Dursun Ali Yaz’dan 6. kitap: Muhasebe Felsefesi

Felsefe bir ihtiyaçtır mıdır?..
 
“Ben kimim, Dünya nedir, neden vardır? Varlık nedir, nasıl oluşmuştur?  Evren sonlu mu,  sonsuz mu?” yanıtlarının peşinde koşarsanız eğer,‘evet, bir ihtiyaçtır.
Çünkü, hangi meridyenden bakarsan bak zincirin ilk halkası insanoğlunun doğuşudur. Devamında ise koca bir hayat, “Köyler,  kentler kurulur. Tüccar, savaşçı, kaşif, bilgin yüzler kuşatır ortamı. Aslında bütün bunlar bir çılgınlık, ihtiras yarışıdır” diye özetlenir.
Ama orada kesilmez. Çünkü koşu başlamıştır, büyük bir merakın peşinde. Herkes nefes nefesedir. Peki, dizginler kimin elindedir? Hesaplaşma, merhamet nerededir? Nefesler birden kesilir. Yorgunluktan değil, karanlıktan…
 
Oysa yanıtı, halkanın anahtarı, meçhulün  aksine yalın ve basittir: Felsefe’de…
 
Çünkü felsefe için, “İnsanın bu karmaşık yapısının aydınlık yüzüdür” denir. Yok ediciliği sorgulama, yıkıcılığı dizginleme. Ama akılla…
 
İşte Adem ile Havva’dan bu yana yüzyıllardır, siyasetin, dinin, varlığın, tarihin,  felsefesini yapan bu akıl, felsefenin sınırsızlığında bugün yeni bir yelken açtı. Sokrates’ten Mevlana’ya, Voltaire’den Farabi’ye, Nietzsche’ye, insanlığın ortak birikimi düşünmeye yönelten erdemli isimler kervanına bir Türk yazar eklendi: Dursun Ali Yaz.
 
Temeli düşünce olan, insandan şirkete, holdinge, kırsaldan kente, göletten okyanusa, vadiden tepeye, her alanda giydiği, giydirdiği korumacılık zırhıyla sürdürülebilir bir dünya için yıllardır mücadele veren bir beyin adamı olarak Dursun Ali Yaz, şimdi yeni bir boyutun mimarlığını üstlendi: Muhasebe Felsefesi.
 
 Türkiye’de bir ilk olan “Muhasebe Felsefesi” kitabının önsüzünde “Yazı yokken hesap vardı, yine yazı yokken düşünme vardı. Fakat son üç yüz yılda başta düşünme yeteneğimiz olan felsefeyi, beraberinde ekonomik hayatımızın refleksi olan muhasebeyi günlük hayatımızdan bilinçli bir şekilde çıkararak hem ruhen hem madden çırılçıplak kaldık. Bu tercihimizin aksine ortaçağ Kıta Avrupası, ekonomik ve felsefi yapılanmaların beşiği olmayı başardı. Sonuç ortada…” diyen Dursun Ali Yaz şöyle devam ediyor: Muhasebeciler merak etmesin.
 
Peki niye?
 
Sözü Yaz’ara bırakalım:
 
“Yoksul öğrencilere hamilik eden, tarihin ilk kolej hocası Luca’nın bir yandan kilisenin sonsuz topraklarının hesabını yaparken muhasebe kuramlarını icat etmeye başladığını, Petrarca’nın hümanist şiirleriyle coşan Medici’ler, Fugger’ler tarafından dünyanın ilk muhasebeciler odasının kurulduğunu yazalım.
Tanımlayıcı bakış açısından hareket eden pozitif muhasebe teorisi, akademik dünyamızda önemli mesafeler katetmiştir. Eksiklerine rağmen tastamam bir muhasebe hukuku ortaya çıkmıştır. Ancak bu birikimler, biz muhasebecilerin temel sorunlarına çare üretmekten uzaktır. Artık kapsayıcı perspektiflerin, demir leblebi misali analizlerle yepyeni bir literatüre imza atması, meslek camiasının entelektüel açlığını gidermesi gerekiyor. 
Özetle; muhasebenin ‘boş işler’, felsefenin ‘boş laflara’ işaret ettiği toplulukların içine düştüğü başıboşluk tesadüf değil. Anlaşılacağı üzere bu kitapta, muhasebecilerin alışkın olduğu rakamsal ilişkiler dışında kalan düşünsel konular kayda alınmıştır.
Daha yalın, daha bizden konuşalım. Hangi ekonomi politik temeller üzerine düşünürsek düşünelim, muhasebe ve felsefe kelimelerini barıştıramıyor isek; acı duymaya ve acınmaya devam edeceğiz.”
 
Gündem Medya Grubu Köşe Yazarı, Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği Kurucu Üyesi, Bağımsız Denetçi, 15 yıllık muhasebeci, akademisyen, eğitimci, 500’ün üzerinde inceleme ve makalesi yayınlanmış, Mali Analiz’in usta ismi Dursun Ali Yaz’ın 6. kitabı “Muhasebe Felsefesi” içeriği kadar, böyle bir Yaz’arın kaleminden çıkması nedeniyle de her ekonomistin her muhasebecinin başucunda olması gereken bir eser.
 
Minval Yayınları’dan çıkan kitap, okurlarıyla dün buluştu. Bugün ise Dursun Ali Yaz’la buluşma günü.
 
Uluslararası TÜYAP Kitap Fuarı, bugün Dursun Ali Yaz’ı konuk edecek. “Muhasebeciliğin kitabını” bilim ve felsefe ile vicdan, ahlak, adalet anlayışı üzerinden yeniden yazan Yaz’ar, 2.Salon, 313 B’de saat üçte sizleri bekliyor olacak.
 
Unutmayın saat üçte, Muhasebe Felsefesi ellerde…