BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkAvrupa bankalarının rekabet gücü arttı----

Avrupa bankalarının rekabet gücü arttı

Avrupa bankalarının rekabet gücü arttı
10 Şubat 2022 - 18:35 www.finansgundem.com

Küresel Finans Krizi’nden bu yana düşük hisse değerlerine şüpheyle bakılan Avrupa bankaları son dönemdeki güçlü bilançolarının ardından yatırımcıların güvenini tazeliyor

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Avrupa bankaları 2008 yılındaki Küresel Finans Krizi’nden bu yana toparlanmanın yollarını aramaktaydı. Ancak BNP Baribas, BBVA gibi dev Avrupa bankalarından paylaşılan başarılı bilançolar, son dönemde dev Wall Street bankalarına karşı rekabet gücünün artmış olduğunu gösteriyor olabilir. Bloomberg International yazarı Paul J. Davies Avrupa bankalarının hisse senetlerinin tercih edilebilir hale geldiğini belirtiyor. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Davies bankaların finansal yapısındaki düzelmelere ve Avrupa’daki bankacılık reformlarına dikkat çekti. İşte Davies’in o yazısı:

“Yatırımcılara Avrupa banka hisselerini sevip sevmediklerini sorduğunuzda yıllardır muhtemelen birçok dilde şunu duymuşsunuzdur: Hayır, asla. Ancak sonunda işler değişmeye başladı.

Fransa’da BNP Paribas , İspanya’da BBVA ve İtalya’da Unicredit bu ay 2021 için iyi bilanço bildiren ve milyarlarca euroluk sermayeyi hissedarlara iade etmeye başlayan bankalar arasında yer alıyor. Faiz oranları daha yükselmeye hazırlanırken, sıradan krediler üzerinden de para kazanmaya başlıyor olabilirler.

Bankaları hisse fiyatları da halihazırda ralli yaptı. En kötü hisse senedi performansı gösteren Avrupa banka hisselerinden biri olan Banco Santender hisseleri son 12 ayda beşte bir oranında değer kazandı. Societe Generale hisseleri iki katına yükseldi. Euro STOXX Bankalar Endeksi %50 oranında arttı.

Ancak daha fazla getiri de yolda gibi görünüyor: Özellikle de ABD’li rakipleri ile karşılaştırıldığında değerlemeler hala çok düşük görülüyor. Uzun bir süre, birçok yatırımcı bu uyumsuzluğa baktığında bir değer yatırımı tuzağı gördü. Avrupa bankaları hisselerinin zayıf olmasının bir sebebi vardı: Banka kârları yakın zamanda yükselmeyecekti. Negatif faiz oranları, yüksek maliyetler ve görünüşte yerinden oynatılamaz gibi algılanan batık kredi yığınları bu uygunsuz önermelere dahildi.

Şimdiyse, birçok Euro Bölgesi bankasında önümüzdeki birkaç yıl için özkaynak getirilerinin hala %10'un altında olacağı doğrudur. Ki bu da bir bankanın sermaye maliyeti veya hissedarların beklemesi gereken getiriler olduğu varsayılan seviyedir. Karşılaştırmak gerekirse, JPMorgan Chase 2021 için %19 özkaynak getirisi elde ederken, İsviçre bankası UBS ise %13 özkaynak getirisi sağladı.

Yine de, birçok Avrupa bankasının hisseleri, beklenen getirilerden daha fazla defter değerini tahmin etmek için, hisse fiyatlarında daha büyük bir indirimle işlem yapmak zorunda olduğu gözüküyor.

Değerlemelere bakmanın bir başka yolu da fiyat kazanç katlarıdır. Faiz artışları daha olası göründüğü için kâr tahminleri son aylarda hisse fiyatlarından daha hızlı sıçradı. Banka hisseleri yükselse bile fiyat kazanç katları düşüş gösterdi.

Örnek olarak, Deutsche Bank’a bakın: Yatırımcılara kanıtlaması gereken hala çok şeyi olabilir. Ancak birçok yatırımcı kârı konusundaki daha iyi beklentileri açıkça görmezden geliyor: Alman bankası geçen Mart ayında elde edilen kazancın yarısı kadar fiyat kazanç oranıyla işlem görüyor.

Kovid salgını sonrasında hayat normale dönerken, krediler yeniden büyümeye başlayacaktır. Avrupa Merkez Bankası’nın nihayet negatif faiz oranlarıyla yaptığı uzun denemelerden uzaklaşmasıyla bankalar temel işletmelerinden daha fazla gelir elde edecektir.

