İşte kritik NATO Zirvesi'nin gündemi: Kim ne istiyor?

Türkiye'nin Suriye'ye başlattığı operasyon sonrası Fransa'dan gelen 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' açıklaması ve Ankara'dan verilen yanıtla siyasi gerilim yükseldi. Ayrıca Türkiye'nin YPG’nin terör örgütü olarak tanınmasını istemesi ve ABD'nin buna itiraz etmesi de sorunlu başlıklar artasında yer alıyor.

Londra'da iki gün sürecek zirveye Amerika Birleşik Devletleri Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. 29 üye ülkeden oluşan NATO zirvesinde terörle mücadele tartışılacak, ülkeler arasında savunma harcamalarının daha adil bir şekilde paylaştırılması da masaya yatırılacak.

Zirve öncesi YPG’nin terör örgütü olarak tanınmasını isteyen Türkiye ile buna itiraz eden ABD arasında gerginlik yaşanıyor. ABD'nin itirazına karşılık Türkiye'nin Baltık savunma planını engellediği iddiasına da Ankara'dan yalanlama geldi. Zirveye saatler kala basına konuşan bir Milli Savunma Bakanlığı kaynağı "şantaj" iddiasını reddetti. Söz konusu kaynak, “NATO, Türkiye’nin siyasi ve askeri açıdan tam veto hakkına sahip olduğu bir kurumdur ve burada prosedürler vardır. Türkiye’nin şantaj yapması gibi bir durum söz konusu değildir ve böyle bir ifade kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Atina NATO'dan destek isteyecek

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanları konusunda Libya ile imzaladığı mutabakat muhtırası Yunanistan'ı endişelendiriyor. Yunanistan Başbakanı Kriakos Miçotakis, zirvede NATO’dan Türkiye’ye kınama talep edeceğini bildirdi. Yunan Dışişleri Bakanı pazar günü Kahire'de konuyu Mısırlı mevkidaşı ile da görüştü. Yeni Demokrasi Partisi kongresinin kapanışında konuşan Miçotakis, "ülkesinin Türkiye’nin yaptığı hiç bir provokasyonu cevapsız bırakmayacağını" ifade etti.

Eski NATO Genel Sekreteri Rasmussen: "Bu çok riskli bir zirve"

The Times'a konuşan NATO’nun eski genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “Bu çok riskli bir zirve” uyarısında bulundu. Rasmussen ABD, Fransa ve Türkiye’nin zirveyi olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Rasmussen Trump’ın diğer NATO üyelerinden savunma harcamalarını arttırmalarını talep edebileceğini, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un daha önce kullandığı “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” ifadelerinin yeni tartışmalara yol açabileceğini söyledi. Bir diğer tehdidin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun birliğini test etmeyi sürdürmesi.” şeklinde konuştu.

Erdoğan-Macron krizi

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg geçtiğimiz ay Brüksel'de yapılan NATO zirvesinde Türkiye'nin Suriye'de düzenlediği askeri harekat ile ilgili, “Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Siyasi çözüm gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye kararlıyız.” İfadelerini kullanmıştı.

Bunun üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) "beyin ölümünün" gerçekleştiğini ve Avrupa ülkelerinin NATO'yu savunmak için artık Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) güvenemeyeceğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Macron terör devleti kurmak istiyordu, Barış Pınarı Harekatı ile hayal kırılığı yaşadı, o hayal kırıklığıyla ne dediğini bilmiyor." açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, "Nato'nun beyin ölümü gerçekleşti" ifadesine yanıt vererek "Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir" dedi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamanın ardından Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa'yı bakanlığa çağırdı. Açıklamada, Erdoğan'ın 'aşağılayıcı' yorumları nedeniyle bu kararın alındığı belirtilmişti. (Euronews)