BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiBüyümede keskin düşüş----

Büyümede keskin düşüş

Büyümede keskin düşüş
13 Ağustos 2013 - 07:48 www.finansgundem.com

Odeabank, Türkiye için 2013 yılı büyüme tahminini yüzde 4.6'dan yüzde 3.6'ya çekti

Odeabank, Türkiye için 2013 yılı büyüme tahminini yüzde 4,6'dan yüzde 3,6'ya çekti.
Odeabank'ın konu ile ilgili raporunda şu bilgiler verildi:
"Mayıs sonunda başlayıp devam etmekte olan küresel belirsizliklerin ve yurtiçindeki gelişmelerin, TL cinsi varlıklarda öngörülenin üzerinde ve makroekonomik temellerle uyumlu olmayan bir satışa yol açtığını düşünüyoruz. Bununla birlikte söz konusu sürecin beklentiler ve finansman kanalıyla kötüleşmeye yol açması ve ayrıca başta Avrupa ekonomisi olmak üzere dünya ekonomisine dair büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edilmesine paralel olarak, makroekonomik tahminlerimizi revize ettik.
İç talepteki toparlanmanın sınırlı kalması nedeniyle 2013 yılı büyüme tahminimizi %4,6’dan %3,6’ya çekiyoruz… Mayıs sonundan itibaren ABD Merkez Bankası’nın para politikasında normalizasyon endişeleri ve yurtiçindeki gelişmeler iç talebi ciddi ölçüde baskıladı. Temmuz 2012’de ABD tahvil faizleri %1,4’e indiğinde faizlerin olağanüstü düşük seviyede olduğunu ve Amerikan ekonomisindeki toparlanmanın da katkısıyla 2013 yılında yükseleceğini çeşitli platformlarda belirtmiştik. Ancak 02 Mayıs’ta başlayan faizlerdeki keskin artış trendi %2,75’e kadar ulaşarak, tahminlerimizin oldukça ötesine geçti.
Yurtiçindeki gelişmelerin de aynı döneme denk gelmesi, ikinci çeyreğin sonundan itibaren büyümede aşağı yönlü risk oluşturdu. Bu doğrultuda 2013 yılı büyüme tahminimizi %4,6’dan %3,6’ya çekiyoruz. Bununla birlikte aşağı yönlü revizyonun büyük ölçüde iç talepten kaynaklandığı dikkate alındığında, büyümenin daha dengeli ve sağlıklı bir patikada ilerlemesini sürdürülebilirlik adına önemsiyoruz.     TL’deki değer kaybına rağmen,  destekleyici global enflasyon ve zayıf iç talep ile enflasyon tahminimiz hâlâ %6,1... Yılın ilk yarısında gıda enflasyonu ve TL’deki değer kaybı tahminlerimizi aşarken, gıda fiyatlarının yılsonuna kadar normalize olacağı ve büyümenin daha zayıf kalacağı beklentisi ile destekleyici küresel enflasyon gelişmeleri riskleri dengeliyor. Bu doğrultuda yukarı yönlü riskleri not etmekle birlikte yılsonu enflasyon tahminimizi, %8’e ulaşan piyasa tahminlerinin aksine, %6,1 ile değiştirmiyoruz. Merkez  Bankası’nın da %6,2’ye revize edilen tahmininin öngörümüze yakın olduğu görülüyor. Önümüzdeki dönemde TL’nin seyri ve gıda fiyatlarındaki düzeltmenin boyutu tahminimizde yukarı yönlü risk oluşturuyor.
Yüksek altın ithalatına rağmen cari açıktaki artış beklentilerimize paralel sınırlı kalıyor… 2013 Görünümü raporumuzda, bu yılın makroekonomik açıdan en büyük zorluğunun iç ve dış talebin birlikte büyümeye pozitif katkı sağlaması olduğunu belirtmiştik. Ana ticaret ortağı Euro Bölgesi’nin yılbaşındaki beklentilerin aksine bu yıl da daralacak olması, hem ihracatı hem de beklentiler ve finansman kanalıyla büyümeyi baskıladı. Bununla birlikte dış talebin büyümeye negatif etkisinin görece sınırlı kalması, 2010 sonundan itibaren uygulanan yeni ekonomik programın avantajlarının zayıf global ekonomik koşullara rağmen korunduğunu gösteriyor. Petrol fiyatlarının olumlu seyrinin de katkısıyla, cari açıktaki artış sınırlı kalıyor. Geçen yılın aksine bu yıl cari açığı yukarı çeken ana faktör olan yüksek altın ithalatının daha ne kadar süreceği ise belirsizliğe yol açıyor.
Küresel ekonomiye ilişkin beklentilerimiz ışığında Dolar/TL tahminimizi 1,86 ile değiştirmezken, yüksek seyreden Euro/Dolar nedeniyle yılsonu Sepet/TL öngörümüzü 2,09’dan 2,14’e çekiyoruz…
ABD’de, ekonominin yeterince güçlü toparlanmadığı ve enflasyonun düşük kalmaya devam ettiği yönündeki görüşümüz ışığında, ABD tahvil faizlerinin yılın geri kalanında daha ılımlı bir seyir izleyerek yılsonunda bugünkü seviyesinin altında kalmasını bekliyoruz. Avrupa’da ise, ekonominin sınırlı da olsa nihayet büyümeye geçmesi ve çevre ülkelerdeki risk primlerinin görece düşük kalmaya devam etmesi Euro’yu destekliyor. Bu doğrultuda yılsonu için Dolar/TL tahminimizi 1,86 ile değiştirmiyor  ancak Euro/Dolar paritesi tahminimizi 1,25’ten 1,2950’ye, sepet/TL tahminimizi de 2,09’dan 2,14’e yükseltiyoruz.
Piyasalarda normalizasyon için, Ağustos ayı enflasyon gerçekleşmeleri ve Eylül ayı Fed toplantısı kritik olacak… Mevcut durumda hem enflasyon hem TL konusunda piyasa tahminlerinden ayrışmış görünüyoruz. Bu noktada öngörülebilirliği artırmak ve  piyasalarda olası normalizasyon açısından, 03 Eylül’de açıklanacak Ağustos ayı enflasyon rakamları ve 17-18 Eylül’deki Fed Toplantısı kritik olacak. Fed’in bu toplantıda hem enflasyon hem büyüme tahminini aşağı çekme ihtimalini yüksek görüyoruz."
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)