Bakan Karaismailoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Habertürk TV'de Açık ve Net programında Kübra Par'ın sorularını yanıtladı. Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'un kendi bütçesini kendisinin yaratacağını ifade ederken "Sonuçta bir ihale olacak. Bu işi yapmaya istekli, kabiliyetli olan firmalar size teklif verecekler. Kamu için en uygun teklif seçilecek. Belirlenen sürede bitirdikten sonra sonuçta yatırım yapacak size. Bir kaynak olarak size teslim ettikten sonra bunun geri dönüşü olacak" dedi. Karaismailoğlu, "Dünyanın Karadeniz'de yaptıklarını takip ediyoruz. Karadeniz dünyanın büyük bir ticaret gölü haline dönüşecek. İhtiyaç olan projeler mega proje de olsa, büyük maliyet de olsa çekinmeden yapmak zorundayız" diye konuştu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Habertürk TV'de Açık ve Net programında Kübra Par'ın sorularını yanıtladı. Kanal İstanbul'un İstanbul için alternatif bir su yolu olacağını aktaran Bakan Karaismailoğlu, Kanal'ın kendi kaynağını yaratacağını aktararak şöyle konuştu: Burada bir kanal yapıyorsunuz. Gemi geçişleri ücretli olacak. Oradan geçişler ücretli olacak. Buradan gelir getirici limanlar olacak. Kanal kendi kaynağını kendisi yaratacak. Sonuçta bir ihale olacak. Bu işi yapmaya istekli, kabiliyetli olan firmalar size teklif verecekler. Kamu için en uygun teklif seçilecek. Belirlenen sürede bitirdikten sonra sonuçta yatırım yapacak size. Bir kaynak olarak size teslim ettikten sonra bunun geri dönüşü olacak.

Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemiyle ilgili soruyu yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı İsmailoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: İBB biyolojik arıtma tesisini iptal etti, uygulama hataları yaptı. Özel şirketlerin arıtmalarının denetlenmesi lazım. Şu anda seferberlik var. Önümüzdeki günlerde temizlenecek inşallah.

Yap-İşlet-Devlet formülünün ülkeye kaynak yaratıp değer kazandırdığını dile getiren Bakan İsmailoğlu, "Ülkenin bir altyapı ihtiyacı var. Sonuçta bu yolları yapmak zorundasınız. Vatandaşın ulaşımını en kısa ve güvenli sağlamak zorundasınız. Sizin ilave kaynak üretmeniz gerekiyor. Yap-işlet-devret formülü devlete kaynak üretiyor. Kuzey Marmara 8,5 milyar dolarlık proje. Böyle bir kaynağınız yok. Bu kaynağı buraya aktarmanız gerekiyorsa Kömürhan Köprüsü'nü, Hakkari, Elazığ köprülerini yapmamanız gerekiyor. 8,5 milyar dolarlık projenin en uzunu 3 senede bitti. Devletin kasasından 1 kuruş çıkmadı. İşletme süresi boyunca geri ödemesi gerekiyor. Yap-işlet-devret bir finans modelidir" diye konuştu.

Otoyollarda araç garantisi ve yüksek fiyat eleştirilerine yanıt veren İsmailoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Bu tip yollar dünyanın her yerinde ücretlidir. Zamanında sadece 1. Boğaz Köprüsü vardı. Üzerine alternatifler geldi. Bu projelerin finans modeli olması lazım. Yoksa niye gelip yatırım yapsın sizin ülkenize? Alternatif Finans yöntemleri oluşturularak bunlar ülkeye kazandırıldı. İstanbul Havalimanı dünyanın en başarılı projelerinden bir tanesi. 170 milyon metre karelik bir alan. Hiçbir ekonomik değeri olmayan taş ocaklarının olduğu bir alandı. Burada 10 milyar Euroluk maliyet harcandı devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan. İşletme süresi boyunca 22 milyar Euro kira bedeli alacaksınız. Verilen sayının üzerine çıktığı için ayrıca para alıyorsunuz. Bu artarak devam edecek ancak Covid-19 salgın süreci işin içine girdi.

