BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİmamoğlu: Siyaset adına topluma yazık ediyorlar----

İmamoğlu: Siyaset adına topluma yazık ediyorlar

İmamoğlu: Siyaset adına topluma yazık ediyorlar
13 Mayıs 2019 - 14:37 www.finansgundem.com

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Tekirdağ'da bıçaklı saldırıda yaralanan Göknur Damat'ı ziyaret etti.

Ekrem İmamoğlu, Tekirdağ'da bıçaklı saldırıda yaralanan Göknur Damat'ı ziyaret etti. İmamoğlu, "Çok yazık, siyaset adına koca koca insanlar kötü sözler kötü laflar söylememeli, söylemesinler. Topluma yazık ediyorlar. Bu işi bitirmek lazım. Herkes işine baksın, bakın Türkiye demokrasi sorunu yaşıyor. Türkiye'de yapılmış ve kazanılmış bir seçim başka bir boyuta taşındı bunu konuşsunlar" dedi.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, kendisinin seçim kampanyasına 20 TL bağışta bulunup, makbuzunu sosyal medya hesabından paylaştıktan sonra tepkiler alan ve önceki gün de evine giderken bacağından bıçaklanarak yaralanan makyöz Göknur Damat'a, Tekirdağ'daki iş yerinde geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Göknur Damat ile iş yerinde basına kapalı bir süre görüşen İmamoğlu, daha sonra birlikte basın açıklamasında bulundu. İmamoğlu, sürpriz bir şekilde Tekirdağ'da olduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Keşke vesile bu olmasaydı elbette, sevgili Göknur'u ziyarete geldik. Mağlumunuz üzücü bir olay yaşandı. Burada canımız çok sıkılıyor, gerçekten çok sıkılıyor. Bu ve bunun gibi olaylar canımızı çok derinden sıkıyor, insanlığımızı hatırlamamız gerekiyor, vicdanımızı bu toplumun ahlakını hatırlamamız gerekiyor. Sevgili Göknur'a bir tercihinden dolayı saldırıda bulunmak, bir linç kültürünün toplumda yer etmesi bunlar hepimizin sorunudur. Bu şu anda belki simgesel buradayız, konu ne Göknur, ne Ekrem İmamoğlu. Konu aslında şu anda toplumun ahlakı ve vicdanı bunu konuşmamız ve bunu çözmemiz lazım. Yani hepimiz, hepimiz ama her şeyden önce insanız. Hepimiz her şeyden önce işte kadınız, erkeğiz, anneyiz, babayız, çocuğuz dolayısıyla makam, mevki, siyaset o kadar ilginç ve enteresan yerlere doğru gidiyor ki sanki hayat adına her şey orada var. Hayat burada işte Göknur'un dünyasına bakar mısınız ? Girer girmez o kadar pozitif etkilendim ki, yani arkasında müthiş bir hikaye olan bir insan sağlığı ile ilgili mücadele veriyor. Gayet güzel bir şekilde insani bir şekilde çare arıyor, bu ülkenin Cumhurbaşkanına gidiyor. Bunların hepsi çok güzel şeyler, gitmeli herkes gidebilmeli. Aslında hepsi simgesel tavırlar, hayallerini burada kuruyor. Belki de gördüğüm en şık kuaförlerden bir tanesini üretmiş burada. Kendisi, kendi mesleğinde başarılar elde etmiş ve bu bir başarı öyküsü aynı zamanda vicdanını yansıtmış, sağlığı ile ilgili mücadelesinde bu ülkenin Cumhurbaşkanından çare aramış. Bu ne kadar güzel bir durum, olması gereken. O gün de bunu başka türlü yorumlayan, nerede yanlış yapıyor, yapmıştır. Bugün de aynı şey geçerli."

