BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiGözler Merkez Bankası'nda----

Gözler Merkez Bankası'nda

Gözler Merkez Bankası'nda
14 Nisan 2013 - 13:55 www.finansgundem.com

Piyasalarda gözler Merkez Bankası'nın Salı günü yapacağı PPK toplantısına çevrildi

Tahvil-bono piyasasında faizlerdeki aşağı yönlü seyir devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) salı günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde indirime gideceği beklentisi geçen hafta piyasalar tarafından fiyatlanırken, Moody's'in çözüm süreci ile ilgili açıklamaları da faizlerdeki aşağı yönlü harekete destek oldu.
Analistler, geçen hafta tahvil bono piyasasında TCMB'nin PPK toplantısında politika faizinde olası 25 baz puanlık indirimin fiyatlandığını belirtirken, PPK toplantısında politika faizinde beklentilerin aksine daha fazla bir indirimin gelmesi durumunda faizlerdeki aşağı yönlü hareketin daha da hızlanabileceğini ifade ediyor.
Öte yandan "AA Finans Beklenti Anketi"ne katılan ekonomistler politika faizinde 25 baz puan indirim bekliyor.
"PPK kararlarından sonra TCMB'nin likiditeyi nasıl yöneteceği öne çıkacaktır"
İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdürü Yasin Demir, TCMB'nin cuma günü repoyu kıstığını, gecelik faizlerin tekrar yükseldiğini ve bunun da hesaba katılması gerektiğini söyledi.
Piyasaların, TCMB'nin politika faizinde 25 baz puanlık olası indirimini büyük ölçüde fiyatladığını belirten Demir, ''50 baz puanlık bir indirim gösterge tahvil ve daha kısa vadelerde çok etkili olur ancak daha uzun vadelerde aynı ölçüde etkili olmaz. Bu arada üst bantta bir indirim daha görebiliriz. "PPK kararlarından sonra TCMB'nin likiditeyi nasıl yöneteceği öne çıkacaktır, Açık Piyasa İşlemleri (APİ) fonlamasının gecelik faizleri nereye götüreceği önem taşıyor" diye konuştu.
"Alt bandın beklentilerden daha fazla indirilmesi olası"
Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge ise salı günü yine bir sürpriz kararın görülebileceğini ve indirimin tüm faizlerde (politika-alt-üst) gerçekleşme ihtimalinin olduğunu söyledi.
Eğer politika faizinde indirim görülürse özellikle kısa vadeli tahvillerin olumlu etkileneceğini düşündüklerini aktaran Tözge, şu an yüzde 5,62 seviyesinde olan APİ fonlamasının politika faizinde olası indirimle birlikte sert şekilde aşağı geleceğini ve bunun da genelde fonlama ile tutulan kısa vadeli tahviller için iyi haber olduğunu kaydetti.
Öte yandan, not arttırım beklentileri ve global faizlerdeki olumlu seyrin verim eğrisinin uzun tarafına destek vermeye devam ettiğine işaret eden Tözge, alt bantta 50 baz puanlık bir indirim olsa dahi kur tarafında önemli bir değer kaybı beklemediklerini dile getirdi.
Tözge, kuvvetli sermaye girişleri olduğu sürece faiz indirimlerinin kuru değersizleştirmekten ziyade daha fazla değerlenmesini engellemeye yarayabileceğini belirtti.
PPK kararları üzerinde, bu sefer en önemli önceliğin büyüme ve cari açık olacağına dikkati çeken Tözge, TCMB'nin uzun zamandır enflasyonu tehdit olarak görmediğinden dolayı büyümeyi daha önemser bir havaya bürünmüş durumda olduğunu ifade etti.
Tözge, "Değerli TL, cari açık hedeflerine zarar verdiğinden alt bandın beklentilerden daha fazla indirilmesi (50 baz puan gibi mesela) olası. Eğer 50 baz puanlık bir indirim olursa kısa vadeli tahvillerdeki alımların devam edebileceğini ve verim eğrisinin komple aşağı doğru kayacağını düşünmekteyiz" şeklinde konuştu.
YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • bb14 Nisan 2013 18:46

    Türkiye'de artık ciddi şekilde yatırım bankacılığına yönelinmeli ve mevduat bankacılığına kısıtlama getirilmeli. Büyüme, ihracat ve imalat sanayi ile yeni fikirlerin destek görmesi için yatırım bankacılığına çok ciddi teşvik sağlanmalı. Enflasyon, yüksek faiz ve tüketimi teşvik eden mevduat bankacılığı ise sınırlandırılmalıdır. Türkiye artık oturduğu yerde yemeye alışan topluluk olmaktan çıkmak zorundadır. Bunun için de piyasa yatırım bankası dinamiği konulmalıdır. Buna devletin de kısmen ortaklığı sağlanabilir. Yurt dışındaki ve yurt içindeki ciddi sermayedarlar tarafından faaliyete geçirilecek 12 adet yatırım bankası ülkeyi sıçratacaktır. Bu yapılmazsa önce durağanlık akabinde çöküş gelir. Mevduat bankalarının yılan gibi paranın üstünde yatar pozisyonları bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz. Üstelik topladıkları mevduatın önemli bir kısmını da batırmış durumdalar. Ama kimse itiraf edemiyor maalesef...

  • bb14 Nisan 2013 18:42

    Bankaların ucuz diye gidip sendikasyon alması da cari açığı ilave tetiklemekte. Öyle ise yurt içindeki maliyete yansıyan faizi aşağı indirip, hem bu paranın aracısız piyasaya girmesi sağlanmalı hem de artık yatırım bankacılığına öncelik verilmeli. Mevduat bankacılığı ile büyüme hedefi değil tüketim ve yüksek enflasyon elde edilebilir. Asıl yapılması gereken yatırım bankalarını açılmasını teşvik etmek ve çoğalmasını sağlamaktır. Yurt dışından gelecek ve sermayesini ciddi koyacak olan yatırım bankacılığı yapacak ciddi yatırımcılar için teşvik sağlanmalıdır. Bilhassa körfezdekiler için. Türkiye yyatırım bankacılığı ile büyümeye yönelebilir.

  • bb14 Nisan 2013 18:37

    Bankalarda boş boş yatan nakitlerin piyasaya paraların asıl sahiplerince yani hesap sahiplerince sürülmesi sağlanmalıdır. Böylelikle piyasada doğal ve vade farksız döngü sağlanır. Böylece para basma riski ve enflasyon riski minimize edilebilir. Bankaların paraların üzerinde yılan gibi çöreklenmesi ve parayı piyasadakilere satarken yüksek faizler uygulaması durgunluğu tetiklemektedir.