Bakan Karaismailoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"SON 19 YILDA ÇOK KIYMETLİ İŞLER YAPILDI"

Son 19 yıldır ülkede ulaşım, ulaştırma adına yapılmış olan büyük işler var. Bunları vatandaşlar mutlu olsun diye yaptık. Güvenli konforlu ulaşım aksları oluşsun istedik. En büyük yatırımcı bakanlık Ulaştırma Bakanlığı. Ulaştırma altyapısı bakımından son 19 yılda çok kıymetli işler yapıldı. Üniversiteyi bitirince İBB'de mühendis olarak işe başladım. Yıllar geçince tecrübelerle genel sekreter yardımcılığına kadar bütün kademeleri merdivenleri çıkarak geldik. Bütün bilgi ve birikimimizi İstanbul'da kazandım.

"MASTER PLANLAR YAPMAZ İSENİZ PATLARSINIZ"

İstanbul'da 1995 yılında 1 milyon araç vardı, şu an 4,5 milyon daha var. O 1 milyondan daha az trafik sıkışıklığı var şu anda. Hareketlilik artıyor, siz üzerine bir şeyler koymak zorundasınız. Düşünebiliyor musunuz, Boğaziçi Köprüsü'nün temelleri atılacaktı, bir sürü eleştiriler vardı. Bugünkü adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde günde 200 bin araç geçiyor. O da yetmedi Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Avrasya projeleri yapıldı. Master planlar yapmazsanız bu sefer bir yerde patlarsınız.

"ÇİN'DEN AVRUPA'YA 710 MİLYAR DOLARLIK BİR HAREKET VAR"

Uzakdoğu'dan Londra'ya uzanan bir hat var burada. Üstte kuzey hattı var. En iyi ihtimalle 20 gün süren ticari koridor var. Bir de ülkemizin üzerinden geçen ticari bir koridor var. Güneyden denizden gelen bir hat var bu da yaklaşık 45-60 gün civarında sürüyor. Ülkemizin coğrafi konumunun avantajları müthiş. Güneyde Afrika, kuzeyde Rusya, doğuda Asya, Batımızda Avrupa. Avrasya'nın tam ortasında Türkiye. Çin'den Avrupa'ya 710 milyar dolarlık bir hareket var.

"İSTANBUL BOĞAZI'NDAN 43 BİN GEMİ GEÇİYOR"

Şu anda 12 milyar ton ticaret hacmi var. Önümüzdeki 10 yılda 25 milyar tona çıkacak. Şu anda İstanbul Boğazı'ndan 43 bin gemi geçiyor. Gemi sayısı düştü, yük miktarı yüzde 25 arttı. Gemi boyutları büyüdü. Bundan sonra gemi sayıları artmaya başlayacak. Bu hareketin devam etmesi gerekiyor.

"BOĞAZDA YÜZME YARIŞLARINA BİLE İZİN VEREMİYORUZ"

Daha büyük gemilerin Karadeniz'e yanaşacağı liman yok. Önümüzdeki yıllarda 78 bin gemiye çıkacak. Bu gemilerin Boğaz'dan geçmesi mümkün değil. Geçen hafta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün altındaki balıkçıya geminin çarpması sonucu 2 balıkçı vatandaşımız rahmetli oldu. Gemi trafiğinden dolayı yüzme yarışmalarına bile izin veremiyoruz. Zeytinburnu açıklarında onlarca gemi geçiş için süre bekliyor.

"BU KANAL İSTANBUL'UN ALTERNATİF BİR SU YOLU OLACAK"

Gemi sayıları 70 binlere çıktığında günlerce Marmara'da bekleyen gemiler olacak. Onların vereceği kirlilik ayrı bir konu. Burada gemilerin bekleme maliyetleri var. Ortalama bir geminin bekleme maliyeti 100 bin dolar. Bu 34 saatin beklemenin karşılığı. O yüzden Kanal İstanbul'u tercih edeceklerdir. Alternatif bir su yolu olacaktır bu kanal.

"GENEL BÜTÇEYE YÜK GETİRMEDEN YAPILMASINI İSTİYORUZ"

Bu işin uzun sürmesi tamamen finans tarafının genel bütçeye yük getirmemesi. Bunun bütçesinin kendi eko sistemi içerisinde çözülmesi için yoğun çabamız var. Burası kendi kendine eko sistemini üretmiş bir proje olacak.

