Bilim insanlarından Delta varyantına karşı uyguladıkları tavsiyeler

İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Guardian, dünyanın en prestijli üniversitelerinde görevli bilim insanlarıyla görüştü ve hem korona virüsü salgınına karşı öneriler alırken, bu bilim insanlarının gündelik yaşamlarında Delta varyantına karşı nasıl hareket ettiğini okurlarına aktardı.

Stanford Üniversitesi’nde bulaşıcı hastalıklar bölüm başkanı olarak görev yapan profesör doktor Yvonne Maldonado, Mayo Clinic’te görevli aşı uzmanı ve iç hastalıklar uzmanı Dr. Gregory Poland ve Harvard TH Chan Kamu Sağlık Üniversitesi’nde görevli cerrah Dr. Thomas Chin-Chia Tsai ile görüşen The Guardian, bilim insanlarından tavsiyeleri okurlarına sundu.

“SİNEMAYA GİTMEM”

Makalede, hastaneye kaldırılan Kovid-19 hastalarının büyük çoğunluğunun aşı olmayanlar olduğu vurgulanırken, “Uzmanlar aşı olanların bile bazı önlemler alması gerektiğini ve dikkatli olması gerektiğini söylüyor. Gerçek dünyada kanıtlanmış veriler gösteriyor ki aşı Delta varyantına karşı ciddi bir koruma sağlıyor. Hastalığın ağır geçmesini engelliyor. İki doz aşı olanlardan hastaneye kaldırılanların oranı yüzde 5’ten fazla değil” yorumu yapıldı.

Bilim insanlarının maske takmaya devam ettiklerini hatırlatan gazeteye konuşan Dr. Maldonado, “Benim Delta varyantının artmasıyla birlikte Kovid-19’a karşı önlemim değişmedi. Kapalı alanlarda maskemi çıkarmayı bırakmadım. Halen dışarı çıktığımızda yemekleri dışarıda yiyoruz. Eğer çocuklarımın öğretmeni aşı olduysa ve okulda herkes maske takıyorsa onları okula gönderebilirim. Maske gerçekten işe yarıyor. Tiyatro ve sinemaya gitmeye hazır değilim. Kapalı bir odada çok da iyi olmayan bir havalandırma sisteminin altında birkaç saat kalmak istemem. Ben oraya eğlenmek için giderim, hastalık bulaşacak mı diye endişelenmek istemem. O yüzden neden gideyim ki” dedi.
Dr. Poland ise, açık alanda insanların maske takmadığı kalabalık etkinlik ve festivallere katılmanın mantıksız olduğunu söylerken, “Eşim ve ben ufak gruplarda iki doz aşı olduğunu bildiğim arkadaşlarımla görüşeceğim. 20 çift arkadaşımla görüşmem” ifadesini kullandı. Dr. Tsai ise, “Eğer aşılama oranı yüksekse kapalı alandaki bir etkinlik güvenli olabilir ama vaka sayısı yüksekse bu çok büyük bir risk” dedi.

Uçakların çok güvenli olduğunu söyleyen Dr. Maldonado, “Uçaklar çok güvenli. Onlardaki havalandırma sistemleri adeta sanat eseri. Burada sorun yanınıza kimin oturduğu. 5, 6, 7 saat ya da sadece 1 saat içinde ondan size hastalık bulaşabilir. Resmi verilere göre 15 dakika içerisinde bile hastalık bulaşabilir” dedi. Dr. Maldonado, sık sık uçakla seyahat ettiğini ve maske taktığı sürece güvende olduğunu söyledi. Maske takmaya devam edeceğini söyledi.

“TAMAMEN GÜVENLİ DİYE BİR ŞEY YOK”

Dr. Tsai ise, yakın arkadaşları ve meslektaşlarının seyahat ettiğini ve kimseye bu tür seyahatlerde Kovid-19 bulaşmadığını söyledi.

Dr. Poland ise, “Ben çok sağlıklıyım ve iki doz mRNA aşısı oldum. Fakat ben 65 yaşındayım. Benim için risk daha yüksek. Dolayısıyla çalışanlarına aşı yaptırmamış işletmelere gitmem” dedi.

Evde genç ya da aşı olmamış çocukları olan ailelere tavsiye veren Dr. Tsai, “Eşim de ben de aşı olduk fakat çocuklarımızı kapalı alanlara götürmüyoruz. Müzeye ya da akvaryuma gitmedik. Ama onları hayvanat bahçesine götürdük. Küçük bir bebeğimiz var ve onu market alışverişine bile götürmüyoruz. Kızımız üç yaşında ve o bir markete gidilecekse maskesini takıp hazır oluyor” dedi.

Dr. Poland ise bu konu ile ilgili olarak, “Her insanın tolere edebileceği risk farklı. Kesinlikle güvenli diyebileceğimiz bir durum yok. Sadece daha güvenli diyebiliriz. Eğer benim evimde aşı olmamış çocuklarım olsaydı ben eve aşı olmamış ya da maske takmamış kimseyi almazdım. Bebeğimi kalabalık ortamlara almaz ya da uçağa binmezdim” dedi.

Irak’ta aşı karşıtları vaka sayılarını artırıyor

Pfizer/BioNTech aşısında 3. doz için ilk veriler açıklandı

Almanya'da 12-17 yaşa aşı için onay