"TOPLUMUN BU SÜREÇTEN KURTULMASI LAZIM"

Göknur Damat'ın hür iradesi, aklıyla, fikriyle bir karar verdiğini söyleyen İmamoğlu, şöyle dedi:
"Birine destek oluyor. Diyor ki, ben onun olmasını istiyorum. Orada yaşamıyor olabilir, İstanbul'da yaşamıyor olabilir ama bir tercihte bulunuyor, bir dekont paylaşıyor güzel de bir mesaj var, ' her şey çok güzel olacak' diyor. Ne var bunda? Birini mi kötüledi, birine mi hakaret etti, bir şey mi yaptı ? Yok. O bakımdan toplum vicdanı dediğimiz çok önemli be neticesinde sevgili Göknur bir saldırıya uğruyor. Öyle bir hale getirilmiş ki toplum. İşte bir sosyal medya üzerinden yayılan ve yaydırılan bir takım işlemler, işler, öfkeler, hakaretler. Belki konunun etkisi altında kalan birisi, belki onu yapanlardan birisi bilemiyorum ama neticede gerçekten hepimizi rahatsız eden, üzen bir olayla karşı karşıyayız. Allah korumuş, sağlığından dolayı çok mutluyum, annesine, babasına ve kendisine geçmiş olsun diyorum. Şu güzel dükkan, ben tabi erkek olduğum için makyaj yapamıyorum. Makyaj yapma imkanım olsa buraya gelirdim öyle söyleyeyim. İnsanın böyle güzel bir dünya kurabilmesi kadar kıymetli bir şey yok. Herkes kendi alanında güzel dünyalar kurabilmeli ki, bu ülke güzel olsun. Göknur onu yapabilmiş, o yüzden benim için çok değerli, çok önemli. Toplumun bu süreçlerden kurtulması lazım:"

"BİR LİNÇ KÜLTÜRÜ VAR"

Ankara'da gazeteci Yavuz Selim Demirağ'ın saldırıya uğradığını kendisinin de arayıp görüştüğünü söyleyen İmamoğlu, "Yani ölümle burun buruna geliyor bir linç kültürü de var. Daha kötüsü bu tür eylemleri yapan insanlar serbest kalıyor olacak şey değil. Daha yakın bir zamanda bana göre Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en acı olaylarından biridir 21 Nisan'da yaşanan sayın Genel Başkanımızın başına gelen, o da yaratılan bir linç ortamının, linç kültürünün önemli bir günüdür, yaşanmış bir olaydır. Onun da sorumluları dışarıda. Göknur'a bu hareketi yapan kişinin mutlak bulunması konusunda hızlıca emniyet birimlerimizin ciddi bir araştırma yapıp, kişiyi bulup bunu sorgulaması şart olduğunu düşünüyorum. O bakımdan çok geçmiş olsun diyorum. İnşallah güzel günlerde birlikte buluşuruz. Çok geçmiş olsun demeye geldim" dedi.

"TOPLUMSAL VİCDANI ÇALIŞTIRMALIYIZ"

Gazetecilerin, sosyal medya üzerindeki linç kültürünün devam edip etmeyeceği yönündeki sorusu üzerine İmamoğlu, "Linç kültürü dedim ya kötü, bunun bitmesi için bu konuda toplumsal vicdanı çalıştırmalıyız. Herkes yazacağına, çizeceğine bu anlamda dikkat etmeli.  En başta bu ülkeyi yönetenler, siyasiler yani biz. İşte belediye başkanları, milletvekilleri, genel başkanlar, bakanlar, Cumhurbaşkanı herkes. Hepimiz sözlerimize dikkat edeceğiz ve bu konuda eylemde bulunan insanlar öyle elini kolunu sallaya sallaya sağda solda gezemeyecek bu kadar net" dedi.

