BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaEuro bölgesi Bonoları için çarpıcı yorum----

Euro bölgesi Bonoları için çarpıcı yorum

Euro bölgesi Bonoları için çarpıcı yorum
02 Temmuz 2018 - 16:38 www.finansgundem.com

Uluslararası piyasaların usta ismi Şant Manukyan, “Euro bölgesi bonolarının değerlerinin düşeceğini/getirilerin artacağını düşünüyorum” diyor…

ECB'nin varlık atımlarını bu yıl sonlandırma kararının ardından özellikle Euro çaprazlarında sert hareketler gördük. Ardından bir büyük merkez bankasının daha likiditeyi kısmaya başlayacağı ve bu nedenle başımızın belada olduğu yorumları her yanı sardı. Doğrusunu İsterseniz her iki vakada da, ama özellikle FED'in, davul zurna çalarak gelen bu gelişmenin "sürpriz veya korkutucu" olarak nitelendirilmesini garipsiyorum.

Bernanke'nin 2013 yılında verdiği sinyalden sonra faiz artışlarının geleceği ve ardından da FED’in bilançosunu pasif bir şekilde küçülteceği net bir şekilde açıklanmıştı. Dolayısı ile özellikle gelişmekte olan ülkelerin “çeki düzen” vermek için yeterli süresi vardı. Oysa daha önemli olan bir dinamik özel sektörün yani yatırımcıların elinde bulunan fonların hareketi olacak. Oxford Economic’in hesaplarına göre 2017 yılında bono piyasasında 1.2 trilyon dolar civarında olan uluslararası sermaye hareketleri 2018 ve 2019 2019 yıllarında ortalama 500 milyar dolara gerileyebilir. Bu zaten yükselen enflasyon, artan global risk algısı ve hızlanan büyüme nedeni ile yukarı hareket eden bono getirilerinde daha da sert bir yükseliş anlamına gelebilir.

Euro bölgesi yatırımcıları ECB’nin varlık alınılan nedeni ile domine ettiği daha doğrusu likidite ve getiri bırakmadığı yerel bonolardan kaçarak uluslararası piyasalara girdiler. Ve son 4 yıl için sınır ötesi bono yatıranlarında 1 numara olarak öne çıktılar. Onların yaptığı alımlar neticesinde sadece Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda değil ABD gibi gelişmiş piyasalarda da bono getirileri ekonomik dinamiklerin gerektirdiğinden daha düşük seviyelerde seyretti. Euro bölgesi bonolarının değerlerinin düşeceğini/getirilerin artacağını düşünüyorum. Ancak akım üzerinden baktığımızda şayet Alman bundları 1 veya 1.5% getiriye yükselirse, ortada bir kriz olmadığı varsayımı ile, Avrupalı yatırımcıların önemli bir kısmı 2.90%’dan ABD tahvili yerine bunları tercih ediyor olacaktır. Medyada çıkan bazı analizlerde ülkelerin verdiği faiz oranları karşılaştırılır ve sıralama yapılır. Oysa ciddi bir fon tahvil yatırımı yaparken kur riskini de hedge edecek yani bir gidere daha katlanacaktır. Bu nedenle kurlarda volatilitenin yükseldiği bir dönemde sadece yüksek Faiz getirisinin yabancı yatırımcılar için çekici olacağını varsaymamamız gerekiyor. Öte yandan belki de asıl tartışmamız gereken konu “bono yatırımının” doğru bir yatırım olup olmadığı. Nakit akımınızın netleşmesi maksadı ile Alman sabit getirili enstrümanların portföylerde yeri ve önemi tartışılamaz. ABD tahvillerinin 1926-1982 yılları arasında reel getirisi sıfır oldu. O tarihten 2010ların başına kadar olan yıllık getirisi ise 6.67%. Reel

getirilerin çok daha düşük olmasını ve özellikle devlet tahvillerinde sorunlar yaşanmasını bekliyorum. Unutmamak gerekiyor ki bazen fanatik bir şekilde tavsiye edilen Altın 1980’lerde 800 dolar zirvesini gördükten sonra aynı seviyeyi ancak 2007’de bir kez daha görebildi. (ŞANT MANUKYAN/FORTUNE TÜRKİYE DERGİSİ)

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)