BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans Kulisİndirime dayanamayız----

İndirime dayanamayız

İndirime dayanamayız
17 Mart 2014 - 05:34 www.finansgundem.com

Kamu katılım bankaları daha kurulmadan rakiplerini Hazine destekli 'indirimli kredi' endişesi sardı. Sektör "Rekabete dayamayız" mesajı verdi

Devletin katılım bankası kurma kararı, her ne kadar sektörü büyütmesi açısından memnuniyetle karşılansa da, rekabeti daha da zorlaştıracağını düşünen mevcut katılım bankalarının endişelerine bir de, ‘indirimli (sübvansiyonlu) kredi’ endişesi eklendi. Hülya Güler'in Hürriyet'teki haberine göre sektörde halen faaliyet gösteren 4 katılım bankasının temsilcilerinin geçtiğimiz günlerde Hazine ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yetkililerini ziyaret ederek, “Eğer yeni kurulan kamu katılım bankaları, Ziraat Bankası’nın ‘0’ faizli tarım kredisi ve Halkbank’ın verdiği ‘indirimli’ esnaf kredisi gibi hazine desteği ile avantajlı krediler verirlerse, biz bunlarla rekabet edemeyiz” şeklindeki endişelerini aktardıkları öğrenildi.  

Taraflar arasındaki görüşme trafiğinin sürdüğünü, ancak bugüne kadar Hazine ve BDDK’dan, kurulacak yeni katılım bankalarının Hazine desteği ile indirimli kredi verip vermeyecekleri, avantajlı ürünlerin nasıl fonlanacağı konusunda kesin bir kararın olmadığı, sadece heyetin rekabete yönelik endişelerini dinledikleri ve rekabeti zedeleyecek uygulamaların söz konusu olmayacağı yönünde görüş bildirdikleri kaydedildi. 

TİCARİLERİN GÜCÜ VAR

Katılım bankalarına yakın bir kaynak, Ziraat ve Halkbank’ın hali hazırda indirimli kredi vermesi konusunda aslında tüm ticari bankaların zaman zaman şikayetlerini dile getirdiğini belirterek, “Ama ticari bankalar çok büyükler, bu yönüyle de kamu bankaları ile rekabet edebiliyorlar. Oysa katılım bankalarının böyle bir rekabet gücü yok. Dolayısıyla eğer kamu katılım bankaları kamunun diğer ticari bankaları gibi hazine tarafından desteklenen kredi ürünleriyle piyasaya girerlerse katılım bankaları bundan olumsuz etkilenir. Hedeflendiği gibi pazarın büyümesi yerine piyasadan çekilen oyuncular olabilir” dedi. 

Tüm bu endişelerin Ankara’da yetkililere de aktarıldığını kaydeden aynı yetkili, “Umarım dikkate alınır. Kamunun kuracağı katılım bankaları da özellerle eşit bir şekilde fonlamayı mevduattan ve uluslararası piyasadan yaparlar” dedi.

SEKTÖR AYAKLARININ ÜZERİNDE DURUYOR

Katılım bankalarına yakın farklı bir kaynak da, sektörde ‘indirimli kredi’ verilmesine yönelik bir tedirginlik yaşandığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Kamu katılım bankaları kurulduktan  indirimli kredi vermeleri durumunda rekabette çok zorlanırız.  Kamu fonları finans sektörüne yönlendirilirken bir kamu ağırlığı her zaman oluyor. Özel bankalar bundan yararlanamıyor. Kamu mevduatı diye bir tabir var. Bu uygulama kamu katılım bankalarında nasıl uygulanacak bilinmiyor. Bu sıkıntı yaratabilir. Çünkü katılım bankacılığı henüz tam ayaklarının üzerinde duran bir sektör değil. Toplam bankacılıktan yüzde 5-6 pay alıyor. Bizi bu şekilde bir rekabetin içine sokacaklarını düşünmüyorum.”

İNDİRİMLİ KREDİ

Yaygın olarak ‘indirimli kredi’ şeklinde tamınlanan sübvansiyeli krediler, Ziraat Bankası ve Halkbank tarafından veriliyor. Her iki kurumun yaptığı faiz indiriminden doğan gelir kaybı ise, Hazine tarafından bankaya ödeniyor. Böylelikle Hazine desteği ile, esnaf ve çiftçinin finans kaynaklarına ulaşımında avantaj sağlanıyor.

REKABET ZAYIFLATMAYACAK

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, konuyla ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı: “Konudan ve yapılan ziyaretten haberim var. Kamunun katılım bankacılığı alanına girmesinin en önemli nedeni sektörün büyütülmesi. Dolayısıyla mevcut bankaların rekabet gücünü zayıflatacak herhangi bir uygulamaya gidileceğini düşünmüyorum. Türkiye’de katılım bankacılığı konusunda şu anda yüzde 10-15 civarında bir büyüme potansiyeli olduğu görülüyor. Bizim amacımız bu potansiyeli değerlendirerek, sektörü daha da büyütmek. Fonlama konusunda nasıl bir yol izleneceği şimdiden belli değil.”
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)