BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiABD’de ekonomik teşvikler yük haline geliyor----

ABD’de ekonomik teşvikler yük haline geliyor

ABD’de ekonomik teşvikler yük haline geliyor
23 Şubat 2021 - 18:08 www.finansgundem.com

Teşvikler paketlerine ilişkin beklentilerin yükselmesiyle birlikte ABD ekonomisinin daha ne kadar fazla teşvik uygulamasını kaldırabileceğine ilişkin tartışmalar iyiden iyiye yükselmeye başladı


FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsalarının ve dev şirketlerin ayakta kalmasını sağlayan teşvik paketleri ülke ekonomisi için bir yük haline gelmeye başladı. Aynı zamanda Allianz ve Gramercy şirketlerinin danışmanı olan Cambridge Üniversitesi Finans Profesörü Mohamed El-Erain Financial Times’taki yazısında FED’in parasal uzaklaşmak için acilen bir strateji oluşturması gerektiğini belirtiyor. İşte El-Erain’in o yazısı:

Uzun yıllardır, yatırım portföylerini konumlandırmanın operasyonel basitliği ile ulusal ve küresel ekonomik görünümlerin karmaşıklığı keskin bir tezat oluşturuyordu.

ABD Merkez Bankası doğru bir politika hamlesi yaptı ve basit bir şekilde endeks ürünlerini aşırı ağır hale getirdi; yatırımcılar hem hisse senedi hem de tahvil yatırımlarından önemli ölçüde kâr elde ettiler. Bu arada ekonomistler büyüme ve enflasyon gibi temel ekonomik değişkenleri tahmin etmekte bile zorlandılar.

Ancak bu iyi görünen yapılanma değişiyor olabilir ve bu sadece ABD Merkez Bankası tarafından enjekte edilen büyük miktarda likiditenin yakın süreçte duracak gibi görünmemesinden de kaynaklanmıyor ki bu teşvikler gerçekten de son bulmayacak.

Aksine, daha fazla mali politika FED’in likidite seli altındaki sisteme daha fazla likitide basmaya hazırlanıyor. Söz konusu durum piyasalar için yararlı bir sonucun oluşturup oluşturmayacağı veya volatilitedeki dalgalanmaların ihtiyatlı aktif bir yönetim gerektirip gerektirmediği gibi ilginç soruları doğurmakta.

FED’in menkul kıymetler fiyatlarını ticari olmayan seviyelere çekmesiyle birlikte güçlenen geniş ve öngörülebilir likidite enjeksiyonu sayesinde desteklenen yatırımcılar, birçok geleneksel ekonomik ve siyasi baskıyı bir kenara bırakmıştı. Bu dolaylı etkilerin, yatırımcıları, nedeni ne olursa olsun, her piyasa düşüşünü satın almaya ve daha riskli yatırımlara daha fazla sermaye ayırmaya şartlandıracak hale getirdiği kanıtlandı.

FED Başkanı Jay Powell son açıklamalarında, merkez bankasının bu politika yaklaşımını ister uzun vadeli bonolarda ister kısa vadeli tahvillerde olsun değiştirmeye niyeti olmadığını açıkça belirtti.

Bu açıklama, aşılamanın hızla yayılması, vaka sayılarının hızla azaltılmasındaki başarı, aşırı gevşek finansal koşullar ve aşırı risk alma belirtilerinin çoğalması nedeniyle daha parlak bir görünüm oluşmasına rağmen gerçekleşti. Bu arada borsalarda özel amaçlı satın alma şirketlerinin çoğaldı, kurumsal krediler rekor yükselişe ulaştı ve borç alınan fonların ticarette daha fazla kullanılması sağlandı.

Ancak FED likidite enjeksiyonlarının varlık fiyatları üzerindeki devam eden etkisini tahmin ederken, yatırımcılar artık mali açıdan da büyük hamlenin gelmesinin etkisini de dikkate almalıdır. Bunun ilk adımı, Biden yönetiminin ABD gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 9’u olan 1,9 trilyon dolarlık teşvik planı için ABD Kongresi’nden onayı istemesini içeriyor. Söz konusu paketi altyapı odaklı olması beklenen ikinci bir paketin de takip edeceği, toplamda mali teşviklerin tahmini olarak 3 ila 4 trilyon dolara ulaştırması planlanıyor.

Yatırımcıların ilk tepkisi, iki büyük likidite enjeksiyonun varlık fiyatları için harika bir katkı olduğunu görmekti. Hisse senetleri yılın ilk altı haftasında rekor seviyelere yükseldi. Ancak son birkaç gün içinde, piyasa sohbetleri coşkulu olmaya devam ederken, yatırımcılar yavaş yavaş ekonomistler arasında zaten ateşli bir şekilde tartışılan bir sorunla yüzleşmek zorunda kaldılar: Teşvik paketleri ne zaman çok fazla teşvik yapmış olacak?

Teşviklerin asla zarar vermeyeceğini savunan argüman, sonsuz likidite enjeksiyonlarının çoğu şirketi iflaslar karşısında koruduğu görüşüne dayanmaktadır. Karşıt görüşse çifte likidite korkularını vurguluyor. Bu görüşlerden biri, verim eğrisinde çok hızlı bir yükselmeyi körükleyen, yatırımcı şartlarını rahatsız eden ve muhtemelen piyasa çöküşü olasılığını artıran enflasyonist beklentilerle istikrarsızlaşmayı öngörüyor.

İkincisi ise FED teşviklerinin sınırlama konusunda isteksiz olması durumunda, finansal istikrarsızlık riskinin yükseleceğini ve reel ekonomiyi tehdit edeceğini veya piyasaların işleyişine daha fazla müdahale edeceğini, servet eşitsizliğinin daha kötü seviyeye geleceğini ve verimli finansal ve ekonomik kaynak tahsislerini baltalayan daha fazla bozulma riskine izin vereceğini öngörüyor.

Piyasaların ne kadar yukarılara ne kadar hızlı gittiği göz önüne alındığında, daha kapsayıcı ekonomik büyüme için iyi olan şey yatırımcılar için kısa vadede olumlu olmayabilir. Dahası, piyasalarla olan "örtülü sözleşmesinin" bilincinde olan FED'in, mevcut finansal yorgunluk endişelerine rağmen, politikalarını daha da gevşeterek verimdeki bir harekete çok hızlı tepki verme olasılığı yüksek. Bu ihtimalse sadece piyasalarla olan halihazırdaki sağlıksız bağımlılık ilişkisini daha da kötüleştirecektir.

Cevap, mali teşvikleri terk etmek değil bunun yerine, acil yardımların hedeflerini iyileştirmek ve uzun vadeli büyüme etkisini hızlandırmaktır. FED'in de ayağını para destek gaz pedalından en iyi şekilde nasıl kaldıracağını ciddi olarak düşünmesi gerekiyor.

ABD'de Powell öncesi borsa geriledi

 

ABD'de konut fiyatları 2020'de yüzde 10,4 arttı

 

Goldman Sachs: ESG fonları tercih olmaktan çıktı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)