"KANAL KENDİ KAYNAĞINI KENDİSİ YARATACAK"

Burada bir kanal yapıyorsunuz. Gemi geçişleri ücretli olacak. Oradan geçişler ücretli olacak. Buradan gelir getirici limanlar olacak. Kanal kendi kaynağını kendisi yaratacak. Sonuçta bir ihale olacak. Bu işi yapmaya istekli, kabiliyetli olan firmalar size teklif verecekler. Kamu için en uygun teklif seçilecek. Belirlenen sürede bitirdikten sonra sonuçta yatırım yapacak size. Bir kaynak olarak size teslim ettikten sonra bunun geri dönüşü olacak.

"BU ÜLKE BU PROJEDEN PARA KAZANACAK"

Bunların niyetleri herhalde Kuzey Kore'yi örnek alıyor. O yüzden bunların yenilir yutulur kelimeler değil. Bu yatırım ülke için yatırımdır. Ülke sonuçta buradan para kazanacak. Belki bu yıl derdini, sıkıntısını çekeceksiniz ama sonuçta ülke buradan para kazanacak.

"KANAL İSTANBUL BÜTÇESİNİ KENDİ ÜRETECEK ZATEN"

Fabrikalar kuruyoruz. İlçelere kadar her bölgede organize sanayi bölgeleri kuruyoruz. Kanal İstanbul bütçesi burada üretilecek zaten. Deprem konusunda burada Çevre Şehircilik Bakanlığımızın imar planlarında riskli binaların dönüştürülmesi gereken yerler ayrılmıştır.

"YABANCININ YAPTIĞI YATIRIM BU ÜLKENİN KAYNAĞI OLUYOR"

Bu projede verdiğiniz garanti yatırım olarak dönüyor zaten. Sonuçta bu yatırım bu ülkeye yatırmıştır. Siz ona o garantiyi niye veriyorsunuz? Size yurt dışı finansman getiriyor. Yabancı kendi finansıyla yatırımını yapıyor, o yatırım bu ülkenin kaynağı oluyor.

"ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BİLİM ADAMLARI ÇIKIP KONUŞACAK"

Bilim adamları işi siyasete çevirince ipin ucu kaçıyor. Biz çevre etki raporlarını hazırlarken uzman hocalarla birlikte çalışıldı. Yapılan simülasyon, model, araştırmalar var. Hepsine tek tek hocaların verdiği cevaplar var. Biz hocalarımızla sürekli istişare halindeyiz. Hocalarımız birkaç programa çıktı. Ama karşı tarafta öyle mobing var ki, programa çıkmaktan bazıları imtina ediyorlar. Ama bundan sonra programlara çıkmaya karar verdiler.

"KARADENİZ'DEN KANAL İSTANBUL'A TEMİZ SU GELECEK"

Maalesef onlar 10 yıl önceki dünyada veya Türkiye'de kaldılar. Kirlilik son derece azaldı. Tuna Nehri'nden eskisinden çok daha az kirlilik geliyor. Kanal İstanbul'a gelinceye kadar bir mesafe var. Zaten Karadeniz kendisi arıtıyor. Kanal İstanbul'a Karadeniz'den temiz su gelecek. Boğazdan gelen Karadeniz suyunu Haliç'e transfer ediyoruz. O zaman Haliç'i kirletiyorsa orayı da kapatalım.

"KARADENİZ'DEN GELEN SU MÜSİLAJIN OLUŞMAMASINA ETKİSİ OLACAK"

Hocalarımızın araştırmalarının sonucu müsilaj Marmara su sıcaklığının yükselmesi, kirlilik ve hareketsizlikten oluyor. Karadeniz 25 metre üstünden Kanal'a akacağı için temizleyecektir. Karadeniz'den 18 derecede su gelecektir. O gelen ilave suyun hareketliliği ile birlikte müsilajın oluşmamasına etkisi olacaktır.

"HALİÇ'İ TOPRAKLA KAPATALIM DENİYORDU! NE OLDU?"

1994 seçimleri yapıldığında Haliç'in halini hatırlasın herkes. 'Burayı toprakla doldurun, burası iflah olmaz' deniyordu. Ne oldu sonra? Oradaki çamur transfer edildi, Boğaz'dan Marmara'dan sular bağlandı. Şu anda Haliç'te balık tutuluyor. Bunu yapan yine AK Parti'ydi. Nasıl birinci boğaz köprüsü yetmedi ardından Yavuz Sultan Selim, Avrasya yapıldı. Bunlar raporlarla, planlarla yapıldı.

