BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemKılıçdaroğlu ayaklanma çağrısı mı yaptı----

Kılıçdaroğlu ayaklanma çağrısı mı yaptı

Kılıçdaroğlu ayaklanma çağrısı mı yaptı
09 Kasım 2016 - 04:24 www.finansgundem.com

CHP'nin, HDP'li vekillerin tutuklanması ve Cumhuriyet gazetesine operasyon üzerine yayınladığı bildiride yer alan 'Halkın demokratik direnme hakkı' ne anlama geliyor. Hürriyet yazarı Akif Beki, bugünkü yazısında bu soruya yanıt veriyor

DÜN grup konuşmasını can kulağıyla dinledim, anlamını açmadı Kılıçdaroğlu.
HDP’lilerin tutuklanması ve Cumhuriyet gazetesine operasyon üzerine bildirge yayınlamışlardı.

İşte CHP’nin o bildirgesinde geçiyor...

‘Halkın demokratik direnme hakkı’ndan söz ediliyor.

Ne anlama geliyor bu, nasıl direnecek halk?

***

Kılıçdaroğlu bu kavramı yüksek sesle ilk kez Şubat 2015’te gündeme getirmişti.

Anayasa’nın askıya alındığını iddia edip bu gidişle halkın direnme hakkının ortaya çıkacağını söylemişti.

O zaman tartışılmıştı.

Kavramın 27 Mayısçılar tarafından anayasaya ve siyasi literatüre sokulduğu konuşulmuştu.

‘Türk milletinin, anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanarak 27 Mayıs 1960 devrimini yaptığı’ cümlesinden esinlenildiği söylenmişti.

Yanlış hatırlamıyorsam açıklığa kavuşmadı, kavuşturulmadı.

Ne CHP ne lideri Kılıçdaroğlu, 27 Mayıs darbesi çağrışımını reddetmedi, havada bıraktılar.

***

CHP şimdi yine ‘demokratik direnme hakkı’nı savunuyor.

Nedir bu ‘demokratik direnme hakkı’?

Meşruiyetini kaybettiği iddia edilen bir iktidara karşı darbe yapma hakkı mıdır?

Sandıkla gelmiş bir yönetimi cuntayla devirmenin meşruluğuna mı göndermedir?

Darbeye davetiye çıkarmak, antidemokratik müdahaleleri meşrulaştırmak mıdır?

Beğenilmeyen, memnun olunmayan yönetimlere karşı ayaklanma hakkı mı demektir?

Bir sokağa çıkma çağrısı mıdır, isyana mı teşvik ve davettir?

***

Bildirgede, AK Parti iktidarının demokrasiye ve ülkenin bekasına tehdit oluşturduğundan hareketle...

Gidişatın halka demokratik direnme hakkı verdiği yazıyor.

Ama bu hakkın nerede, nasıl kullanılacağından bahsedilmiyor.

Dünkü konuşmasında Kılıçdaroğlu, HDP tutuklamaları için ‘Seçimle gelen seçimle gider’ söylemini tekrarladı.

Seçimle gelen seçimle gidecekse AK Parti iktidarı nasıl el değiştirecek?

Sokakta mı devrilecek, sandıkta mı?

Darbeyle mi yıkılacak, demokratik mücadeleyle mi?

CHP, halkı hangi yola davet ediyor?

Orası hâlâ muğlak...

***

Kılıçdaroğlu’nun dün getirdiği tek açıklama şu.

Bildirgenin iktidarı çok rahatsız ettiğini gururla belirttikten sonra “Biz ne diyoruz” dedi ve final cümlesini okudu: “Ne darbe ne dikta, yaşasın tam demokrasi...”

Demek ki bu direnme hakkı, darbe yapma hakkı anlamına gelmiyor.

En azından bu kadarını çıkarsama yoluyla bilebiliyoruz.

Peki ama ne anlama geliyor?

KAÇAK GÜREŞMEKTEN VAZGEÇİN

CHP’lilerin bir ara 27 Mayısçılara özenip, ‘direnme hakkı’nı yeni anayasanın başlangıç bölümüne koyma fikrini dillendirdiklerini de unutmayalım.

Şöyle formüle edilmişti öneri:

“(Bu anayasayı) Meşruiyetini yitirmiş herkese karşı direnme hakkını kullanacakları inancı ile gelecek kuşaklara emanet ve tevdi ediyoruz.”

Gerçi dallanıp budaklanmadı, sansasyon koparmadı, büyümedi ateşledikleri tartışma.

Ama bir şeyi gösterdi. O da CHP’nin, bu kavrama epeydir aklını taktığı, üzerinde düşündüğü, ciddi ciddi kafa patlattığı...

***

CHP’nin önümüzdeki dönemde muhalefetini ‘direnme hakkı’ üstünden sertleştireceği gün gibi ortada.

Fakat onca zihin mesaisinden sonra ya kafaları hâlâ netleşmiş değil... Ne yaptıklarını, neyi kurcaladıklarını tam bilemiyorlar. Etrafında dolaşıyor, dokunup dokunup kaçıyorlar...

Ya da ‘direnme hakkı’yla ne kastettikleri kafalarında çok net. Sadece açık açık söylemeye cesaretleri yok.

İki halde de karınlarından konuşmaları, ateşle oynamaktan farksız.

Çerçevesini çizmeden uluorta kullanılacak bir kavram değil. Kullananı bile ürkütüyorsa gerisini siz düşünün.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)