"TOPLUMA YAZIK EDİYORLAR"

Sanatçıların eleştirilmesi yönündeki soru üzerine İmamoğlu, "İnsanın bazen nutku tutulur. "Sanatçı ne diyor, destek oluyor, her şey çok güzel olacak diyor. Ya da kendi yaşadığı şehirle ilgili beklentileri adına bize destek oluyor bunun dalkavuklukla ne alakası var. Şimdi eski sayfaları mı çevirelim ? Eski sayfaları çevirip sporcuların, sanatçıların yaptığı işleri kampanyaya katılmalarını mı konuşalım ? Bir şey mi oldu yani, o bakımdan bu olmaz, bu olmaz. Çok yazık, siyaset adına koca koca insanlar kötü sözler kötü laflar söylememeli, söylemesinler. Topluma yazık ediyorlar. Bu işi bitirmek lazım. Herkes işine baksın. Bakın Türkiye demokrasi sorunu yaşıyor. Türkiye'de yapılmış ve kazanılmış bir seçim başka bir boyuta taşındı bunu konuşsunlar. Ya da Türkiye'nin ekonomik sorunlarını konuşsunlar. Bıraksınlar bu işleri. Sanatçılar, sanatçılar dünden daha cesur olacak göreceksiniz, bizim insanımız iradesiyle kendi fikriyle söyleyebileceğini biliyordum. Bunu bugün görmenin mutluluğunu yaşıyorum, bu memleket adına bir kazanım aslında. Bu bakımdan kimse kimsenin sesini kısamaz, korkutarak, ürküterek, işinden ederek. Sanatçıları tehdit ederek" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı döneme değinen İmamoğlu. "O dönem içerisinde hiç kimsenin mevkisine makamına dokunmadan herkesten faydalanmanın adımını attım. Bana danışmanlık yapan Türkiye'de önemli bir insan kaynakları uzmanı arkadaşımın benimle danışmanlık yaptı diye THY'de sözleşmesi iptal edildi. Ben adamdan neyin danışmanlığını alıyorum? Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin insan kaynaklarının daha iyi nasıl olması konusunda danışmanlık alıyorum. Bu insanın THY ile olan sözleşmesini neden iptal ediyorsunuz? Yazık değil mi? Nedir yani kimin talimatı bu ? Daha kötüsünü söyleyeyim sizlere gazeteci benimle ilgili bir köşe yazısı yazmış demiş ki 'Oy vermedim ama bu sefer düşünüyorum' diyor. Ayşe Baykal, ya Bağcılar Belediyesi'nin engelli rehabilitasyonuna gönüllü katkı veriyor kız kardeşi, orada çalışıyor sözleşmesi iptal ediliyor, işten çıkarılıyor. Bu neyin nesi Allah aşkına ya, Allah aşkına bu neyin nesi? Gidemezsiniz, bir adım ileri gidemezsiniz. Olmaz bu millet uyanacak, bu Ekrem meselesi değil, bu Göknur meselesi değil,  bu memleket meselesidir" dedi.

"ÇALDILAR KELİMESİNİ NASIL KULLANIRSINIZ"

AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın 'çaldılar' şeklindeki açıklamasına tepki gösteren İmamoüğlu,

"Bakın çok üzüldüm ya yaptığım bir şey değil ama gerçekten çok üzüldüm. Çaldılar kelimesini nasıl kullanırsınız ya? Nasıl kullanırsınız ya? Çaldılar. Bu ülkeye, Bakanlık yaptınız, Başbakanlık yaptınız, TBMM Başkanlığı yaptınız, ey eski Meclis Başkanı çaldılar kelimesini nasıl kullanırsınız ya? Ben diyorum ki anamın ak sütü kadar helal, sen diyorsun ki çaldılar. Hadi bakalım ben size laf mı yetiştireceğim şimdi. Yetiştirmem, ben sizin seviyenize inmem. Laf yetiştirmeyeceğim size sadece oturun aynaya bakın, çocuklarınıza bakın, torunlarınıza bakın, kendinize çeki düzen verin. İnsan olduğunuzu hatırlayın. Çocukları kullanıyorlar bu kötü laflarla ben 3 çocuk babasıyım her şeyden önce babayım. Ben insanım bunu anlatmaya çalışıyoruz biz, bu nedir yahu ? Kazanırsak her şey çok iyi, kaybedersek her şey çok kötü. Bak Göknur burada 'makyözüm' diyor benim hayatım var. Vallaha ben olsam Tekirdağlıların yerinde kuyruğa girerim dükkanın önünde" dedi.