"MARMARA ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE TEMİZLENECEK İNŞALLAH"

İBB biyolojik arıtma tesisini iptal etti, uygulama hataları yaptı. Özel şirketlerin arıtmalarının denetlenmesi lazım. Şu anda seferberlik var. Önümüzdeki günlerde temizlenecek inşallah.

"KANAL'IN OLDUĞU BÖLGEDE VERİMLİ TARIM ARAZİSİ YOK"

Şu anda Kanal'ın yüzde 70'i doğal bir su yatağı. Bir toprak ve harfiyat hareketi var. Burada kaybolacak olan Sazlıdere Barajı'dır. Onun da İstanbul suyuna etkisi yüzde 2'dir. Terkos'ta deniz suyunun karışma riski var. O da güvenli bir hal alacaktır. Sadece Baklalı kesiminde tarım alanı vardır. Gerisi tamamen bataklıktır. Burada verimli tarım arazisi zaten yoktur.

"SAZLIDERE BARAJI'NIN YERİNE ÜÇ BARAJ YAPILACAK"

275 metre dip derinliği olan bir su kanalı yapıyoruz. Bilimsel araştırmalardan, raporlardan söylüyorum. Artık İstanbul'a Melen bağlandıktan sonra 200 kilometreden su getiriliyor. Sazlıdere yerine Karamandere, Hamzalı, Pirinççi barajları yapılacaktır. Şu anda DSİ planları yapılıyor.

"TÜRKİYE 2053, 2071'İN PLANLARINI YAPIYOR"

Panama, Suveyş kanalını yapanlar dahil olmak üzere bu projeyle ilgili. Bizim firmalarımız da ilgili. Kanal İstanbul'un genel bütçeye yük olmaması için finans çalışmalarımız devam ediyor. Yeni Türkiye bölgesinde lider olmak istiyorsa, geniş, uzun vadeli planlar yapmalı. 2053, 2071'in planlarını yapan Türkiye var artık. Muhalefetin dezonformasyonlara baksaydık Avrasya, Yavuz Sultan Selim Köprüsü olur muydu? 5-10 yıl sonra bu projeler ülke ekonomisine büyük katkı verecek. Gençler farklı projeleri konuşacak.

"BU MODLARI TAÇLANDIRACAK OLAN KANAL İSTANBUL'DUR"

Dünyanın Karadeniz'de yaptıklarını takip ediyoruz. Karadeniz dünyanın büyük bir ticaret gölü haline dönüşecek. İhtiyaç olan projeler mega proje de olsa, büyük maliyet de olsa çekinmeden yapmak zorundayız. Kanal İstanbul gündeme çok önceden girmişti. İstanbul Havalimanı bunun parçası, Kuzey Marmara Otoyolu bunun parçası. Kuzey Marmara Otoyolu dünyanın en geniş, güvenlikli ve akıllı otoyolu. Bu modların birleşmesiyle taçlandıracak olan Kanal İstanbul'dur"

"CUMARTESİ SAZLIDERE BARAJI'NIN YANINDA TEMEL ATILACAK"

1 yıl hazırlık artı 5 yıl görüyoruz. Marmara'dan Küçükçekmece'den girişi var. Alternatif bir su yolu yapıyoruz. Cumartesi günü temeli atacağımız köprü Sazlıdere Barajı'nın oradaki köprüdür. Mahmutbey gişelerine alternatif olan Habipler'den Başakşehir, Ispartakule, Bahçeşehir'den TEM'e inen yoldur. Pazar günü köprü ile başlayacağımız yol alternatif olacak. Türkiye'nin en yoğun trafiği olan Mahmutbey yoğunluğunu halledecektir. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde bu köprüyü bitireceğiz. Kanal İstanbul olmasaydı daha küçük boyutta bir köprü yapacaktır. 45 kilometrelik yolu 2 yıl içinde bitirip İstanbul'a kazandıracağız.

"ARTIK TRENLERİMİZ LONDRA'DAN ÇİN'E ULAŞIYOR"

Uzakdoğu'dan Batı Avrupa'ya 710 milyar dolarlık ticaret hareketi var. Biz bundan pay almak istiyoruz. Artık trenlerimiz hem üzerimizden transit olarak geçiyor. Marmaray bunun mihenk taşı oldu. Artık trenlerimiz Londra'dan Çin'e uzanıyor.