Ama bu, her şeyin daha iyi olduğunu gösteren verilerin sadece bir parçası.

Avrupa bankaları batık kredilerden kurtulup maliyetleri düşürerek bilançolarını onardılar. UniCredit ise bu alandaki çabaları ile öne çıktı. 2017 yılında İtalyan bankası, sorunlarının çözümüne yardımcı olmak için hissedarlardan yaklaşık 14 milyar dolar topladı. Şimdiyse, yatırımcılara 4,3 milyar dolarlık kısmı bu yıl olmak üzere 2024 yılına kadar 18 milyar dolardan fazla temettü ve hisse geri alımı verme sözü verdi.

BBVA milyarlarca hisse senedini geri satın alıyor ve BNP de aynı işlemi ABD'deki işletmesi BancWest'in satışını tamamladıktan sonra gerçekleştirecek.,

Düzenleyici kurumlar Avrupa'nın sermaye gereksinimlerine tamamlamayı bitirdiler ve bankaların hepsi şu anda olması gereken yerin ötesinde, bazıları da büyük bir farkla sermaye biriktirdiler. Bank of America analistlerine göre Avrupa ve İngiltere bankaları genelinde, önümüzdeki iki yıl içinde hissedarlara yapılacak sermaye getirileri 130 milyar eurodan fazla olabilir.

Kredi vermenin de ötesinde, bankalar uzun yıllar süren negatif Faiz oranlarıyla başka gelir kaynakları bulmak zorunda kaldılar. Servet ve varlık yönetimi veya sigorta gibi işletmelerden daha fazla ücret alıyorlar ve oranlar yükselmeden önce bile kârlarına katkıda bulunuyorlar.

Elbette, bazı riskler var. Yatırımcılar, aşırı borçlu Avrupa hükümetlerinin ve zayıf bankaların kaderlerini son derece yıkıcı ve kendi kendini gelişerek büyüyen bir karmaşaya bağlayan kıyamet döngüsünü hala hatırlıyorlar. On yıl önceki borç krizinde özellikle İtalya büyük sıkıntı çekmişti.

Bu sorunlar hala tam olarak çözülmedi, ancak önemli ölçüde seyreltildi. İtalyan bankaları hala çok sayıda İtalyan devlet tahviline sahipler, ancak ECB bu tahvilleri daha fazla tutuyor ve satışa başlayacakmış gibi görünmüyor. Merkez bankası enflasyonu dizginleyecek şekilde para politikasını değiştirirken, ECB Almanya'dan gelen devlet tahvillerinin getirileri ile İtalya veya İspanya gibi daha borçlu ülkelerden gelen tahviller arasındaki tüm önemli farkları yakından takip edecektir.

ECB ayrıca hem Hedeflenen Uzun Vadeli Repo Operasyonları programından kredi alımları yoluyla hem de çok büyük bir kısmının ECB'ye geri yatırılmasına ödeme yaparak bankalara destek oluyor. Bu politika sona erecek, ancak bankalar bunu normal kredi geliriyle ve daha iyi marjlarla değiştirecektir.

Avrupa ekonomileri yavaşlarsa veya yavaşladığında batık krediler de geri dönebilir. Ancak bu konuda da reformlar yapıldı. Özellikle de bir zamanlar oldukça yavaş olan iflas rejimi nedeniyle batık kredilerin değişimini daha da zor hale gelen İtalya'da. Değişiklikler tam olarak uygulandığı sürece, İtalyan şirketlerinin zorlanmaya başladıklarında borçlarını yeniden yapılandırmaları çok daha kolay ve hızlı olacaktır. Geçmişte, İtalya'da uygulayabildiğiniz tek seçenek, nerede olduğunuza bağlı olarak bir sonuca ulaşmak için on yıldan fazla bekleyebileceğiniz iflas mahkemesiydi.

Euro Bölgesi’ndeki bankalar, geçmişte getirileri üzerinden ABD'li rakipleri ile yarışmaya hazır değillerdi. Ancak son on yılda Avrupa bankaları bu bataklığın içerisinden kendilerini kurtardılar. Bu bankaların hisse değerlemelerine tuzaktan çok bir fırsat olarak görmenin zamanı geldi.”

 

BNP Paribas’ın büyük hedefi

 

BBVA hissedarlarına 7 milyar euro ödeyecek

 

ABD'de enflasyon rekor kırdı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)