BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinGazeteci yazar Demirciler’in ikinci kitabı çıktı----

Gazeteci yazar Demirciler’in ikinci kitabı çıktı

Gazeteci yazar Demirciler’in ikinci kitabı çıktı
24 Nisan 2019 - 16:30 www.finansgundem.com

Gazeteci yazar Levent Gökmen Demirciler’in ikinci kitabı Zemheride Aşk, Tortuga Yayınları’ndan çıktı.

Yazar, anneannesinin yaşamından esinlenerek kaleme aldığı romanında, varlıklı bir aileden gelen Behice’nin yaşadıklarına odaklanarak, savaşın savurduğu bir ailenin yürek burkan öyküsünü anlatıyor. Demirciler, bebeğini ve eşini yalnız bırakıp cepheye giden bir askerin yaşadığı ikilemleri, bebeğiyle yalnız kalan genç bir annenin duygularını ve yaşadıklarını çarpıcı bir üslupla kaleme almış...

20 yıldır gazetecilik yapan Levent Gökmen Demirciler ile yazım sürecini ve kitabını konuştuk... 

2 yıl önce ebeveynlere yönelik, iyi bir dadının nasıl bulunacağına dair bir kitap yazmıştınız. Ekonomi gazeteciliği açısından bakıldığında nispeten daha kolay bir çalışma olarak değerlendirebiliriz. Şimdi ise bir aşk romanıyla karşımızdasınız. “Zemheride Aşk” nasıl ortaya çıktı, zor olmadı mı?

Ekonomi gazeteciliğini 20 yıldır keyifle yapıyorum. Yazı yazmak benim için mutluluk kaynağı, çünkü yazdıkça çoğalıp mutlu oluyorum. Sadece ekonomi haberleri yazmak beni pek kesmedi. İnsan tecrübesi arttıkça yeni tatlarla çoğalmak, kendini geliştirmek istiyor. Roman yazmak da benim için öyle bir süreç oldu. Yazmayı seven biri olarak kendimi tekrarlamaktan sıkılıp yeni tatlar aramaya başladım.

Çalışan bir kadın olduğum için, ilk kitabım “Dadın Kadar Konuş”u biraz da sosyal sorumluluk projesi olarak yazmıştım. Takdir edersiniz, iş hayatıyla birlikte çocuk büyütmek pek kolay bir şey değil. İki kız annesi olarak sancılı bir dadı arama süreci yaşadım. Yaşadıklarımdan ve çevremde yaşanan öykülerden yola çıkarak diğer annelere bu süreçte rehberlik edecek bir kitap hazırladım. Amacım kadınların anne olunca da iş hayatında kalmasına destek olabilmekti. Çünkü birçok kadın iyi bir dadı bulamadığı için işi bırakmak zorunda kalıyor. Aslında “Zemheride Aşk”, gerçek yazarlık serüvenimin başlangıcı denilebilir. 

Zemheride Aşk’ı anneanneniz Behice Hanım’ın hayatından yola çıkarak yazmışsınız. Süreç nasıl gelişti, anlatır mısınız?

-Tamamen tesadüflerle gelişti. Anneannem tüm anneanneler gibi çok özel bir kadındı. Rahmetlinin öyküsü insanın yüreğini burkan cinsten ne yazık ki. Daha 8 aylıkken babası Çanakkale harbine gidiyor ve bir daha dönmüyor, üstelik künyesi de gelmiyor. Annesi ve babaannesiyle kalıyorlar. Bir süre sonra, kocasının gidişiyle hayata küsen annesi kendine ceza verircesine başka biriyle formaliteden evleniyor. Behice'yi babaannesi sahipleniyor ama küçük oğlu kaza kurşunuyla ölünce kısa süre sonra o da vefat ediyor. Varlıklı bir ailede dünyaya gelen Behice, böylece savaşın hakim olduğu bir ülkede daha çocuk yaşta yapayalnız kalıyor.

Ben bu hikayeyi dinleyerek büyüdüm. Seksenli yaşlarındaki Behice, her defasında gözyaşları eşliğinde sanki ilk kez gibi özlemle anlatırdı hiç görmediği babasını, onun yokluğunda yaşadığı acıları... 

Roman yazma kararını nasıl aldınız?

-Anneannemin ölümünün üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yazma kararı aldım. Ölümünün 20’nci yılında da yayınlandı. Anlayacağınız pek de hızlı bir süreç olmadı. Ergen bir kız olarak, onun gözyaşları içinde anlattığı bu öykü benim için pek de keyif verici değildi. Onun samimi gözyaşlarını, dinmek bilmeyen baba özlemini üzülerek izlerdim çoğu zaman. İçimden “şimdi şunu anlatacak” diye geçirirdim. Büyüdüğümde onun acısının derinliğinin ve baba özleminin insan kaç yaşına gelirse gelsin dinmeyeceğini fark ettim. Daha çocuk yaşta yaşadığı o acılara birçok yetişkin zor dayanır. Ama dönem itibarıyla birçok insan benzer acılar yaşadığı için o bu durumu kanıksamıştı. İçindeki o büyük acıyı anlatıp paylaşarak hafifletmeye çalışıyordu zavallı anneanneciğim. Ben de yaşım ilerledikçe ve yazma yeteneğim geliştikçe o acıları sözcüklere döküp milyonlarla paylaşmak istedim ve ortaya “Zemheride Aşk” çıktı. 

“20 yıldır kozasında bekleyen kelebek” tabirini kullanmışsınız roman için. Bunca zaman neden beklediniz?

-Her şeyin bir vakti var bence. Kitabımın da vakti şimdiymiş. Anneannemi kaybettiğimizde üniversite öğrencisiydim. Onun ölümünden sonra anlattıkları zihnimde uzun yıllar dolandı durdu; anlattıklarını her hatırlayışımda boğazım düğümlenirdi. Tüm bunları boşuna anlatmamıştı, onu ve onun gibi acı çekenleri özgürleştirmeliydim. Bunu nasıl yapabileceğimi düşünürken de romanlaştırmak aklıma geldi. “Zemheride Aşk” adı geldi önce, sonrasında da 2 yılı bulan yazım süreci başladı. 

Zemheride Aşk’ı nasıl tarif edersiniz? Roman çalışmalarınızın devamı gelecek mi?

-Gerçek yaşam öyküleri hep merak uyandırır. Benim romanım da öyle. Savaşın hakim olduğu bir dönemde, genç bir çiftin bebekleriyle taçlanmış yarım kalan aşkının yanı sıra cinayetler ve entrikaların olduğu, dağılan bir ailenin film tadında öyküsü... Yüreklere dokunacak bu romanın bundan sonraki aşaması film olmalı diye düşünüyorum. Hem hikaye henüz bitmedi, bununla bağlantılı ikinci romanımı da tamamlamak üzereyim. Behice'ye ne olduğunu merak edecek okurlara duyurulur...

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)