"İMAR PLANI AÇIKLANDI, RANT OLSA ARAZİ SATIŞLARI PATLARDI"

Bunlar son 6-7 yıldır konuşuluyor. Bu arsalar alınır ve katlanırdı. Buralar tarlaydı, imar planı yoktu. Ekonomik değeri yoktu. Sonuçta imar planı onaylandı. Artık bu imar planları açıklandıktan sonra buraları patlaması gerekiyordu. Orada aşırı derecede imar ve rant olsaydı arsalar patlardı. Sonuçta arsanın sahibi vatandaş, istediği gibi satabilir. İmar planları belli olduktan sonra arazi vasfının değerlenmesi gerekiyordu. Emsal değerleri çok düşük bırakıldı. Sırf burada aşırı yığılma olmasın diye. Burada üniversite, turizm alanları oluşturdu. Çevre Bakanlığımız burayı akıllı şehir haline değiştirecek. Yeşilin çok fazla olduğu alan üretiliyor. Katar iddiaları abartmadır.

"BOĞAZ'DA BÜYÜK TEHLİKELERİ BUGÜNDEN GÖRÜYORUZ"

Suveyş Kanalı tıkandı 9.6 milyar dolarlık dünya ticaretine zararı oldu. Mısır buradan para kazanıyor. İstanbul Boğazı'ndan 43 bin gemi geçiriyoruz. Ama Mısır'ın kazandığı paranın yanında yok gibi. Yarın oluşabilecek kazalar, oluşmakta olan kazaların önlenmesi, bekleme sürelerin azaltılması, yaşayabileceğimiz büyük tehlikeleri bugünden gördüğümüz için dünya lojistik hareketine yön veriyoruz. İnşallah başlıyoruz.

"MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI'NIN KANAL İSTANBUL'LA İLGİLİ HİÇBİR ENDİŞESİ YOK"

Bunun Montrö ile alakası olmayan uzman kişiler ve devlet görevlileri var. Milli Savunma Bakanlığımızla istişare ediyoruz. Hiçbir endişeleri yok. Montrö Çanakkale Boğazı'nda da var. Orayı geçmeden buraya gelemez gemiler. İşin uzmanları Kanal İstanbul'un Montrö ile hiçbir ilişkisi olmadığını söylüyor. Savaşlar şimdi karadan mı yapılıyor? Bunu da işin uzmanları tartışıyor.

"İSTANBUL BOĞAZI İSTANBULLULARIN OLMALIDIR"

Biz sorumluluk makamında olan kişileriz. Ağzımızdan çıkan lafın sorumluluğu var. Bu proje uygulama aşamasına geldiğinde rahat rahat anlatıyoruz. Olağanüstü bir ikna var. Yüzde 40 karşı, yüzde 40 taraftar olanlar var. Yüzde 20 kararsız. Anlattıkça 'biz bunu böyle bilmiyorduk' diyen çok kişiye rastlıyoruz. Belki anlatmakta eksik kalmış olabiliriz. Orayı tamamlayacağız sorun yok. İşin rant ve emlak kısmı gelince akla hayale gelmeyecek dezenformasyonlar başlıyor. Bu lojistik hareketin bir şekilde sağlanması gerekiyor. Plan yapmak zorundasınız. Sonuçta bu bir matematik. Devlet aklıyla yönetiliyorsunuz. Çevre, kaza riskleri göz önüne alınca İstanbul Boğazı'nın İstanbulluların olması gerekiyor.

"MARMARA'DA 50 BİN GEMİNİN BEKLEMESİNE RAZI MI OLACAKSINIZ?"

Bu işi teknik tartıştığınızda izah edilmeyecek bir husus yok. Maalesef siyasi yönden mutlaka karşı yönde insanlar olacaktır. Siz alternatif su yolu yapıyorsunuz. Marmara Denizi'nde 50 bin geminin beklemesine razı mı olacaksınız? Sorumluluk makamında olmayan kişilerin akla hayale gelmeyecek tezviratlarıyla uğraşacaksınız. Güçlü ekonomi güçlü altyapıyla olur. Bölünmüş yollarla seyahat sürelerini azalttık. Yakıttan zamandan kazanç sağladık. İstihdam, üretim arttı, ekonomi gelişti. Bu altyapıyı yapmak zorundasınız. Boğaz köprüsünü yapıyorsunuz ihtiyaç arttı ikincisini, üçüncüsünü yapıyorsunuz. Dünya küresel lojistik hareketine yön verecek proje yapıyorsunuz.

