BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankalar iklim değişimiyle mücadelenin son umudu----

Bankalar iklim değişimiyle mücadelenin son umudu

Bankalar iklim değişimiyle mücadelenin son umudu
27 Eylül 2021 - 17:49 www.finansgundem.com

Hükümetler halihazırda bankacılık sektörünü kara para aklamayla mücadele konusunda kullanıyor. İklim değişikliğiyle mücadelede direkt vergiler yerine bankacılık sektörünü kullanmak çok daha verimli bir yol olabilir

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel iklim değişikliği tüm dünyanın insanlığın geleceğini etkileyen en önemli sorun olmayı sürdürüyor. Küresel ısınma ile ilişkili felaketleri önlemenin tek yolu ise küresel karbon salınımının azaltılmasından geçiyor.

Finansgundem.comun derlediği bilgilere göre bilim insanları, küresel ısınmanın mevcut hızıyla yükselmeye devam halinde, bu yüzyılın sonunda sıcaklıkların 3 ile 5 derece artmış olacağı belirtiliyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü sıcaklıkların 2 derece daha artması durumunda, ısınmanın tehlikeli boyutlara ulaşacağı konusunda uyarıyor.

Küresel ısınmanın tehlikeli seviyelere ulaşmasını engellemeninse muazzam bir mali yükümlülüğü var. Bloomberg International yazarı Paul J. Davies hükümetlerin doğrudan vergilendirme yoluyla iklim felaketiyle başa çıkılamayacağını ve bu nedenle bankacılık sektöründe yapılacak düzenlemelerin kullanılması gerektiğini belirtiyor. İşte Davies’in o yazısı:

“Sıcaklıklar artıyor ve felaket sonuçları önlemek için yapılacak çok iş var.  Avrupa ise değişimin gerçekleşmesi için hızlı ve kolay bir yol olarak bankaları görüyor.

Sektör yöneticileri bundan hoşlanmayabilir, ancak bankalar hem karbon maliyetini yükseltmenin hem de tüm şirketlerin karbon emisyonlarını düzgün bir şekilde açıklamalarını sağlamanın etkili bir yolu. Hükümetler bankalara gözetim görevlerini yaptırabilir.

Eğer bu çirkin bir talep gibi geliyorsa, başka bir açıdan bakın. Bankalar halihazırda siyasi ve sosyal politikalar için kullanılıyorlar. Özellikle son 20 yılda özellikle terör finansmanıyla mücadele etmek ve siyasi olarak istenmeyen veya tehlikeli kişi ve grupların faaliyetlerini engellemek için ABD’deki kara para aklama kuralları önemli ölçüde sıkılaştırıldı. Amerika’nın düşmanlarının par işlemlerine yardım ederseniz neler olacağını BNP Paribas’a sorabilirsiniz. (Fransız bankası Sudan, İran ve Küba’daki mali işlemleri yürüttüğü için 2014 yılında 9 milyar dolar ceza almıştı.)

Basit bir gerçek var ki o da finansın her şeyin temelinde yer aldığı ve bankaların da nispeten kolay bir şekilde kontrol edilebilir olduğudur. Sistem ekonomiye açılan tek ve verimli bir penceredir ve halihazırda yakından izlenmekte ve düzenlenmektedir.

İklim cephesinde amaç, bankaların ne tür şirketlere ve ne pahasına kredi verdikleri konusunda çok daha fazla düşünmelerini sağlamaktır. Birçok banka kömürlü enerji santrallerinin finansmanını çoktan durdurdu, ancak iklimle ilgili riskleri içeren ve daha yüksek sermaye gereksinimlerine yol açacak stres testleri, daha temiz iş faaliyetlerini desteklemeye ve endüstrilerdeki daha kirli uygulamaları caydırmaya yardımcı olacak artan bir finansman maliyeti ölçeği oluşturmaya destek olabilir.

Avrupa Bankacılık Otoritesi bu hafta yaptığı açıklamada, bankaların daha sıkı çevre düzenlemelerini ciddiye almalarını ve iklimle ilgili risklerden kaynaklanan belirsiz kayıpları emmelerine yardımcı olacak özkaynak hava yastıklarına eklemeye başlamalarını beklediğini söyledi. Euro Bölgesi’nde yapılacak stres testleri, iklim risklerini kredi defterlerinde ne kadar büyük bir krize neden olabileceğini ortaya çıkarmaya başlamalıdır. Bunu anlamak, bankaların yatırımları hakkında çok daha fazla bilgi toplamalarını ve raporlamalarını da içeriyor.

Sektör için tüm bunlar zor ve maliyetli ancak kaçınılmaz bir sorunu işaret ediyor. Neden? Çünkü hükümetler, finansal sistem üzerinden hareket etmenin hem ekonomik hem de siyasi açıdan elverişli olduğunu fark etmiş durumdalar.

Seçmenler arabalarında, enerji tedariğinde veya diğer satın almayı sevdikleri şeylerin fiyatlarında artışa yol açan şirketlere ekstra doğrudan vergiler ödemekten hoşlanmazlar. Yine de insanları alternatif yöntemler bulmaya teşvik etmek için kirlilik ve yüksek fosil yakıt kullanımı daha pahalı hale getirilmelidir. Çevre için daha kötü olan faaliyetlerde finansman ve sermaye maliyetini artırmak krize karşı iyi bir cevaptır.

Ancak hala tartışılması gereken bir konu var. Bazı bankacılar, tüm endüstrileri etkileyen ve en kötü suçluları en yüksek maliyetlerle vurması gereken karbon fiyatlandırması yöntemini tercih ediyor. Emisyon Ticaret Şemaları veya Karbon Kredileri bunu uygulamanın yolları arasındadır. Bu yöntemler vergilerle benzer bir etkiye sahiptirler, ancak oran veya maliyet hükümetler tarafından değil, piyasalar tarafından belirlenmiştir. Bir dezavantajı ise, spekülasyonların piyasaları bazen çılgıncasına yanlış yerlere sürükleyebilmesidir. Hükümetlerin, bu araçları doğru kullanıldığından ve doğru maliyetlere sahip olunduğundan emin olmak için şirketleri takip etmeleri de gerekecektir.

Siyasi rahatlığın ötesinde, bankaların iklimle ilgili riskleri her halükârda anlaması ve buna hazırlanması gerekiyor. Örneğin artan yangın veya sel riskiyle karşı karşıya olan işletmeler, evler ve ticari mülkler için krediler bulunuyor. Tüketici tercihleri değişirse ve daha yeşil mal ve hizmetlere geçerse, geride kalan köklü işletmelere kullandırılan kredilerin değeri ne olacak?

Bankacılar homurdanabilir, ancak sektörlerini iklim değişikliğiyle mücadele etmek için kullanmak çok mantıklı. Mali teşvikler işe yarıyor ve bankaların maliyetleri şirketlere dayatmasını sağlamak, politikacıların doğrudan vergileri bir şekilde cazip hale getirmesini beklemekten çok daha verimli.”

 

Doğayı kirletmenin cezası 208 milyon lira

 

Müsilaj, Mersin sahillerini tehdit ediyor

 

İstanbul Boğazı'nın ortasında moloz yığını!

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)