BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaRöportajlar'Gavur Murat' dediler----

'Gavur Murat' dediler

'Gavur Murat' dediler
23 Eylül 2013 - 09:55 www.finansgundem.com

Ülker’in patronu Murat Ülker, şirket yönetiminden global piyasalara kadar birçok konuda sorulara cevap verdi

Murat Ülker yönetimindeki Yıldız Holding, küresel bir dev haline geldi. Sadece 40 bin kişilik istihdamı bile bu unvanın içini fazlasıyla dolduruyor. Dokuzu yurtdışında toplam 56 fabrikası, 12.4 milyar TL’lik cirosu var.
Milliyet'ten Songül Hatısaru'nun röportajına göre, Ülker'in amiral gemisi çikolata ve bisküvi ama aslında gıdanın her alanında faaliyet gösteriyor. Perakende ve toptan ticaret, kişisel bakım, ambalaj, gayrimenkul ve finansta iddialı...
İşte Songül Hatısaru'nun kaleminden Murat Ülker ve A takımının beklenti, hedef ve stratejileri;
Yıldız Holding Başkanı Murat Ülker’le büyümeyi konuşmak istedim. Her zaman ki mütevazılığı ile, “Bu takım işi” deyince, “O zaman takımınızla birlikte konuşalım” dedim. Geçen hafta, Yıldız Holding Kurumsal İletişim Müdürü Zuhal Şeker aradı. Böylece geçen pazar, Ülker Sports Arena’da Ülker Olimpiyatları'nda Murat Ülker’in A takımı, Lords of the King’leriyle bir araya geldim. Ülker olimpiyatları diyorum, çünkü resmen olimpiyat havasındaydı gördüklerim...
40 bin ‘Yıldız’ yarıştı
Yıldız Holding’in 40 bin çalışanı, bovling, futbol, masa tenisinde yarışmışlar. Pazar günü final karşılaşmaları yapılıp kupalar dağıtıldı. Murat Ülker ile birlikte finalleri izledik. Birinciye kupasını vermek için sahaya indiğimizde tribünler, derbi maçındaymışız gibi coşkuluydu.
O gün Murat Ülker’in yanındaki yabancı yönetici sayısı dikkatimi çekince öğrendim: Yıldız Holding’de üst yönetimde tam 16 yabancı yönetici var. Sohbet ettiğimiz Ülker Sports Arena, Birleşmiş Milletler (BM) oturumu gibiydi. Global bir yolculuğa çıkan Yıldız Holding’de 10 milletten insan çalışıyor.
Bütün günü Yıldız Holding çalışanları ve yöneticileriyle birlikte geçirdik. Pazar günü akşam 20.00 sularında Murat Ülker’le vedalaştık. Özellikle hızlı tüketimde bir çocuğun cebindeki harçlığıyla, bir ev kadınının cüzdanındaki parayla alınabilecek ürünler söz konusudur.
Milyarlık şirketlerin kuruşluk ürünler pazarında etkinliklerini nasıl canlı tuttuklarını hayranlıkla izlerim. Tüm bu konuları Murat Ülker’le konuştuk...
Yabancı yönetici sayınız dikkatimi çekti... BM’ye gelmiş gibiyim. Globalleşme vizyonunuzun parçası mı bu?
Yıldız Holding’in yurtdışı operasyonlarda çalışan yabancı sayısı 7.922. Godiva’da 4.039 kişi çalışıyor. Üst yönetimde de 16 yabancı yöneticimiz var. Stratejiyi doğru kurmak lazım. Bizim yaptığımız hep şu oldu: Vizyon ve misyonumuzu yazdık. Ve ona sıkı sıkıya sarıldık. Onun etrafından dolaşmadık. Orada kendimizi aldatmadık.
‘Ya birinci ol, ya ikinci’
İşin gereği nedir size göre?

Sabri (Ülker) Bey bize hep, ‘Pazarda ya birinci olun ya ikinci. Üçüncünün adını kimse bilmez’ derdi. Girdiğimiz her segmentte birinci veya ikinci olmaya gayret ediyoruz. E şimdi çok şükür ana işkolumuzda Türkiye’de birinciyiz. Bölgede, dünyanın başka yerlerinde de birinci veya ikinci olabileceğimiz yerler var mı diye bakıyoruz.