"EN AZINDAN GÜZEL CÜMLESİNİ HATIRLATTIK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Daha güzel olacak" sözlerini değerlendiren İmamoğlu, "'Ne güzel işte en azından güzel cümlesini hatırlattık. Yani iyi vesileler iyidir yani. Güzel cümlesini kullansınlar. Yani düne kadar terör örgütünün mesajıydı vesaire şimdi güzel. Yahu güzel ne güzel be bunu 15 yaşındaki bir çocuk buluyor. 'Her şey çok güzel olacak Ekrem Abi' diyor. Daha güzel bir şey olabilir mi? Daha organik, yani herkesin diline yayılıyor" dedi.

"GÜVENLİĞİM İSTANBULLULARA EMANET"

Gazetecinin 'Güvenlik önlemleriniz artırılacak mı?" yönündeki sorusu üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:

"Size şunu söyleyeyim. Elbette ki güvenlik tedbirlerimiz her geçen gün artıyor, çünkü çevremizde her geçen gün çığ gibi insan büyüyor. Yani bir sevgi seli, beni koruyan milyonlarca insan olduğunu hissediyorum ve bunu yaşamanın ben diyorum ki bir Allah'ın lütfü diyorum. Dua ediyorum. Ben bu sorumluluğun altında nasıl kalkarım diye her sabah elimi yüzümü yıkadığımda aynaya bakıp birkaç dakika düşünüyorum, nasıl kalkarım. Bu bir sorumluluk insanlar bize sevgisini veriyor, beklentilerini anlatıyor yani şimdi Göknur'un bana yaşattığı bir sorumluluk. Ben şimdi buradan çıktığımda yol boyu onu düşüneceğim. Dolayısıyla buradan bir çıkarım elde etmek lazım. Yöneticilerin buna bakması lazım. Böyle  bir çevrem oluştu Allah'a şükür. Benim güvenliğim İstanbullulara emanettir, topluma insanlığa ve bu toplumun vicdanına emanettir. Elbette ki güvenlik güçlerimiz gerekeni yapıyor. Emniyetimize teşekkür ediyorum, polislerimize teşekkür ediyorum. Onların hiçbirinin ayağına taş değmesin, burnu bile kanamasın. Onlar her zaman yanımızda o ayrı ama milletin sevgisi ve vicdanı bizi koruyacaktır."

"TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ ARIZASI ÇIKARTTILAR"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım'ın, 'İstanbul'da küçük bir arıza çıktı, onu gideceğiz" şeklindeki açıklaması sorulan İmamoğlu, "'Türkiye'de küçük değil, o süreçte çok büyük bir arıza çıkmıştır, demokrasi arızasını çıkarttılar. O demokrasi arızasını Allah'ın izniyle  23 Haziran'da halkımızla beraber tedavi edeceğiz. Bu bakımda dedim ya hani tecrübe tabii ki çok önemli ama tecrübesini iyi kullanamayanlara diyorum ki kendilerini bir silkelesinler, kendilerine bir gelsinler. Söyledikleri sözlere dikkat etsinler ve geri dönüp baktığımızda kendisine hatırlatırım. İlk gece 3 bin 700 oyla ben kazandım deyip, ilk arızayı çıkaran kendisiydi. Onu da tedavi ettim bu sözünü de tedavi edeceğim. 23 Haziran'da inşallah milletimizle beraber İstanbul'da tedavi edeceğiz" dedi.

