Başarısız liderleri koltuğa yapıştıran 4 şey

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Çalışma hayatının klasik sorunlarından birisi patronlarından şikayetçi olan çalışanlardır. Ancak çalışanların büyük bir kısmı yaşadıkları tüm sorunlara rağmen işyerlerinde kalmaya devam eder. CNBC’nin haberine göre Claremont McKenna Koleji Liderlik ve Organizasyonel Psikoloji Profesörü Ronald Riggio söz konusu durumun insan zihninin nasıl çalıştığıyla yakından ilişkili olduğunu söyledi.

Onlarca kuruluşa danışman olarak hizmet veren Riggio konuyu araştırmak ve eğitim vermek için neredeyse otuz yıl harcadı. Riggio birçok kötü patronun liderlik etmeye uygun olmadığını, zira genellikle narsist olduklarını, çalışanlarının ve başkalarının gerçekten ne düşündüklerini umursamadıklarını veya en iyi sonuçları elde etmek için temel ahlak prensiplerinden ödün vermek dahil her şeyi yapabileceklerini söylüyor.

Riggio yine de bu yöneticilerinin çoğunun hayranları olduğuna ve iş dünyasından siyasete kadar birçok önemli pozisyonda mevki sahibi olduklarına işaret etti. Riggio şu anda dünyada 57 ülkenin etik dışı, istikrarsız veya beceriksiz olarak tanımladığı diktatörler tarafından yönetildiğini sözlerine ekledi.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, iş görüşmesine giden birçok çalışan toksik bir patronla çalışacağının farkında olmaz. Ancak çalışanlar bir kez kapıdan içeri girdiğinde kötü yöneticilerin olduğu işletmelerde aylar hatta yıllar geçirebilir.

Riggio’ya göre bunun en büyük nedeni çalışanların iyi bir liderliğin bu şekilde yapıldığına dair yanlış bil algıya kapılması veya bu toksik ilişkiden kişisel faydalar elde etmeye çalışması: 

“Genellikle kendi insani eğilimlerimizle onları iktidarda tutuyoruz.”

Profesör insanların kötü liderleri takip etmesinin dört temel sebebini sıraladı:

İnsanlar kibir ve narsisizmi genellikle güçle karıştırır

Güç ve özgüven önemli liderlik nitelikleri arasında sayılır. Ancak Riggio insanların bazen kibir ve narsisizmi güçle karıştırdığı konusunda uyarıyor.

Amsterdam Üniversitesi'nde 2011 yılında yapılan bir araştırma, farklı katılımcı gruplarına rastgele bir lider atadı. Her takımın bir grup görevini tamamlamasını istendi. Ardından her takımdan liderlerini derecelendirmeleri talep edildi. Katılımcılar, en narsis liderleri, bu liderler grup içi iletişimi gerçekten engellemiş ve gruplarının genel performansına zarar vermiş olsalar bile, en etkili liderler olarak değerlendirdi.

Riggio, “Kötü bir patronun narsisizmi onları her zaman haklı olduklarına ikna eder, bu yüzden başkalarından yardım almayı reddederler ve hatalarından ders almazlar. Sorumluluk alabiliyor ve liderlik rolünü üstlenebiliyor gibi göründükleri için yetkin görünen insanlara doğru çekiliyoruz. Ancak bu insanlar narsist de olabilirler ve işler kontrolden çıkabilir” uyarısında bulunuyor.

İnsanlar ‘bilişsel tembellik’ tuzağına düşer

Eğer kötü bir patronunuz olduysa, muhtemelen kendi kendinize şöyle düşünürken bulabilirsiniz: "Bu durumla nasıl başa çıkılacağını bulmak için uğraşmak istemiyorum. Kulağa yorucu geliyor."

Çalışanlar bu yorucu süreç yerine genellikle patronlarının aslında iyi olduğunu kendine ikna etmenin yollarını arıyor. Riggio bu duyguyu ‘bilişsel tembellik’ (cognitive laziness) olarak tanımlıyor. Riggio, bu tür patronlara karşı insanların “genellikle tembel” hale geldiğini ve “her şeyi olduğu gibi kabul ettiğini” söyledi.

Kötü bir patron yanlış bir şey yaptığında, çalışanlar genellikle onları sorumlu tutmak yerine onlara bir özellik tanırlar. Zira patronun zaten kuralların üstünde olduğunu düşünürler. Bu, kötü bir patronun hiçbir sonuçla karşı karşıya kalmadan daha da kötü davranışlarda bulunmasına imkan sağlayabilir.

Riggio, insanların kendilerine benzer başkalarına da güvenme eğiliminde olduklarını belirtiyor. İş yerindeki arkaşlar arkadaşlarınız kötü patronunuzu destekliyor gibi görünüyorsa, bir duruş sergilemek yerine sürüyü takip etmek zorunda hissedebilirsiniz ve patronunuz sorgulanmadan yönetimde kalabilir.

İnsanlar iyi sonuçları iyi liderlikle eşitler

Patronunuz sizin için toksik bir yönetici olabilir. Bir başkası içinse, kârın yükselmesini sağlayan veya başarılı bir satış anlaşması gibi değerli sonuçlar veren biri olabilir.

Riggio, “Bu tür liderler için amaçlar araçları haklı çıkarır. Etkili görünüyorlarsa insanlar bu kişilerin hangi noktaya nasıl geldiğini sorgulamaz” açıklamasında bulunuyor.

Kötü patronlar iyi sonuçlar elde etmede etkin görünebilir. Ancak bu başarı genellikle çalışanlarla zayıf veya etik dışı ilişki kurulması sonucu toksik bir iş ortamı yaratabilir.

Society for Human Resource Management’ın araştırmaları, toksik bir iş ortamının nihayetinde bir işletmenin alt kısımlarında olumsuz bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Zira toksik bir ortam sonunda çalışanları işyerinden ayrılmaya ikna ederek ciro maliyetine sebep olacak derecede olumsuz geri dönüşlere sebep oluyor.

İnsanlar gücün bir yerde toplanmasından faydalanır

Patronlar genellikle bir şirket veya grup içinde iktidarı elinde tutar. Riggio, bazı insanların terfi veya maaş zammı gibi ödüllere ulaşmak umuduyla bir yöneticinin en kötü özelliklerini destekleyebileceğini belirtiyor.

Riggio, “Kötü bir lider, onları çevreleyen uşakları cezbeder, çünkü bu insanlar güçlü birine bağlı olmaktan hoşlanırlar” açıklamasında bulundu.

Riggio, insanları bu psikolojik eğilimleri tanıması gerektiği konusunda uyardı. Zira bu sayede toksik bir patronu takip edip etmediklerini fark edebiliyorlar. Bu tür çalışmalar ayrıca, iyi bir patronun neye benzediğini anlamaya da yardımcı oluyor. Riggio iyi yöneticilerin şirket çapındaki hasarları sınırlandırarak sonuçlara ulaşan, çalışanlarına gerçekten özen gösteren ve başkalarından gelen yardım ve geri bildirimleri kabul eden insanlar olduğunu belirtiyor.

Liderleri yaptıkları değil yapabilecekleri için işe alın

Orta kademe yöneticilerin hibrit cehennemi

Apple CEO’sunun çalışanlarda aradığı 4 beceri