IMF'de 2019 için güzel haberler yok

FİN-AS Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı, Strateji ve Finans Uzmanı Ali Serim, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) bu yıl ki zirvesi hakkında izlenimlerini aktardı, önemli değerlendirmelerde bulundu. 110 ülkeden 3 binden fazla temsilcinin katılacağı zirveyi takip etmek için Davos'ta bulunan Serim, ''Bu sene geçmiş senelere nazaran daha az ilgi ile izlenen bir organizasyon olduğunu kolaylıkla söylemek mümkün. ABD Heyeti’nin son dakika kararıyla zirveye katılmayacağını ilan etmesi ve ilgili belirsizlikler, birçok liderin ülkelerinin dertleriyle baş etmek için İsviçre’ye gelmemiş olması ortama yabancı bir sakinlik katmış vaziyette. Yine de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Almanya Şansöylesi Angela Merkel’in yapacağı konuşmalar merakla bekleniyor.'' şeklinde konuştu. 

Strateji ve finans uzmanı Ali Serim, zirvenin en önemli kısımlarından birinin International Monetary Fund’ın (IMF) dünya ekonomik gidişatına ilişkin yaptığı açıklamalar olduğunu söylerken, IMF baş ekonomisti Gita Gopinath’ın sunumu ile ilgili olarak “Bu açıklamalara temel teşkil eden analizleri hazırlayan isim, IMF ekibine baş ekonomist olarak yeni katılan Harvard Üniversitesi’nin inanılmaz zeki ve zarif Hint asıllı Ekonomi Profesörü Gita Gopinath IMF beklentilerine ilişkin etkileyici bir sunum yaptı. IMF’in böylesi önemli bir koltuğa bir kadın ekonomisti oturtması iki kız çocuğu babası olarak, benim için de ayrıca bir mutluluk kaynağı oldu. Zaten bir süreden beri çok başarılı başka bir kadın olan, eski Fransa Finans ve Ekonomi Bakanı Christine Lagarde tarafından yönetilen IMF yapılan açıklamalarda yakın geleceğe ilişkin çok önemli öngörüleri de Davos’ta kadınların dünya işgücündeki yerini sergilercesine açıklamış oldu.” Dedi.

IMF beklenti açıklamalarını bir miktar daha karamsarlaştırdı

Yapılan açıklamalara göre IMF’nin 2019 global ekonomik kalkınma oranı ortalamasının %3,5, olduğunu belirten Serim, bu oranın 2020 yılında %3,6 olacağını söyledi. “Anlaşılıyor ki IMF 2018 yılı sonunda yaptığı beklenti açıklamalarını bir miktar daha karamsarlaştırdı. Buna sebep olarak da finans piyasalarında daralma ve gerilimlerin artacağı bunun da global kalkınmayı kötü yönde etkileyeceği ifade edildi.” şeklinde konuşan Serim, “Gelişmiş ülkeler için yapılmış beklentiler de Euro bölgesinde gerçekleşmesi muhtemel olumsuz ekonomik gelişmelerin beklentisiyle daha konservatif bir noktaya çekildi.” Dedi.



Serim’in Davos’taki zirve ile ilgili yaptığı değerlendirmelerin devamı şu şekilde;
“Alman otomotiv sektörünün bir miktar zora gireceği, İtalya’nın borç çevirmede daha da zorlanacağı gibi risklerden bahsedildi. Gelişmiş ekonomiler için %2’ler civarında büyüme beklenebileceği ifade edilirken enflasyon da altı çizilen bir beklenti oldu. Türkiye, Meksika ve Arjantin için de beklentiler Ekim ayında yapılan açıklamaya kıyasla biraz daha konservatif olarak açıklanırken, ticaret savaşlarının genel görünümü kötü etkilediği, Çin’in büyümesinde beklentiden daha hızlı bir daralma olabileceği ve bunun olumsuz etkileri, AB içinde Brexit’in yarattığı belirsizlik, ABD’de geçici olarak kapatılan kamu hizmetleri olumsuz havanın etkisini arttıran faktörlerden bazıları olarak sıralandı. IMF bu noktada belirsizliği en büyük bela olarak ilan etti ve üstü kapalı ticaret savaşlarına son verilmesi gerektiğini ima etti. Özetle dünyada işler pek de iyi gitmiyor demeye getirdi.”

Brexit’in anlaşmasız sonuçlanmasından çekinen bir IMF olduğu belliydi. Durumun Britanya ekonomisine beklenenden fazla zarar verdiğini tespit ettiklerini bildirdiler. Uzun vadede durumun Britanya Gayri Safi Milli Hasılası’na negatif yansıyacağı konuşulan önemli noktaların başındaydı. Bu durum global kalkınmaya tehlike olarak ifade edildi. Ticaret savaşlarında büyük rahatsızlık gördüğünü de ifade eden IMF gümrük vergileriyle oynanması durumunda ciddi rahatsızlıklar olacağı ekliyor. Çin’in büyümesinde yavaşlamanın global bir yavaşlamaya sebep olabileceği Davos’ta çok yoğun konuşuluyor. Petrol fiyatlarına ilişkin beklentisini future fiyatlamaları üzerinden inceleyen IMF 55-60 USD’yi Suudi Arabistan’da üretimin kısılacak olmasını da dikkate alarak dillendirdi. Bu, Türkiye için enerji faturası için önemli olduğu kadar, Türk müteahhitlerinin yurtdışı müteahhitlik geliri sağladığı ülkelerin önemli bir kısmının petrol üreticisi olması açısından da, yine bu ülkelerden Türkiye’ye doğrudan sermaye yatırımı yapabileceklerin imkanlarını belirlemesi açısından da önemliydi. Brezilya için büyümenin süreceği, ekonominin toparlanma trendinde olacağı, borç stokunun sorun olarak durmaya devam edeceği konuşuldu. Sarı Yelekliler olaylarının da Fransa ekonomisi için beklentileri kötüleştirdiği ve genel olarak politik risklerin ekonomileri zorlayacağı üzerinde duruldu. Çok önemli bir yorum yapan Gopinath politik liderlere her türlü gerginlik daha da büyümeden yatıştırmak için harekete geçmeyi tavsiye etti. 2019’u politikacıların duruşlarının önceki yıllara oranla daha keskin bir şekilde şekillendireceğine olan inancını bizlerle paylaştı. En az gelişmiş ülkelerin emtia fiyatlarındaki düşüşten kötü etkilenecek olmasının önemi vurguladı. Anlaşılıyor ki, IMF’de 2019 için pek güzel haberler yok.”