"BU OTOYOL VE KÖPRÜDE DEVLETTEN 1 LİRA ÇIKMADI"

Kuzey Marmara Otoyolu kaça mal oldu? 8 milyar dolara maloldu. 70 milyar TL'lik bir yatırım. Devletin kasasından 1 TL çıkmadı. Bunun önemli kısmını geçenlerden alıyorsunuz. Yüklenici uluslararası finans bulup bu yatırımı yaptı. Bu ülkenin bir değeri, kaynağı oldu. Burası 2027 yılında Yavuz Sultan Selim'in dahil olduğu köprü devletin olacak. İşletme maliyetleri çok ciddiydi.

"YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİ ÜLKEYE DEĞER ÜRETİYOR"

Ülkenin bir altyapı ihtiyacı var. Sonuçta bu yolları yapmak zorundasınız. Vatandaşın ulaşımını en kısa ve güvenli sağlamak zorundasınız. Sizin ilave kaynak üretmeniz gerekiyor. Yap-işlet-devret formülü devlete kaynak üretiyor. Kuzey Marmara 8,5 milyar dolarlık proje. Böyle bir kaynağınız yok. Bu kaynağı buraya aktarmanız gerekiyorsa Kömürhan Köprüsü'nü, Hakkari, Elazığ köprülerini yapmamanız gerekiyor. 8,5 milyar dolarlık projenin en uzunu 3 senede bitti. Devletin kasasından 1 kuruş çıkmadı. İşletme süresi boyunca geri ödemesi gerekiyor. Yap-işlet-devret bir finans modelidir.

"KISITLAMA VE COVİD-19 GEÇİŞLERİ AZALTTI"

İşletmelerin ilk yılında tamamının geçiş garantisini sağlaması mümkün değildir. Bu işi yapabilecek yetkinlikteki bütün firmalar size gelir. Siz ortalama değeri alırsınız. Bu projelere para ödemediğiniz gibi üzerine çıkılan rakamlardan para kazanıyorsunuz. Kuzey Marmara Otoyolu'nda projenin ilk yılları. Bunlar araç sayıların üstüne geçince para kazanan projeler olacaktır. Ayrıca Osmangazi'de garanti verilen sayının üzerine geçtik. Covid-19 salgın sürecinde yeni hava limanında hiçbir garanti ödemedik. Yeni bir finansal model uyguladık. 2020 yılında geçiş sayıların azalması nedeni kısıtlamalar ve Covid-19 salgınıdır.

"İSTANBUL-İZMİR OTOYOLU SANAYİ YATIRIMLARINI ARTTIRDI"

Avrasya Tüneli Türkiye'ye 6 milyar kazandırdı. 54 bin araç geçiyor tünelden. Bu araçlar diğer köprülerden geçip seyahat süreleri saatlere varacaktı. Bunlar süreli işletmeler. Süresi bitince buradan gidecek ve bu ülkenin değeri olacaktır. Bolu Dağı Tüneli, 2002 yılında yüzde 35'i yapılmıştı. 2 yılda bitmesi gereken proje. Ekonomiye, istihdama verdiği zararları düşünün. İstanbul-İzmir Otoyolu, Yalova, Bursa, İzmir'deki sanayi yatırımlarını arttırdı.

"VERİLEN SAYININ ÜZERİNE ÇIKTIĞI ZAMAN PARA KAZANIYORSUNUZ"

Bu tip yollar dünyanın her yerinde ücretlidir. Zamanında sadece 1. Boğaz Köprüsü vardı. Üzerine alternatifler geldi. Bu projelerin finans modeli olması lazım. Yoksa niye gelip yatırım yapsın sizin ülkenize? Alternatif finans yöntemleri oluşturularak bunlar ülkeye kazandırıldı. İstanbul Havalimanı dünyanın en başarılı projelerinden bir tanesi. 170 milyon metre karelik bir alan. Hiçbir ekonomik değeri olmayan taş ocaklarının olduğu bir alandı. Burada 10 milyar Euroluk maliyet harcandı devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan. İşletme süresi boyunca 22 milyar Euro kira bedeli alacaksınız. Verilen sayının üzerine çıktığı için ayrıca para alıyorsunuz. Bu artarak devam edecek ancak Covid-19 salgın süreci işin içine girdi.

