BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-Magazinİstanbul değil Arap Boğaz'ı----

İstanbul değil Arap Boğaz'ı

İstanbul değil Arap Boğaz'ı
09 Ağustos 2015 - 14:34 www.finansgundem.com

Araplar ve İranlılar Boğaz turuna ayrı teknelerle çıkıyorlar. Sahilleri inleten müzik eşliğindeki eğlencede dansöz de var alkol de

İstanbul Boğazı, hava kararırken Kabataş’tan açılan tekneleri dolduran çoğunluğu Arapların ve İranlıların oluşturduğu turist grubunun eğlence sesiyle inliyor. Habertürk olarak önce Arap ve Avrupalı turistlerin karma bir şekilde çıktıkları tekneye bindik ardından da yalnızca İranlı turistleri eğlendiren diğer tekneye geçtik. Boğaz’ı bangır bangır çıkan müziklerle inleten, dansözlerin etrafında coşan kalabalığın eğlencesine katıldık. Saat 20.30-21.00 sıralarında Kabataş’tan bir grup tekne Boğaz sularına açılıyor. Ortalama 300-400 kişilik teknelerin yaklaşık 270’ini Araplar oluşturuyor. Biz de Habertürk olarak onlarla birlikte içinde mescidi de bulunan tekneye atlayıp eğlencelerine tanıklık ettik. Boğaz’da Türk gecesi yapan 5 tekneden biri olan 3 katlı Sunset Cruise’in girişi yemeğe ayrılmış, üst katın açık bölümünde çocuklar koşturuyor, en üst katında ise bir padişah tahtı ve Osmanlı dönemini yansıtan kaftanlar, kavuklar var. Turistler yiyip içip eğlendikten sonra bu kata çıkacak ve Osmanlı kıyafetlerine bezenerek oturduğu tahtta fotoğraflar çektirecek. 

ALKOL ALANLARLA ALMAYANLAR AYRI OTURUYOR 

Sade şamdanlarla süslü masalarda Arap ve Avrupalı turistler ayrı ayrı oturuyor. Bu kadarla sınırlı kalmadığını teknenin işletme müdürü Ali Baltacı, “Alkol kullananlarla kullanmayanları da bir miktar uzak oturtuyoruz” diye anlatıyor. Çoluk çocuk, kadın erkek, çarşaflısı, türbanlısı, açığı, şortlusu herkes yerini aldıktan sonra yemek servisi nispeten ağır bir müzikle başlıyor. Bu sırada teknede bir de Arap şeyhi olduğunu öğreniyoruz. Ailesiyle birlikte kalabalık bir grup etrafı dikkatle izliyor. Hünkar beğendili yemekten sonra Roman dansı başlayınca çatal bıçak sesleri bir anda kesiliyor. Hemen ardından sahne dansözün. Arap kadınların bazıları yanına gelip de dans eden dansöze göz ucuyla bile bakmamak için elini alnına siper ediyor. Çoğunluk ise halinden memnun. Kadın erkek hemen cep telefonlarına sarılıp video ve fotoğraf çekmeye başlıyor. Dansöz de sahnesini tamamlayınca gelsin müzik. Fakat o da ne, bir Arap parçası çalmaya başlıyor ki Arap turistlerin çoğu piste atıyor kendini. Merak edip soruyorum; parçanın adı “Galob Galob”. Kalp demekmiş. Parça kalp atış ritmiyle sonlanıyor. Sonrasında eğlence tavan yapıyor zaten. 

Sunset Cruise’nin ortağı Meryem Yıldız’a “Araplar alkol alıyor mu?” diye sorunca, “Çoğunluğu almıyor. Hatta tekneye binip de alkol olduğunu görünce inenler bile oldu. Tabii içen de var. Bazı Arap erkekleri elinde bardağıyla garsona yanaşıp, ‘Alkol istiyorum ama ailem bilmesin. Kolanın içine alkol koy’ diyebiliyor. 

ÇARŞAFLI ÇARŞAFLIYI İSTEMİYOR

Ama bana en ilginç gelense çarşaflının çarşaflının yanına oturmaması. Yıldız nedenini “Araplarla Avrupalı turistleri ayrı ayrı oturtuyoruz bir sorun yok ama genelde çarşaflı bir kadın, tanıdık çıkar kaygısıyla başka bir çarşaflıyı yanında istemiyor” diye açıklıyor.

İRANLI KADININ MODERN DANSI

Eğlence sürerken, O Ses Türkiye ile ünlenen İranlı Reza Keshvarparast’ın yalnızca İranlıları gezdiren teknesine geçiyoruz. Farsça müzikler eşliğinde tamamına yakını başörtüsünü atmış kadınlar, makyajları saçları boyalı ve yapılı, minilisi, askılısı, şortlusu eğlenceye çoktan başlamış. İçki servisinde beyaz ve kırmızı şarap ile bira ağırlıkta. Meyve suları da aynı kadehlerde verildiği için şarabın mı yoksa meyve suyunun mu fazla tüketildiğinin ayrımını bakarak yapmak güç. Ancak eğlence müthiş! Çoğunlukla canlı performans var, arada da DJ çıkıyor. Birinin elinde hep bir mikrofon var ve sürekli müzik ritmine uygun bir şekilde “Aha aha’ diye bağırarak coşkuyu artırıyor. İranlıları Boğaz’da gezdiren iki tekne olduğunu söyleyen Haren Ror’un işletme müdürü İranlı Roya, “İranlılar Türkiye’yi çok seviyor. Boğaz sularında yalıları izleyerek oynamak, içmek eğlenmek onları fazlasıyla mutlu ediyor” diyor. (Ümran Avcı – Habertürk)
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)