BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiAvrupa finansındaki Brexit savaşı ABD’ye yarıyor----

Avrupa finansındaki Brexit savaşı ABD’ye yarıyor

Avrupa finansındaki Brexit savaşı ABD’ye yarıyor
09 Mart 2021 - 17:00 www.finansgundem.com

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ardından iki tarafı da Lehman Brothers benzeri bir krizden koruyacak merkezi karşı taraf takas evlerinin işleyişi de tartışmaya açıldı. Ancak bu takas evlerinin bölünmesi iki tarafa da zarar verebilir


FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Avrupa’daki finansal hizmetler sektörü İngiltere ile AB arasındaki çekişmeden büyük yaralar alabilir. Bloomberg yazarları Elisa Martinuzzi ve Marcus Ashworth’ün ifadelerine göre iki taraf arasındaki çekişme sadece ABD finans sistemine yarıyor. Avrupa finans sektörü için tek çözümse silahları bırakıp beraber çalışmak. İşte Martinuzzi ve Ashworth’ün birlikte kaleme aldıkları o yazı:

Brexit sonrası finansal hizmetlerle ilgili çekişme ve Avrupa'daki işletmelerin Londra'dan ne derece uzaklaştırabileceği ile ilgili soru işaretleri çözümden çok uzakta. İki ekonomik güç arasındaki çekişme en son türev ürünleri takas işlemlerinde ortaya çıktı. Ancak uzlaşma hala mümkün ve bu iki tarafa da en iyi şekilde hizmet edecek.

Küresel finansal kriz sonrasında kurulan merkezi karşı taraf takas evleri (CCP'ler), türev ticareti yapan kurumlar arasında aracı olarak hareket ederek karşı taraf riskini en aza indirir. Yani 2008'de Lehman Brothers iflas ettiğinde olduğu gibi, bir taraf temerrüde düşüyorsa, sonraki krizlerde domino etkisini önlemek için CCP'lerin hala teminat ve likiditeye erişimi olmalıdır. Kendi başına büyük miktarda likidite dönüşüne sahip olmasa da CCP'ler 1 katrilyon dolardan fazla türevleri çevreleyen bir endüstrinin parçasıdır.

AB, uzun zamandır Londra'nın baş tacı olan ve sektördeki önceliğinin bir sembolü olan bu önemli finansal aracın kontrolünü ele geçirmek istiyor. Takas işlemleri çekişmesindeyse gerçekte sadece bir isim kendinden söz ettiriyor: Dünyanın en büyük faiz takası CCP'si olan İngiliz LCH Group, açık ara en fazla likidite ve en derin pazar erişimi olan dolar cinsinden takasın %90'ını, aynı zamanda euro türevlerindeki takasın da %90'ını kontrol ediyor.

Artık İngiltere AB'den ayrıldığına göre, bu yoğunluk Avrupa'yı da ilgilendiriyor. 2015'te euro cinsinden tüm faaliyetleri Euro Bölgesi’yle denkleştirmeye zorlamak için bir hukuk savaşını kaybetmesinin ardından Avrupa Birliği bu konuyu tekrar gündeme getiriyor. İngiltere Merkez Bankası Başkanı ise yeni bir girişimin "çok ciddi gerginliklere" neden olacağı konusunda uyardı. Takas işlemlerinde daha fazla kontrole sahip olmasının, AB’ye euro varlıklarını içeren büyük bir temerrüt durumunda daha fazla söz hakkı vereceği belirtiliyor. Mevcut haliyle, İngiltere’nin kendi merkez bankası üzerinden euroya erişim sağlaması Londra'ya ve en önemlisi İngiltere Merkez Bankası'na güvenilmesini gerektiriyor.

Ancak anlaşma zemininden uzaklaşmak çok da kolay değil. Söz konusu durum, AB firmalarının hisse senetleri ve türev ticaretinin euro cinsine çevirmelerini ve ticaretin kendi sınırları içinde gerçekleşmesini talep etmesinden çok farklı. Hisse senetleri ve swap işlemlerinin büyük bir kısmı, yılın başında sorunsuz bir şekilde Londra dışına taşındı. AB bankalarını Euro Bölgesi’ndeki türev ürünlerini takas etmeye zorlamanın yanı sıra tüm euro işletmelerini AB topraklarına geçirmeye zorlamak, dünya Finans sisteminin istikrarını sarsabilir.