"Doları 2 TL bekliyoruz"
Sonradan gerilese de döviz çok hızlı yükseldi. İşinizi yaparken piyasada gördüğünüz en büyük risk nedir?
Bu enflasyondur, devalüasyondur, bilhassa dövizdeki dalgalanmalarda... Pazartesi şu olacak, efendim çarşamba ne olacak gibi yaklaşımlar; döviz alıp satıyorsanız, dövizle iş yapıyorsanız bu yaklaşım anlaşılabilir. Borsada veya at yarışı oynar gibi forward oynuyorsanız bir anlam ifade eder bunlar. Ama öbür türlü dövize anlamlı aralıklarla bakmak lazım. Dolar 2 TL’yi gördü. 2 TL’nin bir gecede olması bir problemdi. Ama doların 2 TL olması zaten normal. Çünkü enflasyona bakarsanız, devalüasyon geri kalmıştı. TL daha kıymetli görünüyordu. Nasıl olsa bir yerde buluşacaktı. Bu ikisinin arası çok açılamaz. Eninde sonunda bu düzelir, bazen dönemsel olarak birisi yukarıda, birisi aşağıda olur. Yani dönemsel olarak değişir. Ama uzun dönemde bunlar birbirini eşitlemiştir. Böyle olmak da zorunda. Onun için baktığınızda Türkiye’de bir kriz yok. Türkiye’nin rakamlarına göre beklenmiyor da. Ama buna rağmen bir kriz çıkar mı? E delinin biri kuyuya taş atar, bir şey olur. Bir şey diyemem o zaman. Ama olsa bile kalıcı olur mu? Sanmıyorum, kalıcı olmaz. Onun için pazartesi ödeyecek bir borcunuz yoksa rahat olun. Kriz böyle bir şeydir, kriz olacak, olacak, olacak dersen, olur! Olmaz bir şey dersen, olmayabilir...
Siz rahatsınız...
Rahatsız değilim.
Peki ya döviz borcum varsa?
O zaman araçlar var piyasada. Forward yapabilirsin. Döviz alır bir kenara koyabilirsin. Hedge edersin. Bir sürü imkân var. Bu imkanları kullanmak lazım. Biz böyle yapıyoruz. Onun için rahat uyuyoruz. Bankalar bunun için var. Dolarda bugün ne oldu, yarın ne olacak diye tansiyonunuz çıkmaz o zaman.
Sizin hesaplarınızda kullandığınız yıl sonu kuru nedir?
Yılın bitmesine çok az kaldı, bütçelerimizi değiştirmedik. Bütçelerimizde 2 TL civarında öngördük.

Satışın dörtte biri dışarıdan
Kaç milletten çalışanınız var?
Japonya, İtalya, Amerika, Belçika, Almanya, Kanada, Lübnan, İsviçre, İspanya, Danimarka olmak üzere 10 farklı ülkeden çalışanımız var.
Satışlarınızın ne kadarı yurtdışından geliyor?
Bizim toplam gelirimizin yüzde 23’ü yurtdışı fabrikalarımızın satışları ve ihracattan gelir. Bu da yaklaşık 1 milyar dolar civarında. ABD ve Belçika (Godiva), İtalya (ambalaj şirketi), Kazakistan, Ukrayna, Romanya, Pakistan, Mısır, Suudi Arabistan’da (bisküvi, kek, kraker) üretim tesislerimiz var. Suudi Arabistan bisküvi pazarının yüzde 18’i, Lübnan pazarının yüzde 15’i, Mısır pazarının ise yüzde 10’u Ülker’in.
Toplam cironuz ne kadara geldi?
2012’de 12.4 milyar TL ciro oluştu.
Sahada Jim Zaza ile sohbet ettik. Önümüzdeki 5 yıl içinde 2 milyar dolar civarında dış satış hedefi koymuşlar... Yeni şirket almadan nasıl yapacaklar bunu?
Alsınlar. Almasınlar demiyoruz ki... Dünyanın her yerinde çıkan fırsatlara bakarız. Gelen teklifleri inceliyoruz şu anda.

‘Murat gavur oldu, dediler'
Yabancıyla mı çalışmak daha kolay, Türklerle mi?

