BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemGoogle’a açılan dava tüm sektöre tehdit----

Google’a açılan dava tüm sektöre tehdit

Google’a açılan dava tüm sektöre tehdit
21 Ekim 2020 - 14:56 www.finansgundem.com

ABD Adalet Bakanlığı Google aleyhinde antitröst suçlamalarında bulundu ancak uzmanlar bunun henüz başlangıç olduğunu söylüyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yıllar boyunca Google gibi şirketler hızlı ve yüksek bir büyüme gösterdi ve yükselişlerinde neredeyse hiç engelle karşılaşmadılar. Ancak görünen o ki, rüzgar tersine dönüyor. ABD’nin kanun yapıcıları piyasalarda tekelleşme karşıtı önlemler almaya başladı ve Silikon Vadisi’nin dahi çocuğuna karşı kamuoyunun bakışı değişiyor.

ABD’nin Adalet Bakanlığı’nın Salı günü Google aleyhine öne sürdüğü antitröst suçlamaları, büyük teknoloji şirketlerinin karşılaştığı en son ve belki de en önemli güçlüğü oldu.

Open Markets Institute’un Müdürü Barry Lynn, uzun zamandır teknoloji şirketlerinin piyasalardaki tekelini eleştiriyordu ve açılan davanın oldukça önemli olduğunu söyledi. Lynn “bu sona erdiğinde, bence radikal olarak değişmiş bir şirket ve sektör göreceğiz” dedi.

Ancak Lynn’e göre suçlamalar “yalnızca bir başlangıç” ve büyük teknoloji şirketlerini düzenlemek için hangi yasaların yürülüğe konacağı sorusu belirsizliğini koruyor. Partizan önyargıları ve teknoloji şirketlerinin soruşturmalarını yürüten kurumların düzensizliği, suları bulandırıyor.

Google aleyhindeki iddialar ihtilaflı. Dava dosyasının, ABD Başkanı Donald Trump hükümetinin Adalet Bakanı William Barr tarafından aceleyle ortaya konduğuna dair söylentiler var. ABD başkanlık seçimleri öncesinde böyle bir hamlenin yapılması, yönetimin değişmesi halinde, University of Richmond Hukuk Fakültesi’nden Prof. Carl Tobias’a göre, uzun vadede teknoloji devlerini kontrol altına alma çabasına “zarar verebilir.”

Tobias, “durum oldukça karışık” dedi. Açıklamasının devamında “bunun sonuçlarının sistematik ve üzerinde iyi düşünülmüş olduğu yönünde açık bir gösterge yok” ifadesini kullandı.

ABD Adalet Bakanlığı Google’a karşı harekete geçen yalnızca bir kurum. 2019 yılının Eylül ayında, ABD’nin 50 eyaletindeki başsavcılar hem Google hem de Facebook aleyhinde “tekelci davranışlar” gerekçesiyle soruşturma açtı.

Aynı zamanda, Federal Ticaret Komisyonu da Amazon ve Facebook hakkında soruşturma yürüterek, şirketlerin pazardaki devasa güçlerini kötüye kullanıp kullanmadıklarını araştırıyor. Ekim ayında, Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi, büyük teknoloji şirketlerinin “çok fazla güç sahibi” olduğuna ve siyasi ifade özgürlüğünü sansürlediğine, yalan haber yaydıklarına ve Amerikan ekonomisinin motorlarını “öldürdüklerine” yönelik önemli ve detaylı bir rapor yayınladı.

Soruşturmalar büyük teknoloji şirketlerinin karşısındaki görüşlerin genel olarak siyasileşmiş olmasıyla birlikte daha da karmaşık hale geldi. Demokratlar bu şirketleri piyasalardaki tekel gücü için hedef alırken, Cumhuriyetçiler şirketleri muhafazakar ifadeleri sansürledikleri gerekçesiyle eleştirdi.

İkinci görüş, büyük teknoloji şirketlerinin eleştirisinde sesini en yüksek çıkaran kişilerden biri olan Trump tarafından savunuldu. ABD Başkanı Twitter’ı ve Facebook'u defalarca kendisini sansürlemekle suçladı ve 230. madde kapsamında korumalarını geri çekmekle tehdit etti. Bu madde içerik sağlayıcılar için koruma oluşturuyor ve Trump doğru olmayan bir şekilde, çevrimiçi mecralarda kendine özgürlük tanıdığına inanıyor. ABD Adalet Bakanlığı’nın suçlamaları Trump’ın görüşlerini temsil ediyor olabilir.

Google’a yöneltilen suçlamalarda şirket “internetin tekelci eşik bekçisi” olarak tanımlanıyor ve teknoloji sektörüne dair algının iyi niyetli yenilikçilerden, kötücül kurumsal süpergüçlere doğru değiştiğini öne sürüyor.

Lynn, “yirmi yıl önce Google, inovatif yöntemleri olan küçük bir start-up olarak Silikon Vadisi’nin gözbebeğiydi. Bu Google uzun süredir yok” dedi. Google’ın arama ve reklam faaliyetlerini hedef alarak, adalet bakanlığı yalnızca Google üzerinde değil, tüm teknoloji sektörü üzerinde de etkili olacak bir yolu açmış oldu.

Lynn, “bu sektörün diğer büyük bölümlerinde de soruşturmalara neden olabilir. Mapping ve YouTube da arama hizmetleri sunuyor” dedi. Amazon ve Facebook gibi diğer şirketler de bu sektörlerde faaliyet göstermek için arama motorlarına ihtiyaç duyuyorlar.

Adalet bakanlığının Google’a yönelik suçlamaları, 1998 yılında Microsoft’a açılan ünlü davayla paralellikler taşıyor. 1998 yılı ABD hükümetinin bir şirkete Sherman Yasası altında tekel oluşturma suçlaması yönelttiği son tarihti.

Google’ın yükselişi birçok yönden, büyük teknoloji şirketlerinin oluşturduğu sorunların bir göstergesi oldu. Daha küçük bir şirketken, kurucu ortaklar Larry Page ve Sergey Brin, Microsoft’ı, rakiplerini ezmekle ve piyasalarda tekel kurmakla suçlamıştı. İkilinin Microsoft’a karşı duyduğu hoşnutsuzluk, Google’ın kurumsal olarak “kötü olma” mottosunu benimsemesine neden oldu. Şirket bu mottoyu 2018 yılında terk etti ve şimdi Microsoft’un bir zamanlar karşı karşıya kaldığı tehditle yüzleşiyor.

Netflix'in karı beklentilerin altında kaldı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)