BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDevlet desteği olmasa ‘BES’lenmek çok zor----

Devlet desteği olmasa ‘BES’lenmek çok zor

Devlet desteği olmasa ‘BES’lenmek çok zor
22 Kasım 2015 - 07:06 www.finansgundem.com

Büyüyen ve 46 milyar TL’lik hacme ulaşan bireysel emeklilik fonlarının yüzde 79’u son 3 yılda yatırımcısına kaybettirdi

Büyüyen ve 46 milyar TL’lik hacme ulaşan bireysel emeklilik fonları ilk yıllarda düşük faiz ortamından da yararlanarak reel getiri sağladı 
Son üç yıldaysa getiriler, enflasyonun altına kaydı. Fonların yüzde 79’u yatırımcısına kaybettirdi. BES şimdilik devlet desteği ile ayakta duruyor. 


Zeynep Aktaş/ Milliyet 
Devlet katkısıyla katılımcı sayısı hızla artan BES, 46 milyar TL’lik bir portföy büyüklüğüne ulaştı. 2003-2013 arasında düşük faiz ortamının da sağladığı avantajla katılımcısına reel getiri sağlayabilen BES fonlarında son üç yılda getiriler düştü.
 
Her 100 TL’ye yüzde 25 devlet desteği verilmeye başlanması sistemin gelişmesi açısından etkili oldu. Uzmanlar, yıllık yüzde 2-3 reel getiriyi yeterli görürken istikrarlı olması halinde kartopu gibi getirinin büyüyeceğini dile getiriyor. Ancak BES sektöründe son üç yıllık veriler göz önüne alındığında bu oranların dahi elde edilemediği gözleniyor.
Bunun en önemli nedeni katılımcıların portföy tercihlerinde geleneksel yatırım enstrümanlarına yönelmeleri. BES katılımcı profili daha ziyade düşük riski tercih eden bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Birikimin olabildiğince güvencede olmasını ve mütevazı bir şekilde artmasını tercih etmesi yeri geldiğinde birikiminin enflasyon karşısında reel olarak zarar etmesine neden olabilmekte. Yüksek oynaklığı nedeniyle katılımcı tercihinde geri plana düşen riski yüksek emeklilik fonları, yüksek getiri hedefleyenler yönünden tercihlerin değişmesinin kaçınılmazlığını göstermekte.
BES’te son üç yıldaki ortalama getiri yüzde 22 seviyesinde. Aynı dönemde Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 25.79, Üretici Fiyat Endeksi de yüzde 22.26 oranında arttı. Neticede BES’teki son üç yıldaki getiri enflasyonun altında kaldı. 46.9 milyar TL tutarındaki tasarrufun yüzde 42’si karma & esnek fonlara yöneldi. Yüzde 37.46’sını ise borçlanma araçları oluşturuyor. Söz konusu fonların getirileri yüzde 20 seviyesinde. Emeklilik fonlarının yüzde 79’unun getirisi enflasyonun altında. Bu getirinin üzerine devlet desteğini ilave ettiğimizde getiri enflasyonun üzerine çıkabiliyor. Emeklilik fonlarının ağırlıklı kısmının reel getirisi, devlet katkısı bir kenara bırakıldığında söz konusu değil. Öte yandan asgari ücretin 1300 TL’ye çıkması BES’te  devlet katkısının da artmasını sağlayacak.
Kazandıran fonlar da var
Bireysel emeklilik fonlarının son üç yıllık getirileri göz önüne alındığında toplam portföy büyüklüğünün yüzde 20’sini oluşturan 9.6 milyar TL tutarındaki portföy büyüklüğüne sahip fonların kazandırdığı görülmekte. Son üç yıllık getirilere bakıldığında dolardaki değer artışından kaynaklı özellikle kamu dış borçlanma araçları fonlarıyla yabancı hisse senedi fonları yüzde 50’nin üzerinde getiriyle dikkat çekiyor. Buna karşın emtia fonları, kıymetli madenler, altın fonları kaybettirdi. Sabit getirili enstrümanlara yatırım yapanların getirileri enflasyonun altında kaldı. Hisse senedi, katılım fonları ve para piyasasına yatırım yapan BES fonları reel olarak kazandırdı. Orta riskli katılım fonları ve yüksek riskli katılım fonlarının getirileri düşük risklilere göre çok daha fazla. Emeklilik fonlarının sadece 3.5 milyar TL’si yani yüzde 7’si hisse senedi fonlarından oluşuyor. Ancak BES fonları içerisinde yabancı hisse senedi BES fonları yatırımcılara yüzde 91.63 oranında getiri sağladı. Yüksek riskli esnek BES fonları yüzde 73.19, kamu dış borçlanma araçları fonlarıysa yüzde 50.69 getiri sağladı. 

Piyasalar beklemede
Yatırımcılar, hükümetin kurulması ve yeni ekonomi yönetiminin belirlenmesini bekliyor.
Paris saldırıları yatırımcıların güvenli liman gördüğü altın ve dolara yönelmesinde etkili oldu. Dolarda risk iştahının artmasıyla birlikte aşağı yönlü hareketle 2.81’li seviyeler test edildi. bist100 Endeksi de satış baskısından kurtulamadı. Endeks haftayı yüzde 1.46 değer kaybıyla 80.661 seviyesinden tamamladı. Dolar/TL ise 2.8320 seviyesinde. Seçim sonrası sert hareketler yaşanan piyasalarda boşluklar dolarken fiyatlar dengeleniyor.
Borsada 79.500 güçlü destek olarak öne çıkıyor. Bu seviyeye doğru geri çekilme kısa vadeli bir tepki hareketini beraberinde getirebilir. Dirençler 81.000 ve 81.500 seviyelerinde.
FED, aralık ayında yüksek ihtimalle Faiz artışını gerçekleştirecek. Artış oranının düşük seviyede gerçekleşeceği ihtimali, dolar kurunda gevşemeye neden olmakta. 2.80’li seviyelerin altındaki hareketler faiz artışının marta ötelenmesi halinde gündeme gelecek. Dolarda FED toplantısına kadar 2.80-2.90 bandında yatay hareket beklenebilir. Olası 2.80 ve altı fiyatlar kurda alım fırsatı olarak değerlendirilecek. Moody’s’in değerlendirmesi 4 Aralık’ta. Not indirimi beklenmiyor. Ancak olası not düşüşünde çok sert fiyat hareketleri yaşanması söz konusu olacaktır.

 
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • halden22 Kasım 2015 23:17

    sisteme inancımı sorgulamama neden olan bir haber, yapana da yayımlayana da teşekkürler bu arada... araştıracağım.

  • ali uyanık22 Kasım 2015 12:32

    devlet destegı demek zengıne kıyak demek. fakırın bankaya 10 yıllıgına baglayacak parası yok

  • emekci22 Kasım 2015 12:30

    devlet destegi olmasa ben de girmezdim, parayı mevduat yapardım. adamlar parayı hazine bonosuna yatırıp bunun uzerınden yonetım gıderı komısyonu alıyor. devlet destegı bır kesıt bedava makarna komur

  • ilker canpolat22 Kasım 2015 07:37

    fonlar kötü yönetiliyor hazine bonosu fonlarının getirisi ---- yani düşününün mevduattan bile zarar ediyoruz. ana para hiç ilerlemiyor. böylece