BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemErdoğan'ın başarısız olduğu konu ne?----

Erdoğan'ın başarısız olduğu konu ne?

Erdoğan'ın başarısız olduğu konu ne?
30 Kasım 2014 - 07:28 www.finansgundem.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 çocuk tavsiyesi konusunda henüz başarıya ulaşamadığını söyledi

1 numaralı kapıdan içeri alınan ve küçük bir salonda bekletilen medya mensupları, Papa’nın Saraya gelişine yakın saatte, 2 nolu kapıya otobüslerle götürüldü. Ancak inşaat daha bitmediği için içeriden direkt karşılama ve görüşmelerin olacağı ana binaya gidemediler. Tekrar dışarı çıkan medya mensupları başka kapıdan tekrar yerleşkeye girdi.

Ana binaya gelişte ilk izlenimim ise Türkiye değil sanki başka bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı sarayında olduğum oldu. Bol sütunlu ve gösterişli saray, bütün ihtişamıyla duruyordu. Cumhurbaşkanlığı muhabirleri de Papa’nın ziyareti nedeniyle artık Köşk’ten saraya geçiş yapmış oldu.
Ana giriş bölümünde tek bir renk hakim değildi. Yeşil, toz pembe, beyaz, kahverengi. İlk bakışta çatıya kadar olan bina işlemeleri de dikkat çekiyordu. Sarayın ana girişi dışarıdan üç ayrı çatıdan oluşuyor. Yüksek sütunlarla kaplanmış binanın en üst katının minyatür ağaçlarla süslenmiş iki ayrı teras olduğu görünüyor. Çatıların dışa sarkan bölümlerinin iç kısımlarında da yine Selçuklu işlemeleri ve motifler göze çarpıyor.
Girişte ayrıca işlemeli tavan ve yüksek aynalı cam kapılar Saray’ın ihtişamını sergiliyor.
Papa’nın karşılandığı protokol alanı ise beton ve geniş boşluktan oluşuyor. Çankaya Köşkü’nde karşılamanın yapıldığı alanın arka planında orman görünürken inşaatı yeni biten sarayda ise beton ve sarayı çevreleyen demir parmaklıklar görülüyor. Binanın yanları ise yeşillendirilmiş ve büyük ağaçlar konulmuş. Erdoğan ile Papa’nın binaya girmeden önce fotoğraf çektirdiği alanda ise sütunlar öne çıkıyor. Dışarıdaki karşılama alanında turkuaz halı kullanılırken salona girişte ise kırmızı halı yer alıyor.
Selçuklu, Osmanlı ve Avrupa mimarisinden örneklerin sergilendiği yapının dış cephesinde farklı renklerde ve özelliklerde doğal taşlar kullanıldığı görülüyor.  
İç mekânda ise özellikle yeşil mermer çok dikkat çekiyor. Tabandan tavana kadar olan duvarlar yeşil mermerlerle süslenmiş. Bu içeriyi biraz koyu ve ağır gösteriyor. Bir alt kata indiriliyoruz fazla yer görmeden. Orda da Ak Parti binasındaki gibi aşağıya doğru inen bir konferans salonu bizi bekliyor. Erdoğan ve Papa için buraya iki kürsü konulmuş ve ortak açıklama ayakta yapıldı. Salonda Selçuklu motifleriyle oymalı işlenmiş tavan aydınlatmaları dikkati çekiyor. Ayrıca led ışıkları da salona ayrı bir hava vermiş. Kahverengi, yeşil, sarı, bej gibi pastel renklerin ağırlıklı kullanıldığı salon klasik ve modern mimarinin karışımı hissi veriyor.

‘3 çocuğa kimse yaklaşmıyor’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk-İngiliz Tatlı Dil Forumu katılımcıları onuruna verilen gala yemeğine katıldı. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:

AB: Türkiye tarihi, coğrafi ve kültürel bakımdan Avrupa’nın doğal ve vazgeçilmez bir parçasıdır. AB’ye tam üyeliği ülkemizin stratejik bir hedefi olarak görüyor ve yaklaşık 50 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz.

SURİYE: Suriye’nin başındaki zat devlet terörü estiren bir zattır. DEAŞ terör örgütü ama diğer tarafta devlet terörü estiren var. Ama söylenen ney ‘Esed giderse yerine kim gelecek’ Eğer demokrasiye inanıyorsak demokrat isek ben diyorum ki halk kimi isterse o gelecek. Niye Esed’e bu kadar güveniyorsunuz ki. Esed, kendi ülkesini bombalayarak Suriye’yi bitirmiştir. Bölgenin kaderi bizimde kaderimizdir.

IŞİD: El Kaide gibi, DEAŞ gibi buna  benzer terör örgütlerine destek vermemiz mümkün değil çünkü bunların hepsi bizim  bir defa dinimize de gölge düşüren, bir barış dini olan İslam’a da gölge düşüren  terör örgütleridir. DEAŞ esasında bizim kendi medeniyetimize yönelik de bir  tehdittir. PKK terör örgütü  de tüm bölgeye yönelik bir tehdittir.

ÜÇ ÇOCUK: Avrupa genelinde giderek yaşlanan nüfusla, bunun sosyal güvenlik  sistemi üzerine getirdiği yükün etkilerinin uzun vadede devam edeceği görülüyor. Nüfusun yaşlanması noktasında şahsen Türkiye’de ciddi bir mücadele verdim. Ama henüz başarılı olduğumu söyleyemem. Çünkü her gittiğim  veya davetli olduğum nikahta şunu söylüyorum; ‘en az 3 tane çocuk’ diyorum ama  kimse buna yaklaşmıyor.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)