BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankalar için batık kredi uyarısı!----

Bankalar için batık kredi uyarısı!

Bankalar için batık kredi uyarısı!
27 Mart 2015 - 06:50 www.finansgundem.com

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, batık kredide 2009'a yaklaşma uyarısı yaptı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'deki bankacılık sektörünün görünümünün, kurlardaki oynaklık ve ekonomik büyümedeki yavaşlama nedeniyle "negatif" olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Ayrıca güçlenen dolar kurunun dış açığı olan ülkeleri hırpalayacağına dönük değerlendirmede bulundu. Bu açıklamaların üzerine ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi bu açıklamaların sağlıksız olduğunu açıkladı. Bu gelişmelerin üzerine Hürriyet yazarı Uğur Gürses Moody's'in raporunda en dikkat çeken konuyu bugün köşesinde ele aldı. İşte Gürses'in o yazısı;

Kredi dereceleme kuruluşu Moodys'in Pazartesi yayımlanan raporunda güçlenen dolar kurunun dış açığı olan ülkeleri hırpalayacağına dönük değerlendirmesi henüz soğumadan, ertesi günü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin "Türkiye'nin artık cari açık diye bir sorunu kalmamıştır. Böyle sağlıklı bir ekonomik iklimden tefecilere, spekülatörlere ekmek çıkmaz. Türkiye dış borç anlamında da artıya geçmiş durumda. Bankacılık yapımız her şeye rağmen çok güçlü. Tek problemimiz faiz oranlarının hala çok yüksek oluşu" demesi paha biçilmez.

Paha biçilmez; çünkü bu açıklamanın öncesinde de ertesinde de dereceleme kuruluşu Moodys tarafından tersi bir saptama yapılıyor. Öncesinde, dış dengeler açısından kırılganlık saptaması var. Sonrasında da, Türk bankacılık sistemine dair yıllık değerlendirmede, üst üste yeniden negatif görünümün altı çizildi. Hele ki; bankacılık sistemindeki batık kredi oranının toplam kredilere oranının yüzde 2.9'dan yüzde 3.5-4'lere çıkacağını tahmin ettiğini de açıklamış. Bu oran, son 5 yılın en yüksek batık oranına çıkış demek. 2009'daki küresel kriz sırasında en tepe noktanın yüzde 5'in biraz üzerinde olduğunu da not edelim.

Moodys, Pazartesi günkü raporunda, doların güçlenmesi karşısında Türkiye, Malezya ve Şili gibi yüksek borcu olan ülkelerin etkileneceğini, geri ödeme maliyetinin daha yüksek olacağını not ediyor. Türkiye ve Güney Afrika gibi büyük cari açığı olan ülkeler, sermaye akımlarındaki zayıflamaya karşı ve açıklarını kapamakta gereken finansmanı bulma konusunda kırılgan durumdalar. Döviz kuru artışında da en kırılgan ülke olarak Türkiye işaret edilmiş; 2015 için tahmini yüzde 5'lik cari açıkla ilk sırada. 'Kırılganlık Özeti' sırasında da birinci ülkeyiz.

Moodys'in bankacılık kesimi ile ilgili Çarşamba günkü raporunda, Türk şirketlerinin bankalardan kullandığı kredilerin yarısının döviz cinsi (çoğunluğunun da dolar) olduğuna işaret edilerek, TL'deki son değer kaybı ve dalgalanmanın bu şirketlerin borç geri ödeme durumunu zorlaştırdığına dikkat çekiliyor. Son 5 yılda ortalama yıllık yüzde 25'lik artış olan kredilerde; son 2-3 yılda borç alanlar için yükselen kur ve faiz ile durgunlaşan ekonomik büyüme ortamında test dönemi yaşanacağı kaydediliyor.

Dolayısıyla Bakan Zeybekçi'nin durumu hafife alması dereceleme kuruluşları açısından 'yönetişim riski' olarak da görülebilir. Seçmen önünde yapılan hamasi 'had bildirme' konuşması, 'ekonomi yönetimi akil biçimde yürütülüyor mu?' sorusuna, 'durumun farkında değiller' kaygısına yol açabilir. Haksız da sayılmazlar.

Ne yazık ki hafife alma konusunda Merkez Bankası da aynı kafada; Başkan Erdem Başçı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Beştepe'de yaptığı sunumda, Güney Afrika'nın yüzde 6'lık cari açığı sorun olarak belirtilirken, Türkiye'nin yüzde 5.9'luk cari açığı bir sorun olarak gösterilmiyordu. Nasıl ki 2013 yılında yüzde 8'e yakın bir cari açık verirken, yüzde 7-8'lik enflasyon ortamında kör gözüm parmağına faizleri yüzde 4.5'e indirip 'negatif reel faize alışın' açıklamasıyla adeta yangına körükle koşan bir Merkez Bankası vardıysa bugün de Bakan Zeybekçi'ye de şaşmamak gerekiyor.

Ancak içerideki popülizm dışarıda çalışmıyor; Türkiye'ye Fitch gibi 'yatırım sınıfı' derecede not veren iki kuruluştan diğeri Moodys, hem kur artışı, hem ekonomik yavaşlamanın derinleşmesi ile negatif izlemede tuttuğu ülke ve bankacılık sisteminin notunu aşağı çekmeye yakın duruyor. Moodys'in hem pazartesi günkü değerlendirmesi, hem de geçen yıl 11 bankasının notu aşağı çekilmiş bankacılık sistemi için ikinci kez yeniden negatifte tutma kararı aldığı değerlendirmesi, 10 Nisan'da olası bir not indirimine zemin hazırlıyor olabilir. Türkiye'nin kredi notu değişmese bile, 2009 ölçüsünde batık kredi oranı, bankacılığın yeni kredi döngüsüne 'tapa' niteliğinde. Ne yazık ki; Ankara içinde bulunduğu siyasal kriz içinde bunun hiç de farkında gibi durmuyor.

İktisatçı Rudiger Dornbusch'un şu sözünü unutmayalım: "Krizin gelmesi sandığınızdan çok daha uzun zaman alır; olması düşündüğünüzden çok daha hızlıdır."
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)