası (FED) bankaların ödeme koruma programı kapsamında, kredi vermesine yardımcı olan destek programının süresini uzattı. 

Pandemi krizinde şimdiye kadar, bankalar oldukça sakin kaldı. Bankalar, genel olarak direnç gösterdi ve sistemdeki risklerden derin yaralar almadı. Aynı zamanda acil durum kredisi ya da borç ertelemesi konusunda politika yapıcılarla işbirliği içinde çalıştı. Ancak sıfıra yakın ve eksi Faiz oranları bankaların karlılığında sert bir hasar bıraktı.

Düşük ve eksi faiz uygulamaları ne kadar uzun süre yürürlükte kalırsa, bankaların gördüğü zarar o kadar büyük olacak. Japonya bankaları, varlıkların getirisi konusunda, dünyanın en az karlılık sahibi olan bankalarıydı. Şimdi dünya çapında küçük ve orta ölçekli bankaların sayısının artmasıyla, sabit giderlerini karşılamakta güçlük çekiyorlar. Ancak yeni bir boyut ortaya çıktı. 

Infosys’in Başkanı Mohit Joshi’ye göre pandemi bankaların teknoloji yatırımı ihtiyacını üç ila beş yıl arasında hızlandırdı. Bu yatırım gerekliliğinin boyutları oldukça büyük ve büyük şirketler inovasyona daha fazla yatırım yapma maliyetini daha başarılı bir şekilde karşılayabilir.

En basit şekilde ifade etmek gerekirse, birçok dijital pazarda görülen ‘kazanan birçok şeyin sahibi olur’ dinamiği hızla bankacılık sektörüne de yaklaşıyor. Bu küçük ölçekli yerel bankalar için zorlu bir mücadele anlamına geliyor. Japonya Merkez Bankası’nın maliyetleri düşürme hamlesinin nedeni, bu küçük bankalara destek olmaktı. 

Avrupa’da, Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) Andrea Enria, birleşmeler konusunda çağrıda bulundu. Bankalar için bir diğer alternatif de işbirliği yapmak. Bu yıllar alabilir, dolayısıyla destek programlarına bir köprü görevi görmesi için ihtiyaç var.

Merkez bankası politikalarındaki değişimlerin dört farklı sonucu olacak. Bankaları, eksi faizlerin olumsuz etkisinden koruyan her değişim, banka hisseleri için olumlu olacak ve bu nedenle finansal istikrar sağlayacak. 

Euro Bölgesi’ndeki banka gelirleri, ECB’nin programını genişletmesi ya da koşullarını geliştirmesi halinde, UBS’in tahminine göre %5’ten fazla fayda görebilir.

Ancak genellikle dijital pazarlarda görülen ‘kazanan birçok şeyin sahibi olur’ dinamiği ortaya çıkarsa, kazananlar ve kaybedenler arasındaki uçurumun zamanla derinleşme ihtimali yüksek.

İkincisi, ECB’nin Hedefli Uzun Vadeli Yeniden Finansman Operasyonları (TLTRO) gibi özel kredi programlarının süresinin uzatılmasıyla, bankaların düşük karbonlu bir ekonomiye geçişi destekleme konusunda baskı altında kalma ihtimali yükseliyor. Merkez bankalarının politika değişimlerinin üçüncü etkisi, süresi uzatılmış kredi programlarının devlet tahvili piyasalarına yönelimi tetikleyecek olması. 

ECB’nin TLTRO’larının orantısız bir şekilde güney Avrupa bankaları tarafından alınmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu durum Euro Bölgesi’nin dış çevresindeki tahvillerin güçlü olmasını sağlayacak.
Dördüncüsü, bankalar için ne kadar fazla geçici çözüm bulunursa, faiz oranları o kadar uzun süre sıfır ya da eksi seviyesinde kalabilir. Düşük faizler nedeniyle, emeklilik fonları ve sigortacıların üzerindeki, varlık dağılımlarını optimize etme baskısı yoğun olacak.

Bankalar için yeni yasa tasarısı hazırlanıyor

 

Merkez Bankası, piyasayı 24 milyar fonladı

 

Kamu bankalarının bir aylık zararı 780 milyona ulaştı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)