"BU OTOYOLLARLA BİNLERCE KİŞİNİN CANI KURTARILDI"

İstanbul-İzmir Otoyolu yapılmasaydı, iki şehrin arasında süre 13 saate çıkacaktı. 28 bin 200 kilometre bölünmüş yol yaptık. Trafik kazaları yüzde 80 azaldı. Yılda binlerce kişinin canı kurtarıldı. Bunlar bir devrimdir. Tabii ki tartışılacak, sorular sorulacak, cevaplar verilecek.

"DEVLET DAHA SONRA ÜCRETSİZ DE YAPABİLİR"

Bu projeler yurt dışı finansla geliyor. Karşılığı döviz cinsinden oluyor. Sonuçta uluslararası proje bunlar. Sonuçta İstanbul-İzmir yolunu ihtiyacı olduğu için kullanılıyor. Bu yolların alternatifleri var. Bu otoyolu yapmasaydınız Kömürhan Köprüsü'nü yapamayacaktınız. Bu projeler yüzyıllarca bu ülkeye hizmet edecek. Bunların işletme süreleri bitince devlet isterse ücretsiz yapabilir.

"AZ PARAYLA MAKSİMUM FAYDAYI SAĞLAMAK ZORUNDASINIZ"

Kütahya'daki yurt dışındaki vatandaşların ulaşımı için havalimanı yapılmış. Bu normal öz kaynaktan yapılsaydı tartışılmayacaktı. Bunun gündem olmasının nedeni finans modelinin tercih edilmesidir. Havalimanları bir hizmettir. Yolcuya hizmeti sağlamak zorundasınız. Anadolu'da havalimanlarına belli sayıda uçak iniyor. Burada bir bedel harcıyorsunuz. Bu ülkenin ulaşım master planı var. Buna çok önem veriyoruz. Az paranız var ama maksimum fayda sağlamak zorundasınız. Bölgedeki sanayi, kalkınma planlarınız, araç hareketliliği, otel üretim alanlarını topluyorsunuz. Bir plan çıkıyor. Ulaşımın değişik modlarına göre sınıflandırıyorsunuz. Bu yatırımlar bittikten sonra bir modeli oluyor.

"5 MÜTEAHHİT İDDİALARINI REDDEDİYORUZ"

Son 19 yıldır o kadar çok şey var ki. Yüzyıla sığmayacak işler yapıldı. Bunları dezenformasyon için akla hayale gelmeyecek işler. Tutturmuşlar 5 müteahhit. Kamu özel işbirliğinde çalışan 26 firma, bakanlığımızla iş yapan binin üzerinde müteahhit var. CHP milletvekili olan müteahhit de var. Geçmişte CHP'de milletvekili yapmış müteahhitler var. Bu işleri yapabilecek yetkinlikteki bütün firmalar teklif verebilir. O yüzden 5 müteahhit iddialarını reddediyoruz. Bizde müteahhitlik sektörü, mühendislik gelişmelerine bakın. Biz artık mühendislik ihraç ediyoruz. Bu firmalarımızın tamamı yurt dışında milyar dolarlık işler yapıyor. Dünyanın her taraında Türk müteahhitler aranıyor, seçiliyor.

"ÜLKEMİZİN HER BÖLGESİNİ DEMİR YOLUYLA TANIŞTIRACAĞIZ"

Çevre Bakanlığı da Kanal İstanbul projesinin içinde. Yerli ve yabancı firmalar da olacak. Burada finans çalışmaları devam ediyor. Daha sonuçlanmadı.Bu yıl içerisinde inşallah planlıyoruz. Önümüzdeki yıllarda inşallah büyük gelişmeler olacak. Karaman-Konya projemiz bitti, şu an testleri yapıyor. Serfitikalandırma işlemleri yapılıyor. Burayı tam güvenlikli olarak önümüzdeki günlerde açmayı planlıyoruz. Ankara-Sivas hattı bitti. İlk etapta 4 saat daha sonra Kırıkkale de devreye girince 2 saate düşecek. Şu anda 3 bin 500 kilometrelik raylı sistem çalışmaları var. Kapıkule Sirkeci çalışmaları devam ediyor. Hızlı trenin konforunu, kültürünü yaşayan vatandaşımız bundan vaz geçmiyor. Ankara-İzmir arası çalışmaları devam ediyor. Aksaray-Ulukışla-Yenice devam ediyor. Demiryolu şu anda birinci öncelikli ulaşım sektörlerinden biri. Karayolu açığını karşıladık, havayolu altyapımızı tamamladık. Burada eksik olan demiryolu altyapısıydı. İnşallah ülkemizin her bölgesini demir yollarıyla tanıştıracağız. Bu yıl sıkıntılı süreç bitiyor inşallah.

