BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemAsıl muhafazakâr biziz, yıllarca değişmemek için direndik----

Asıl muhafazakâr biziz, yıllarca değişmemek için direndik

Asıl muhafazakâr biziz, yıllarca değişmemek için direndik
20 Ocak 2020 - 07:27 www.finansgundem.com

CHP lideri Kılıçdaroğlu, muhafazakar kesimlerle yaptıkları toplantılarla ilgili olarak "Bazen kendilerine takılıyorum, 'Siz kendinize muhafazakâr diyorsunuz. Asıl muhafazakâr biziz, yıllar yılı değişmemek için direndik' diye" ifadesini kullandı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın ile T24 yazarları Hasan Cemal, Murat Belge, Yalçın Doğan, Aydın Engin, Fikret Bila, Şirin Payzın, Tayfun Atay, Soli Özel ve Murat Sabuncu'nun gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Saadet Partisi ve İYİ Parti ile yaptıkları ittifakın CHP'ye karşı önyargıların önemli ölçüde kırılmasını sağladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Muhafazakâr kesimlerle yaptığımız toplantılarda bazen kendilerine takılıyorum, 'Siz kendinize muhafazakâr diyorsunuz ama muhafazakâr değilsiniz. Asıl muhafazakâr biziz, yıllar yılı değişmemek için direndik' diye" dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Zaman içinde demokrasi için kurduğumuz ittifakın büyüyeceği kanısındayım. Bugün Türkiye'de bizce sağ-sol siyaseti yok. Demokrasiden yana olanlar-demokrasiye karşı olanlar, otoriterlikten yana olanlar var. Temel ayrım bu. Önce demokrasiyi hep birlikte inşa etmeliyiz, bu ortak payda üzerinde alacağımız yoldan sonraki görüş ayrılıkları nasıl olsa yoluna konur.

Erdoğan'ın temel stratejisi Millet İttifakı'nı bölmek, İyi Parti'yi bu ittifaktan koparmak. CHP olarak söylemlerimizde ne Aleviliği, ne Sünniliği, ne de başka bir inancı öne çıkarıyoruz. Bu nokta bizim için çok önemli. Geçmişte cenaze namazına bile katılmama eğilimleri vardı. Şimdi elbette inanarak, isteyerek katılıyoruz. Evet, partimizin tabanında 'emekli öğretmen' diye özetleyebileceğim bir kesim var, zaman zaman bize çok kızıyor, bize ders veriyor. Elbette onları da dinliyoruz. 
Bütün parti örgütlerimize diyoruz ki karşınızdakileri dinleyeceksiniz. Dinledikten sonra ilk cümleniz 'haklısınız' olacak. O zaman insanlar diyor ki, CHP beni dinledi, dinliyor. Haklı-haksız eleştirileri, insanların CHP hakkında ne düşündüklerini dinlememiz çok önemli. Bu vesile ile biz kendimizi anlatıyoruz. Elbette bize oy vermeleri şart değil. Ama CHP'yi anlatmak önemli. Bizim örgütlerimizde eleştirilere hemen cevap verme refleksi zaman zaman oluyor, diyorum ki, acele etmeyin, sabredin ve önce dinleyin."

'Devran fotoğrafı çok güzeldi'

İki fotoğraf oldu. İlk fotoğrafta teklif bizden gitti. Selvi Hanım'ın (Kılıçdaroğlu) daveti üzerine Başak Demirtaş ile kahve buluşması planlandı. Tesadüfen de Başak Hanım'ın doğum gününe rastladı. İkinci fotoğraf Selahattin Bey'in Devran kitabının sahneye konulması sırasında oldu. Başak Hanım 'Selahattin Bey'in kitabı sahneye konacak, eşiniz katılmayı düşünür mü' diye aradı. Biz de 'niye olmasın' dedik. Eşim de tesadüfen İstanbul'daydı, gitti ve kitabın sahneye konmasını Başak (Demirtaş), Canan (Kaftancıoğlu), Dilek (İmamoğlu) hanımlarla birlikte izledi. Bu fotoğrafa saldırılar oldu. Tabii şaşırmıyoruz bunlara, ama bu saldırıların hiçbir etkisi olmadı. İki fotoğraf da çok güzeldi. Kadınların birliğini, gücünü gösteren çok güzel fotoğraflardı."

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları da şöyle: 

"Merkez Bankası'nın dini nedir?"

"...Vaizelerle yaptığımız toplantıda, biri soru soracak ama soramıyor. Biz 'CHP dinsiz' önyargısını hatırlatınca 'Tam onu soracaktım' dedi (gülüyor). O vaizeye dedim ki, Merkez Bankası'nın dini nedir? Yanıt vermedi. Kurumların dini olmaz, olamaz. Din Allah ile insan arasında. Ama diğer yandan bu ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı'nı CHP kurdu, Kuranı Kerim'in Türkçe mealini Atatürk, Elmalılı Hamdi Yazır Hoca'ya yaptırdı."

"Sayın Bahçeli'nin yaklaşımının, ekonomik göstergelerin kötüye gitmesiyle sıkıntıya düşen kesimlerin oylarının AKP'den MHP'ye yönelmesi şeklinde olduğunu düşünüyorum."

"Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının anayasaya aykırı olduğunu biliyorduk. Ama Erdoğan'ın bu aykırılığı dinlemeyeceğini de biliyorduk, onun için biz de 'Halka gidelim, halka anlatalım' dedik. Ancak yüzde 51 ile o oylamayı aldılar. Eğer son yerel seçimlerde gösterdiğimiz başarıyı gösterseydik o oylamayı kazanamazlardı. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda vatandaşların reddetmesi bize göre çok daha önemliydi, bu anlayışla hareket ettik."

"Kuzey Suriye'ye asker gönderilmesine ilişkin tezkereye 'evet' dieyeceğimizi İyi Parti, Saadet Partisi ve HDP'ye söyledik."

"Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığı giderek artıyor. Biz bu konuda önemli bir çalışma yaptık. Elbette Rusya ile iyi-dengeli ilişkilerden yanayız. Ancak şu anda Rusya'ya doğalgazda bağımlıyız, nükleer santralı da onlara verdik ve enerji bağımlılığımız yüzde 60'a varan bir düzeye ulaştı, bunu yanlış buluyoruz."

"Bana göre Kanal İstanbul'u yapamaz, hangi parayla yapacak? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, İstanbul'dan sorumlu. Kanal İstanbul kararı uygulanmaya başlanacak olursa ilk açıklamayı başkanımız yapacak. Bizim sivil toplumun önüne geçmememiz lazım. Bir sivil toplum hareketinin siyasi parti hareketine dönüşmesi daha geniş katılımı engelliyor. Kanal İstanbul'u bir parti sorunu hâline getirmek yanlış. Elbette bize danışan sivil toplum örgütlerine görüşlerimizi söylüyoruz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önemli çalışmalar, açıklamalar, başvurular yapıyor."

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Kenan20 Ocak 2020 08:27

    Aman değişmeyin bidon kafalı at gözlüklü islam düşmanı pkklı chpliler

  • Ömer 20 Ocak 2020 09:48

    Yuh sana ahlaksız bidon kafa sen olmasan bunlari yazarmisin hâlâ bıraktığımız yerde duruyorsun