Çok eskiden beri yabancılarla çalışıyorum. Topkapı’daki fabrikamızda 1980’lerin başında işe başladım. Bir yabancı danışmanımız vardı. Bizim birkaç misli büyük bir fabrikanın CEO’su. Adama güzel bir para veriyoruz, ailesiyle güzel bir otelde kalıyor. Biz istemişiz, bize yol göstermeye gelmiş. Babam, “Adamla görüş, adamın söylediklerini birebir tercüme et, işaret ettiği yanlışlıkları genel müdürmüşsün gibi düzelt, talimatları ver, bir zorluk görürsen müdürlerimizden hemen bana söyle” dedi... Adam alışık olmadığımız şeyler söylüyor. Lafı eğip bükmüyor, direkt söylüyor. İyi de şeyler söylüyor. Bir 6 hafta çalıştık.
Tabii o zamanlar İstanbul’un yarısı benim arkadaşım. İşe yeni başlamışım arkadaşlar ikide bir gelip gidiyorlar. Ha ha, hi hi yapıyoruz. Arkadaşlara dedim ki, “Adama para veriyoruz, ben tercüme edersem adam çalışıyor. Adam öğlen yemek yerken gelirseniz sizinle 5 dakika görüşürüm, bunun dışında gelmeyin, dalga da geçmeyin.”
Arkadaşlar arkamdan bir adam göndermişler! “Murat’la bir konuş, Murat gavur oldu, bir bak bir kontrol et” demişler! “Ben sadece tercümanlık yapıyorum, gavur mavur olmadım” dedim. Yıllarca yabancı çalışanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, ortaklarımızda oldu, oluyor. Bir problemimiz yok. Rahat rahat çalışıyoruz. Mesela Amerikalılarla çalışmak daha kolaydır. Niye? Dangadanak söylersin. Adam da dangadanak cevap verir. Kişisel almaz. Türkiye’de daha zordur. Zülfü yare dokunmayacaksın. Türkiye’de ilişki yönetimi çok zor.

Ülker’in A Takımı ‘Arena’ya indi!
Murat Ülker ve yöneticileriyle Ülker Sports Arena’da buluştuk. Kim onlar derseniz, soldan sağa:

Jim Zaza (Kurumsal Strateji, Pazarlama, Uluslararası Operasyonlar ve İçecek Grubu Başkanı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı), Cem Karakaş (Mali İşler Başkanı), Ahad Afridi (Pazarlama Başkanı), Zuhal Şeker (Kurumsal İletişim Genel Müdürü), Akram Bikhazi (Uluslararası Operasyonlar Başkanı / Asya-Afrika-Ortadoğu), Mustafa Yaşar Serdengeçti (Perakende Grubu Başkanı), Ali Ülker (Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı), Roberto Vanin (Northstar İnovasyon Uluslararası Operasyonlar Başkan Yardımcısı), İbrahim Taşkın (Hukuk Genel Müdürü), Ahmet Özokur (Yönetim Kurulu üyesi, Gıda Grubu Çikolata Birimi Başkan Yardımcısı), Ege Karapınar (İnsan Kaynakları Genel Müdürü), Atilla Kurama (Finansal İştirakler Grubu Başkanı), Emre Şehsuvaroğlu (İç Denetim Başkanı), Zeki Sözen (Gıda, Kişisel Bakım ve Dondurulmuş Gıda Başkanı)
Murat Ülker’in A takımında yer alan Trip Triphaty (Strateji Başkanı), Bilal Kaafarani (Global İnovasyon ve Ar-ge Grup Başkanı), Mehmet Tütüncü (Gıda ve İçecek Grup Başkanı) seyahatte olduğu için fotoğraf karesine giremedi.

Sponsorlukta mantık problemi
Spora desteğin karşılığını alıyor musunuz?
Alamıyoruz tabii. Türkiye’nin iki büyük takımı, cezalı işte. Zaten kaç takımımız var ki... Şöyle bir mantık var Türkiye’de: ‘Sen bana reklam verdin, sponsor oldun çok iyisin, teşekkür ederim.’
Peki, ama diyelim ki anlaşmam bitti, ondan sonra da benim normal olmam lazım. Memlekette herkes bir takımı tutmuyor ki. O bir takımı tutuyorsa, o takımı tutmayanlar hep daha çoğunluktadır aslında. Öyle değil mi, onlar vatan haini mi yani. Ondan sonra diyor ki: ‘Vay bitti, şimdi sen hainsin.’
Ya ben normal bir şey yapıyorum, senin aleyhine bir şey yapmıyorum ki, niye hain olayım? Bitince ben normal olmalıyım. Niye hain oluyorum? Sıkıldım artık... Mantık problemi var yani. Mantık problemi varken bu işler zor.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • escobar 23 Eylül 2013 22:27

    neyine yorum yapalım adamı ülkede tekelleştirenler yorum yapsın baron yapanlar mason yapanlar yorumlasın bizde eleştirelimm :)