Çavuşoğlu tehdit sorusuna sert cevap verdi

Resmi ziyaret için Ankara'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yabancı bir gazetecinin, Türkiye'nin Rusya'dan almayı planladığı S-400 füzeleriyle ilgili olarak Tillerson'a sorduğu "Türkiye'nin yaptırımlara maruz kalabileceği ile ilgili bir uyarıda bulundunuz mu?" ve Çavuşoğlu'na yönelttiği "Böyle bir tehdit sizi S-400 füzelerinden vazgeçirir mi? Bu sistemleri satın alırsanız NATO'da kalır mısınız?" şeklinde sorulara bakanlardan şöyle yanıt geldi:

"Burada Kongre'nin geçtiğimiz yaz ayında kabul ettiği kanunu değerlendirdik. Bu, Rus askeri araçlarının alınmasıyla ilgiliydi. Bu konu önceliklerimiz arasında. Bir grup uzamanı bir araya getireceğiz. Koşulları değerlendireceğiz. Bunlar, sadece Türkiye ile ilgili değil dünyanın her yerindeki ülkelerle ilgili attığımız adımlar. Müttefiklerimizi zarara uğratmak için aldığımız bir karar değil. Ama tabii Rusya'ya karşı bir karar. Ülkelerin bu tip satın almalar yapmaları durumunda endişelerimizi dile getiriyoruz. Bazı ülkeler kendi içerisinde ilerlememe kararı da alıyor. Türkiye ile çalışmalarımız gerçekleştirecek ve burada neyin risk altında olabileceğini anlamaya çalışacağız. Elimizde henüz detay yok ancak çok dikkatli şekilde değerlendirilmesi gereken bir konu." 

Tillerson'dan sonra konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "Tehdit" kelimesini reddettiklerini söyleyerek bu konunun çok uzun süredir değerlendirildiğini hatırlattı ve ekledi:

"Elbette Kongre'de çıkmış bir yasa var. Dün akşam onu bize izah ettiler. Ancak diğer taraftan bir konu var ki o da bizim ulusal güvenliğimiz için çok önemli. Türkiye olarak bir hava savunma sistemine acil olarak ihtiyacım var. Müttefiklerimizden almak istiyoruz yok. Basit silahları alırken bilr zorluk çektik. Bu acil ihtiyacı bir yerden karşılamam lazım. Rusya Federasyonu bize cazip önerilerde bulundu. Biz başka ülkelerle de görüştük. Bizim müttefiklerle ilgili bir sorunumuz yok. Biz neden NATO içindeyken de bu ihtiyaçlarımızı karşılamayalım ki? Bu ihtiyaçlar karşılanmazsa biz de başka seçeneklere bakmak durumundaydık. Bu komisyonda herkez birbirini çok iyi anlamalıdır diye düşünüyorum."