DAMAT: PARTİ TUTMAM, KİŞİ TUTARIM

Tekirdağ'da yakalandığı meme kanserini gördüğü tedavi ardından yenen Göknur Damat, KOSGEB'den aldığı kredi ile kendisine kuaför açıp, iş hayatını atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın külliyede iş insanları ile birlikte ağırladığı Damat, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun başlattığı seçim kampanyasına 20 lira bağışlayarak, makbuzunu sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşımı ile sosyal medya üzerinden bazı kesimlerin tepkisi ile karşılaşan Göknur, önceki gün Tekirdağ'da evine giderken, henüz kimliği belirsiz ibir kişinin bıçaklı saldırısında bacağından hafif şekilde yaralandı. Saldırgandan şikayetçi olan Göknur, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilerek, bugün işinin başına döndü. İmamoğlu'nun ardından konuşan Damat,

"Öncelikle ben siyasetle anılmak istemiyorum, ben siyasetçi değilim, ben makyözüm. Benim burada küçük bir dünyam var, kendi içimde de büyük olan bir dünyam var. Şampiyonluklarım var bunların konuşulması gerekiyor. Kanser hastalığına yakalandım, kanser hastalarının Türkiye'de elçisi oldum Sayın Cumhurbaşkanımıza gittim ve onun yanında olmaktan da gurur duydum her defasında söyledim. Ben parti tutmam, ben kişi tutarım. Kişinin fikri benim fikrime yatkınsa evet o kişiyi desteklerim A partisi, B partisi önemli değil. Yani ben artık istiyorum ki kanser hastası oldum kötü bir şey benim başıma geldi ama kanser hastalarının yani dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum. Son 3-4 yıldır adım atsak konuşur hale geldik. Bir elçi oldum şimdi eğer ben bu bıçaklanma olayını yaşadıysam inşallah dediğim gibi herkesin birbirinden nefreti kalkarda barış olur. Ben barış istiyorum, ben parti tutmuyorum ben makyözüm, parti tutmuyorum":

"SEN MİSİN O YÜREKLİ' DİYEREK BIÇAKLADI"

Saldırıya uğradığı anları anlatan Göknur Damat, 3-4 gündür sosyal medyada kendisine linç uygulandığını ifade ederek, "Öyle böyle bir linç değil. Ne ilacımı içebildim, ne yemeğimi yiyebildim canım sıkıldı. Olaylara çok fazla canım sıkıldı. Ne yaptım ki ben dediğim anda evimden dışarıya çıktım biraz tur atayım diye. Evimin bir üst sokağına gittiğimde yanıma bir adam geldi o an algım açık olmadığı için bana bir şey yapacağını hiç düşünmedim. Sadece yanıma geldi dediği şey 'Sen misin o yürekli' dedi. Burama sapladı. Damarıma zaten az kalmış, sonra ben o anda anlamadım zaten ne olduğunu karnımdan bıçaklandım zannettim, karnımda kan görünce tamponu oraya yapmaya çalıştım. Sonra bacağımdan kan çıkarken, dedim herhalde kanserden ölmüyorum şu an öleceğim diye onu düşündüm sadece. Ama çok şükür yine dediğim gibi şunu da  söylüyorum sivil toplum örtüleri nerede? 3 gündür gerçekten çok büyük bir lince uğruyorum. Kadına şiddettir bu, kadına şiddete hayır diyorum. Başka da bir şey söylemiyorum. Kendi hür iradem var ve kadınların biraz korkusuz olması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonla kendisini aradığını söyleyen Damat, "Ben siyasete asla ve asla alet olmak istemiyorum. Bu olay benim başıma geldi, geldiyse de bir barış olsun artık görsünler, ben kanser tedavisi gören Tekirdağ'da normal bir makyözüm hiçbir alakam yok. Sanki öyle bir şey oldu ki Türkiye böyle bir sallandı gitti geldi bir Göknur Damat yüzünden. Çok acı bir şey" dedi.





YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)