BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemDavutoğlu: Bizi kimse engelleyemez----

Davutoğlu: Bizi kimse engelleyemez

Davutoğlu: Bizi kimse engelleyemez
17 Ekim 2014 - 23:32 www.finansgundem.com

Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan canlı yayında önemli açıklamalar

Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.

Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, "MYK'da ülkenin her bir santimetrekaresini dolaşma talimatı verdim, arkadaşlarıma. Bizi hiçkimse engelleyemez.  Genel Başkan Yardımcılarıma, bakanlarıma talimat verdim, çözüm sürecinin muhatabı olan halkımızla konuşacağız" dedi.

Davutoğlu, yeni yargı ve güvenlik paketi ile ilgili soru üzerine "Özgürlük ve reform paketi şeklinde olacak. Yetişirse Salı günü parti grubumuzda açıklayacağım. Bizim meselemiz suçu işlenmeden önce durdurabilmek. Şu anki ince hattın netleşmesini istiyoruz"  ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Bingöl'de Emniyet Müdürü'ne saldırı ilgili olarak ise "Bingöl'deki saldırıda ihbar vardı ama somut delil olmadığı için saldırı gerçekleşti" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm süreci ortadoğudaki karmaşalar içinde büyük bir başarıdır. Daha önce 90'lı yıllarda yasaklanan bir çok şeyi biz değiştirdik, getirdiğimiz yeni anlayış, bireylerin devletle ilişkisinin yeniden restore edilmesi için adımlar attık. Bütün bunlar olmuşken şiddetin sebebi ne niye hala silah kullanılıyor? 

90'lı yıllarda köyleri yakıp, Dersim'i bombalayan ve bunları yaparken devlet otoritesini koruduğunu sanan CHP zihniyetiyle, o güzelim Diyarbakır'ı Mardin'i Batman'ı savaş alanına çeviren HDP zihniyeti aynıdır.

"DEMİRTAŞ, YOL HARİTASININ NE OLDUĞUNU BİLİYORDU"
Bize verilen hiçbir söz yerine getirilmemiş olmasına rağmen çözüm sürecini kararlılıkla sürdürdük. Selahattin Demirtaş, onunla yaptığım görüşmede yol haritasının ne olduğunu biliyordu.

KOBANİ EYLEMLERİ
Kobani bahane edildi, tıpkı Gezi'de yapıldığı gibi. Tam bir terör alanı estirildi. Okullar yakıldı, belediyeler taşlandı, Kuran kursları yakıldı. Sonra partilerimize saldırdılar. Yasin Börü, 3 arkadaşıyla kurban eti dağıtırken 3. kattan atılıp, kafası taşla ezilerek öldürüldü. Bunun faili kim? Bu faile karşı çözüm sürecini Kürt kardeşlerimize emanet ediyoruz. Onlar soracak Yasin Börü'nün faillerini çıkarın diye? 

Bazı HDP'li yöneticiler tavşana kaç, tazıya tut. Niye yakıp yıkıyorsun, barışçıl eylem yap. İnsanları katledemezsiniz. 

"MYK'DA TALİMATI VERDİM"
MYK'da ülkenin her bir santimetrekaresini dolaşma talimatı verdim, arkadaşlarıma. Bizi hiçkimse engelleyemez.  Genel Başkan Yardımcılarıma, bakanlarıma talimat verdim, çözüm sürecinin muhatabı olan halkımızla konuşacağız.

AKİL İNSANLAR
Çözüm sürecinin tekrar olumlu atmosferinin topluma yayılması gerekiyor. Akil insanlarla bunu konuşacağız. HDP'nin niyeti konusunda bizde ve toplumda ciddi şüphe oluştu. Önce iyi niyetini görmeliyiz.

"BU BÖLGE SADECE HDP'YE Mİ AİT DİYE NİYE SORMAZLAR?"
Devlet en müşfik yüzünü göstermişken, gazeteciler bu bölge sadece HDP'ye mi ait diye niye sormazlar?  Bu puslu havada, bazı çevrelerde Türkiye'ye nasıl zarar veririz diye bir kanaat var, ama toplum bunu görüyor. Birileri özgürlük alanlarını kullanarak vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit ediyor.

Kobani provakasyonu yerli bir hareket değildir.  Adım adım, gıdım gıdım yükselttiğimiz çözüm süreci binasını çökertmeye çalışan, önce kendisi altında kalır.

YENİ YARGI VE GÜVENLİK PAKETİ
Bu eleştirileri yapanlar 80'lı yılları bilmiyorlar. 80'li yılları görmemiş kişiler buna Kenan Evren yasaları demiştir.  Ya onlar yurt dışındaydılar yahut o dönemde doğmamışlardı. Ben 80'lı yıllarda özellikle üniversite yıllarında her gün ayrı evlerde kalıyorduk. 28 Şubat sürecinde de benzerlerini yaşadık. Şuanda hukuksuz iş yapmadıkça kim kapısı çalındığında kuşku duyuyor?

"YETİŞİRSE SALI GÜNÜ AÇIKLAYACAĞIM"
Özgürlük ve reform paketi şeklinde olacak. Yetişirse Salı günü parti grubumuzda açıklayacağım. Bizim meselemiz suçu işlenmeden önce durdurabilmek. Şu anki ince hattın netleşmesini istiyoruz.

Son olayların getirdiği unsurlardan aldığımız dersler oldu. Makul şüphe, somut delil arasındaki fark ne? 15 gündür bu konuda hata yapılmaması için hem İçişleri Bakanlığı'ndan hem Adalet Bakanlığı'ndan sürekli bilgi alıyorum. Dolayısıyla bu konuda herkesin emniyet içerisinde olmasını diliyorum. Bazen bizim aramızda da fikir ayrılıkları oluyor. Keşke bunları görebilseniz. Tam bir özgürlük içerisinde yapılıyor. Benim gördüğüm, bir çizgi var ve görünmez bir çizgidir. Tedbir ile hukuk arasında. Yani tıbta da bu vardır. Korucuyu sağlık tedbirleri gibi. Bizim amacımız burada suç işlenmeden önce bunu durdurmamız gerekiyor. Eğer bunu yapamıyorsak zaten öldürülmüş oluyor bir kişi ya da uyuşturucu yerine gitmiş oluyor.

Gördüğümüz şey bu ince hat netleşmektedir. Bir uyuşturucu taşıyan araç geçiyor olsa ve ihbar da gelse, bunu da bilsek engellemek için arabayı durdurup arayamıyorlar. Nedeni ise somut delilleri yok. Emniyet güçleri savcıyı arayacak ama savcılıkta somut delil olmaması nedeniyle müdahale edemeyecek. Size daha somut bir örnek vereyim. 

BİNGÖL'DE EMNİYET MÜDÜRÜ'NE PUSU
Bingöl'deki saldırıda ihbar vardı ama somut delil olmadığı için saldırı gerçekleşti.  Bingöl'de şehit edilen kardeşlerimiz için ihbar geliyor ama polis savcıya bunları gözaltına alabilmek için başvuruda bulunuyor, savcı 'somut delil' yok diye müsade etmiyor. Bizim getirdiğimiz şey şu eğer makul şüphe varsa polis istediği aracı durdurur ve incelemesini yapar, bir suç unsuru yoksa araç çeker gider.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)