Londra karmaşık takas işlemleri sürecinde mutlak bir güç inşa etti. Uzmanlığı, Anglo-Sakson hukuk sistemi, uygun zaman dilimi ve daha geniş finansal piyasalarının ölçeği, İngiltere'yi hem ticaret firmaları hem de yatırımcılar arasında favori haline getirmiştir. LCH'nin en büyük iki Avrupalı rakibi Deutsche Boerse ve Euronext, sadece bazı para birimlerini ve vadeleri idare edebiliyor ve karşılaştırıldığında ise önemli ölçüde daha küçüktür.

JPMorgan Chase ve Barclays de dahil olmak üzere dünyanın en büyük yatırım bankaları bazılarının azınlık hisseleri aracılığıyla LCH üzerinde etki yaratabilmeleri de LCH’nin büyüklüğü konusunda yardımcı oluyor.

Ancak bazı siyasilerin hafife alabileceği bir konu olsa da LCH'nin işletmelerinin bir kısmını Avrupa'ya getirerek parçalamak sadece maliyetleri artırmakla kalmayacak, aynı zamanda tehlikeli bir parçalanmaya da yol açacaktır.

CCP'ler büyük oranda ölçeklerinden faydalanırlar. Farklı para birimlerinde ve vadelerde tutulan geniş bir pozisyon kombinasyonunu tek bir takas evinde dengeleme yeteneği, firmaların yatırması gereken marj miktarını azaltır. Dahası, büyük bir temerrüt durumunda, birden fazla CCP'nin birbirleriyle çalışması ve çözümün karmaşıklaşması gerekebilir. Pozisyonların birden fazla platforma yayılması durumunda tek bir tarafın ne kadar sağlam olabileceği konusunda bireysel takas evleri de daha az görünürlüğe sahip olacaktır.

Bu yalnızca iki yönlü bir çekişme de değil. İngiltere ve AB mücadele ederken, olası bir parçalanmadan yararlanabilecek olan aslına bakılırsa ABD'dir. ABD, dolar takası riskinin neredeyse tamamen İngiltere'de oturmasından oldukça memnundu, faizli swap ticaretinde olduğu gibi, ancak Wall Street borsaları İngiltere'nin takas hegemonyasındaki potansiyel bir kırılmasından kazanç sağlayabilir. Binlerce kilometre ötede ve farklı kurallara sahip ABD'deki takas evleri, şu anki şartlarda İngiltere'yi sadece Haziran 2022'ye kadar kapsayan denklik adı altında AB işlerine erişimin keyfini çıkarıyor.

Avrupa, euro türevlerini bloğa geçmeye zorlamada da risklerle karşı karşıya kalacak. Kontrolsüz bir offshore euro piyasası Avrupa topraklarının kapısına dayanabilir, AB'yi daha da az finansal kontrol tehdidiyle baş başa bırakabilir. Londra’daki düzenlenmiş piyasanın dışında olmaktan, özellikle de 1960'lardan bu yana offshore "eurobond" pazarının gelişiminden yararlanan bir dizi emsal de söz konusu.

Eğer sistem bozuk değilse neden düzeltilmeli? Salgın sırasındaki aşırı piyasa oynaklığı gerçek bir stres testi oldu ve LCH de dahil olmak üzere mevcut takas evleri gözle görülür bir yalpalama olmadan bu süreci atlattı.

İngiltere ve AB silah bırakabilirse, en azından Avrupa'yı yatıştırabilecek, LCH'yi herkes için daha sağlam hale getirebilecek ve Londra'yı mutlu edebilecek ayarlama bulunabilir.

Mevcut düzenleyici çerçeveye göre, Avrupa Merkez Bankası (ECB) LCH için bir mevduat tesisi oluşturarak takas evinin doğrudan ECB'de teminat göndermesine izin verebilir ve merkez bankasına euro işlemleri üzerinde daha fazla kontrol sağlayabilir. LCH söz konusu anlaşmanın bir benzerini, ABD Merkez Bankası üzerinden dolara erişebilmek için ABD ile ayrı olarak görüşüyor.

Hassas finansal altyapımızın üzerine daha fazla komplikasyon eklemek kimsenin çıkarına değildir. Avrupa, sistemin istikrarını tehlikeye atarak değil, rekabetçi olarak finansal hizmetleri sektörünü çekmeyi en iyi şekilde başarabilir.

 

SPAC şirketlerinin sonu yaklaşıyor mu?

 

Avrupa ekonomisi yüzde 0.7 daraldı

 

Stephen Roach: Enflasyonu yükseltecek seviyede bir talep yok

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)