"VİCDANLI OLAN BİRİSİ HASTANE YOLUNU NİYE YAPMASIN?"

İstanbul'da çok ciddi metro yatırımlarımız var. 103 kilometrelik metro yatırımımız var. Özellikle Gayrettepe-Kağıthane-Havalimanı hattı. İnşallah önümüzdeki aylarda bitireceğiz. Halkalı-Kayaşehir-Başakşehir kesimini de bitireceğiz. Burada yoğun çalışmamız var. Bu hat üzerinde Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi var. Maalesef yerel seçimler sonrası tamamen durdurulmuştu. Bunu yapmayacaklarını anlayınca devraldık biz. Zaten biliyorsunuz yolunu da yapmamışlardı. Vicdanı olan bir kişi hastane yolunu niye yapmasın? Vatandaş şifa bulmak için hastaneye gidecek, siz onu kolaylaştırmak zorundasınız. Bu teknik konuları kötü siyasete maalesef alet ediyorlar. İnşallah bu projelerin hepsini bitireceğiz. Kadıköy-Kartal hattını Pendik Tavşantepe'ye uzatmıştık. Sabiha Gökçen hattını inşallah tamamlamış olacağız. Kazlıçeşme-Sirkeci arasında eski banliyo hattını yaşatacak nostalji hattı yapacağız. Üzerine bisiklet yolunun olduğu Fatih projesini kazandıracağız.

"İSTANBULLULARIN HÜKÜMETİ VAR"

Yapımı devam eden metro hatlarını 2023 yılında İstanbul'a kazandıracağız. İstanbulluların sahibi var. Projeleri bitmiyorsa projelerini bitiren hükümeti var İstanbulluların.

"5 G KONUSUNDA ÖZEL SEKTÖRLE ÇALIŞMALARIMIZ VAR"

Covid-19'da iletişimin değeri kıymeti daha da anlaşıldı. Bu süreçte yüzde 50 internete ve hıza talep arttı. Sabitte 34 megabit saniye internet, mobilde 39 megabitimiz var. 440 bin kilometre fiber hattımız var. 5 G konusunda özel sektörle birlikte önemli çalışmalarımız var. Dijital çağın olmazsa olmazı 5 G. Dünya da buna çalışıyor. Uydu yörüngesine girdi. Pazartesi itibariyle Türksat 5 A devreye girecek. Yerli ve milli uydumuz 6 A'nın çalışmaları devam ediyor.

"ÇAMLICA KULESİ İSTANBUL'A BİR DEĞER KATTI"

Baz istasyonlarında ortak altyapı çalışmalarımız var. Bakın eski Çamlıca'ya. Çamlıca tepesi gerçek hüviyetine kavuştu. Kule hem radyo kulesi oldu hem de seyir terasları, restoranları, kafeleri ile İstanbul'a yeni değer kattı. Kule etrafındaki gezinti alanlarıyla birlikte kıymetli eser oldu. Çanakkale Köprüsü dünyanın en önemli projelerinden bir tanesi. Hem mühendislik harikası. Bölgesine verdiği sembol ölçülerle kıymetli bir eser. Belki bugün bazı sıkıntılar yaşıyoruz, eleştiriler alıyoruz. Ama inanın ülkemizi çok güzel yıllar bekliyor. Yapılan eserlerin kıymetini yeni nesiller hem bilecek hem keyfini sürecek. Bizim için vatandaşlarımızın duası yeterdir. İnşallah Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünya çapında işleri yapmaya devam edeceğiz.

Kanal, Türkiye'nin en çevreci projesi

İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul çıkışı: Bin kez daha düşünsün

Kanal İstanbul’da şantiye krizi