BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinBir efsane daha aramızdan ayrılıyor!----

Bir efsane daha aramızdan ayrılıyor!

Bir efsane daha aramızdan ayrılıyor!
25 Haziran 2014 - 14:12 www.finansgundem.com

Emek'in ardından Rebul Eczanesi de 120 yıllık yerine veda ediyor

İstiklal Caddesi’nin 120 yıllık simgelerinden Rebul Eczanesi de kentsel dönüşüm mağduru oldu. Rumeli Han’ın alt katındaki asırlık eczane, Rumeli Han'ın el değiştirmesiyle kapanmanın eşiğine geldi. Yükselen kira bedeli nedeniyle taşınmak zorunda kalan Rebul Eczanesi, Fransız Konsolosluğu'nun çaprazındaki Meşelik Sokak'ta var olmaya devam edecek. AGOS gazetesi, Rebul'un İstanbul ve Beyoğlu ile iç içe geçen tarihini  Rita Ender'in 2012 tarihli röportajıyla okurlarına hatırlattı.

AÇILIŞ TARİHİ 1895

Ropörtajda eczacı Mehmet Müderrisoğlu ile 1895 yılında açılan mekanı şöyle anlattı: "Rebul Eczanesi 1895 yılında Mösyö Jean Cesar Reboulisimli Fransız bir genç tarafından açılıyor. Bu genç Paris’teki eczacılık fakültesinden mezun oluyor. Babası Hopa-Trabzon otoyolunu yapan müteahhit... Mösyö Reboul babasına gitmek üzere İstanbul’dan geçerken Rue de Pera’yı yani İstiklal Caddesi’ni çok beğeniyor. “Ah, keşke burada bir dükkânım olsa” diyor. Dönüşte karar veriyor, “Ben Türkiye ’ye yerleşeceğim” diyor. Geliyor, bu binanın altında eczanesini açıyor: Grande Pharmacie Parisienne (Büyük Paris Eczanesi). Benim babam 1918 yılında geliyor bu eczaneye ve diyor ki “Ben eczacılık birinci sınıf öğrencisiyim. Sizde staj yapmak istiyorum.” Mösyö Reboul “Evladım, senin Fransızcan var mı?” diye soruyor. Babam “Ben yoksul bir ailenin çocuğuyum. Fransızcam yok, Türkçem var” diyor. “Rue de Pera’da bir insanın Fransızcası yoksa iş bulamaz. Teşekkür ederim” diyor Mösyö Reboul. O kadar üzülüyor ki babam, kalkıyor, Fransız Konsolosluğu’nda akşamları verilen lisan kurslarına yazılıyor. Ertesi yıl ikinci sınıfı bitirdiğinde babam Mösyö Reboul’a tekrar gidiyor ve Fransızca olarak “Ben staj yapmak istiyorum” diyor. Mösyö Reboul diyor ki “Senin simanı bir yerden hatırlıyorum, geçen yıl da gelmiş miydin?” “Evet” diyor babam. “Ee, senin Fransızcan yoktu.” “Siz öyle deyince ben de gittim, Fransızca öğrendim.” Bunun üzerine, Mösyö Reboul “Yarın gel evladım” diyor. Babama her zaman “mon fils” yani “oğlum” derdi." (Radikal)
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)