BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkAvrupa yatırım bankalarında değişim----

Avrupa yatırım bankalarında değişim

Avrupa yatırım bankalarında değişim
06 Ağustos 2021 - 14:22 www.finansgundem.com

Pandemi sürecinde Avrupa yatırım bankalarının gösterdiği direnç, sektördeki değişimi yansıtıyor.

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

2020 yılında yaşanan gelişmeler Avrupa’nın yatırım bankaları için bir turnusol testi görevi gördü. Yatırım bankaları on yıl süren düzenleyici reformlar ve iş modellerindeki yeniden yapılandırmaların ardından, pandemi sürecinde direnç gösterdi. Merkez bankası desteği, pandeminin başlangıcında piyasaların işlemeye devam etmesini sağlamak için hayati önem taşıyordu. Benzer bir şekilde hükümet müdahalesi de ekonominin ayakta kalmasına destek oldu.

Ancak bankalar geçmiş yıllardaki krizlerde görülenden çok daha büyük bir direnç gösterdi. Bu durumda rol oynayan kilit faktörlerden bir tanesi de sektörün varlıklarını ve bu nedenle de risklerini bilançolarında bulundurduğu iş modelinden uzaklaşması oldu. Bankalar müşterileri için yaptığı işlemlerden ve onlar için riskleri yönetmekten gelir sağlayarak çok daha az sermaye yoğunluklu aktivitelere yöneldi.

Bankalar bilançolarından varlıkları çıkarırken, bilançolar da küçüldü. Bu durum ise risklerin daha iyi yönetilebildiği bir modeli ortaya çıkardı. Bu modelde bankalar finansman konusunda bir yatırımcı rolü oynamak yerine aracı olarak yer aldı. Bunun sonucunda sermayenin azalması ve geçmişteki krizlerde olduğu gibi zorunlu hisse arzları yerine Avrupa’nın yatırım bankaları 2020 yılında %27’lik bir gelir büyümesi gördü.

Bu yapısal değişim geçtiğimiz 10 yıl boyunca da gözlemleniyordu. Financial Times’ın haberine göre küresel olarak her bir dolarlık gelir, şimdi 10 yıl önce olduğundan çok daha az sermayeyi kullanıyor. 2008 yılında gerçekleşen finansal kriz sonrası yürürlüğe giren düzenleyici reformlar da bankalar için sermaye yükümlülüklerinin artmasına neden oldu. Bu nedenle bankalar on yıllık bir yeniden yapılandırma sürecinin ardından sermayenin daha etkin bir şekilde kullanılabileceği aktivitelere odaklanıyor.

Avrupa bankaları halen karlılık açısından küresel liderlerin gerisinde olsa da birçoğu önemli ölçüde maliyet yapılandırma sürecinden geçti. Bu gelişme ise sektördeki maliyetleri aşağı çekmeye devam edecek. Bankalar aynı zamanda elektronik ortamda yapılan yatırım işlemlerine geçiş ve piyasalarda ortaya çıkan standartlardan da fayda gördü. Şimdi ise bir sonraki döngüde yatırım bankalarının gelirlerinin, pandemi öncesi görülen seviyelerden %10 daha yüksek olması bekleniyor.

Bankaların gelir akışlarını kredilerde net faiz gelirlerinden işlem ücretlerine yöneltecek mega trendler devrede. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre Avrupa’da finansman kademeli olarak evrensel bankalardan sermaye piyasalarına kayıyor. Bu durum pandemi sonrası toparlanma paketi ve Avrupa’nın yeşil politikalarıyla desteklenecek. Gelecek için konulan yüksek hedefli yatırım planları yeşil teknoloji, 5G ve yapay zekaya odaklanacak.

Bu alanlar ise finansmana ihtiyaç duyacak. Avrupa Komisyonu geçtiğimiz yıl 2030 yılı için konulan iklim hedeflerine ulaşmak için her yıl ek 350 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç olduğunu açıkladı. Bu paranın büyük bir bölümününün de sermaye piyasalarından gelmesi bekleniyor. İkincisi para mevduat hesaplarından yatırımlara yöneliyor. Avrupa’daki eksi faiz politikaları, mevduat sahiplerine darbe indirirken getiri arayışı yatırımcıları sermaye piyasalarına yöneltiyor.

Tüm dünyada bankalar şimdi perakende mevduatları için bile oldukça yüksek ücretler talep ediyor. Bu durum ise Avrupa vatandaşlarının birikimlerinde nasıl bir yol izleyeceği konusunda bir dönüm noktası oluşturken tahvil piyasalarına yönelik talebi artırması bekleniyor. Her iki durumda da Avrupa’nın banka odaklı kredilerden uzaklaşma süreci desteklenecek ve bu durum bankalar için elverişli koşulları ortaya çıkaracak.

Yatırım sınıfı piyasaları önemli ölçüde büyüdü ancak aynı zamanda yüksek getirili ve işlem gören borçlar piyasalarında da yüksek bir büyüme görüldü. Borçlardan oluşan menkul kıymetler şimdi Avrupa’da toplam kurumsan fonlamanın %25’ini oluşturuyor. Bu rakam ise 2010 yılında %15 seviyesindeydi. Ancak yine de Avrupa %65’lik bir orana sahip olan ABD’nin gerisinden gelmeye devam ediyor.

Mevcut hızda Avrupa’nın 2030 yılında %30’a ulaşması ve yavaş bir şekilde açığı kapatması bekleniyor. Ancak yine de hisse fiyatları Avrupa’nın dönüşen modellerini ve fırsatlarını yansıtmıyor. Avrupa’nın yatırım bankalarının hisse değerlemelerini ABD’yle karşılaştırdığımızda, hisse değerlemelerinin son 10 yılın en düşük seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Bu düşük değerlemeler 2015’ten bu yana giderek artıyor.

2021 yılında likiditenin en bol olduğu ve en durgun piyasalarda bile sektörde risklerin ortaya çıkabileceğini gördük. Ancak bu tür kriz dönemlerinde kayıp yaşamak artık sektör için alışıldık bir durum olmaktan çıktı. Geçtiğimiz yıl piyasalar bankaların gücünü hafife aldı. Yatırımcılar bu şirketleri riskten kaçındıkları ölçüde değerlemeye devam ediyor.

Çinli şirket Bitcoin ile ödeme kabul edecek

 

Dünyanın en akıllı 10 borsa uzmanından kusursuz portföyün sırları

 

Yabancıların en fazla alım satım yaptığı hisse senetleri

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)